Bu hafta son hafta, haftasonu seçim var. Oh! Diyeceğiz, çünkü çevre ve ses kirliliği son haftada iyice arttı. Sadece ilçemizde değil, tüm Türkiye’de her yer çeşit çeşit afişler, bayraklar, filamalarla dolu ve araçlardan sürekli müzikler çalınıyor. Biri gidiyor biri geliyor. Neyse ki az kaldı, biraz daha sabır diyeceğim, başka çaremiz yok.
Önceki dönem iki vekille temsil edilmişti ilçemiz. Zaman zaman ters düşsekte, ilçemize kazandırdığı hastanemiz için Sayın Hüsnü Tuna’ya teşekkür etmemiz gerekiyor. Aday listesinde olmayışı bir Bozkır’lı olarak bizi üzdü. Ama başka partilerde seçilebilecek konumlarda Bozkır’lıların olması sevindirici. Özellikle beyefendi kişiliğine ve samimiyetine her zaman tanık olduğumuz, Mustafa Kalaycı’nın Ankara’daki elimiz olacağına, yeniden bizi temsil edecek olmasına seviniyoruz. Keşke her partiden bir yada bir kaç Bozkır’lı aday çıkartabilseydik. Sadece Konya’da değil, İstanbul ve Ankara’dan yada diğer illerden, Bozkır’lı adaylar çıkartabilmek için birlikte hareket edilmesi gerektiğini daha önce yazmıştım. Ancak hiç bir parti temsilcisi, bulunduğu ilde bir Bozkır’lıyı seçilebilir bir sıraya koydurmayı başaramadı. Çünkü Biz Bozkır’lılar, dışarıda da birlik içinde olmayı başaramadık. Elbette bunda aday olmak isteyenlerinde eksiklikleri, yanlışları vardır bilemiyorum ama, önümüzdeki dönemlerde bunlardan ders çıkartılmalıdır.
Belki birileri bana kırılacak ama, işin doğrusu birlik demek pikniklerde pilav yemek, Bozkır ekibiyle oynamak değildir. Birlik olmak demek, birleşip yaşanılan şehirde belirli bir noktada söz sahibi olanlara destek olmak ve yükselmelerine katkı sağlamak için bir araya gelebilmek demektir. Ama biz Bozkır’lılar maalesef bunu başaramadığımız gibi, yükselmeye çalışan birilerinede çelme takmakla meşgul olduk. Biz birbirimizi yerken yada pilav yerken, birileri pastayı kaptı, bizse bakakaldık. Yanlış anlaşılmasın, ben şenliklere yada bu tür organizasyonlara karşı değilim. Aksine yapılmalı ki insanlar biribiriyle kaynaşsın, tanışsın hatta katılımlar yüksek olsun ki birileri Bozkır’lının gücünü görsün ve sesini dikkate alsın. Ama benim sitemim, pikniklerde şölenlerde boy gösterenler neden yükselen değerlerimize, insanımıza sahip çıkmayıp arkasında duramıyorlar. “Uzayan kol bizden olsun” diye bir söz vardır ,neden bu sözü yabana atıyoruz. Sonra da oturup ilçemizi hiç tanımayan, Çarşamba çayını hayatında görmemiş kişilerden sorunlarımızı çözmesini, dertlerimizi anlamasını bekliyoruz. Sadece havanda su dövüyoruz. Biz birbirimize sahip çıkmadıkça, bize kimse sahip çıkmaz.
Artık geçmiş olsun demek gerekiyor. Konya listeleri dışında bildiğimiz kadarıyla Bozkır’lı aday yok. Konya listelerinde Bozkır’lı olan adaylarada sahip çıkıp çıkmamak artık seçmenin elinde...
Bozkır’lı olmayıpta, seçilip meclise giden adaylar, hizmetleriyle bizleri ve ilçemizi mahçup ederler inşallah... Seçim sonuçları ülkemize ve ilçemize hayırlı olsun...
Önceki dönem iki vekille temsil edilmişti ilçemiz. Zaman zaman ters düşsekte, ilçemize kazandırdığı hastanemiz için Sayın Hüsnü Tuna’ya teşekkür etmemiz gerekiyor. Aday listesinde olmayışı bir Bozkır’lı olarak bizi üzdü. Ama başka partilerde seçilebilecek konumlarda Bozkır’lıların olması sevindirici. Özellikle beyefendi kişiliğine ve samimiyetine her zaman tanık olduğumuz, Mustafa Kalaycı’nın Ankara’daki elimiz olacağına, yeniden bizi temsil edecek olmasına seviniyoruz. Keşke her partiden bir yada bir kaç Bozkır’lı aday çıkartabilseydik. Sadece Konya’da değil, İstanbul ve Ankara’dan yada diğer illerden, Bozkır’lı adaylar çıkartabilmek için birlikte hareket edilmesi gerektiğini daha önce yazmıştım. Ancak hiç bir parti temsilcisi, bulunduğu ilde bir Bozkır’lıyı seçilebilir bir sıraya koydurmayı başaramadı. Çünkü Biz Bozkır’lılar, dışarıda da birlik içinde olmayı başaramadık. Elbette bunda aday olmak isteyenlerinde eksiklikleri, yanlışları vardır bilemiyorum ama, önümüzdeki dönemlerde bunlardan ders çıkartılmalıdır.
Belki birileri bana kırılacak ama, işin doğrusu birlik demek pikniklerde pilav yemek, Bozkır ekibiyle oynamak değildir. Birlik olmak demek, birleşip yaşanılan şehirde belirli bir noktada söz sahibi olanlara destek olmak ve yükselmelerine katkı sağlamak için bir araya gelebilmek demektir. Ama biz Bozkır’lılar maalesef bunu başaramadığımız gibi, yükselmeye çalışan birilerinede çelme takmakla meşgul olduk. Biz birbirimizi yerken yada pilav yerken, birileri pastayı kaptı, bizse bakakaldık. Yanlış anlaşılmasın, ben şenliklere yada bu tür organizasyonlara karşı değilim. Aksine yapılmalı ki insanlar biribiriyle kaynaşsın, tanışsın hatta katılımlar yüksek olsun ki birileri Bozkır’lının gücünü görsün ve sesini dikkate alsın. Ama benim sitemim, pikniklerde şölenlerde boy gösterenler neden yükselen değerlerimize, insanımıza sahip çıkmayıp arkasında duramıyorlar. “Uzayan kol bizden olsun” diye bir söz vardır ,neden bu sözü yabana atıyoruz. Sonra da oturup ilçemizi hiç tanımayan, Çarşamba çayını hayatında görmemiş kişilerden sorunlarımızı çözmesini, dertlerimizi anlamasını bekliyoruz. Sadece havanda su dövüyoruz. Biz birbirimize sahip çıkmadıkça, bize kimse sahip çıkmaz.
Artık geçmiş olsun demek gerekiyor. Konya listeleri dışında bildiğimiz kadarıyla Bozkır’lı aday yok. Konya listelerinde Bozkır’lı olan adaylarada sahip çıkıp çıkmamak artık seçmenin elinde...
Bozkır’lı olmayıpta, seçilip meclise giden adaylar, hizmetleriyle bizleri ve ilçemizi mahçup ederler inşallah... Seçim sonuçları ülkemize ve ilçemize hayırlı olsun...
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.