Geçen hafta ki yazımız da dağlarımızı yaylalarımızı anlatmıştım. Birçok dostumuz aradı “imrendirdin bizi” dediler. “Madem imrendiniz, gelin!” dedik. “Burnumuzda tütüyor memleket” diyenler çoğunluktaydı. Gerçekten bu yıl doğanın güzelliğini görmek lazım. Torosların karlı zirvesini, sisli yaylalarımızı görmezseniz çok şey kaybetmiş olursunuz.
Geçen hafta herkese Bozkır yaylalarına gelmelerini tavsiye ettik, ama bazıları var ki mümkünse gelmesinler. Kim bunlar derseniz, yazılarımı takip edenler bilirler, her yıl en az bir kez bu uyarıları yapıyorum. Gelmesini istemediğimiz kişiler, doğaya ve insana saygısı olmayanlar. Geldikleri yerleri buldukları gibi bırakmayı düşünemeyenler. O güzelim doğaya ihanet edenler. Lütfen mümkünse siz gelmeyin!
Kullandığı plastikleri, pet şişeleri, bardakları ve tüm atıklarını ortalara saçıp giderken de toplamayı bile düşünemeyen, insan görünümlü mahlûkatlar. Maalesef tüm uyarılarımıza rağmen bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Daha önceden yakılmış ateş yeri varken, az ilerisine de bir ocaklık yapan, çöplerini orada ve ortada bırakanlar, ateşi söndürmeden gidenler ve daha da önemlisi onca kuru odun varken, az ileriye kadar gidip toplama zahmetine girmeyip ağaçların yaş dallarını koparanlar, bunlara insan kılığında ki mahlûkat dememizde bir sakınca yoktur sanırım.
Ömürleri boyunca bir tek fidan bile dikmemiş kişilerin, hazır ormanın yeşil dallarını kesip yakmaya çalışmaları, bilinçli insanların canını yakıyor. Yaşadığı yerin güzelliğini ve elindeki bu hazinenin kıymetini bilmeyenleri, çorak bir ovanın ortasına bırakıp aylarca orada yaşamasını sağlamak isterdim. Belki o zaman Bozkır’ımızın doğa harikasının farkına varıp, kıymet bilirler ve bu ihanetten vazgeçerler.
Çok bir şey değil istediğimiz, sadece birazcık doğaya saygı ve bunun gereği olarak piknik sonrası çöplerinizi atıklarınızı toplamak… Piknik sonrası etrafınıza bir göz atsanız ve etraftaki çöpleri toplasanız en fazla beş dakikanızı vermiş olursunuz. Ama bu beş dakikalık işlemle akşama kadar havasını soluduğunuz, suyunu içtiğiniz, keyfini sürdüğünüz doğaya ihanet etmemiş olursunuz. Daha da açık yazayım; arkanızdan küfrettirmemiş olursunuz.
Dediğimiz gibi, bu kadarcık bir temizliği yapamıyorsanız, kusura bakmayın ama mümkünse siz gelmeyin. Doğamızın ihanete değil, sevgiye ve saygıya ihtiyacı var. Bunu da fazlasıyla hak ediyor…
Geçen hafta herkese Bozkır yaylalarına gelmelerini tavsiye ettik, ama bazıları var ki mümkünse gelmesinler. Kim bunlar derseniz, yazılarımı takip edenler bilirler, her yıl en az bir kez bu uyarıları yapıyorum. Gelmesini istemediğimiz kişiler, doğaya ve insana saygısı olmayanlar. Geldikleri yerleri buldukları gibi bırakmayı düşünemeyenler. O güzelim doğaya ihanet edenler. Lütfen mümkünse siz gelmeyin!
Kullandığı plastikleri, pet şişeleri, bardakları ve tüm atıklarını ortalara saçıp giderken de toplamayı bile düşünemeyen, insan görünümlü mahlûkatlar. Maalesef tüm uyarılarımıza rağmen bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Daha önceden yakılmış ateş yeri varken, az ilerisine de bir ocaklık yapan, çöplerini orada ve ortada bırakanlar, ateşi söndürmeden gidenler ve daha da önemlisi onca kuru odun varken, az ileriye kadar gidip toplama zahmetine girmeyip ağaçların yaş dallarını koparanlar, bunlara insan kılığında ki mahlûkat dememizde bir sakınca yoktur sanırım.
Ömürleri boyunca bir tek fidan bile dikmemiş kişilerin, hazır ormanın yeşil dallarını kesip yakmaya çalışmaları, bilinçli insanların canını yakıyor. Yaşadığı yerin güzelliğini ve elindeki bu hazinenin kıymetini bilmeyenleri, çorak bir ovanın ortasına bırakıp aylarca orada yaşamasını sağlamak isterdim. Belki o zaman Bozkır’ımızın doğa harikasının farkına varıp, kıymet bilirler ve bu ihanetten vazgeçerler.
Çok bir şey değil istediğimiz, sadece birazcık doğaya saygı ve bunun gereği olarak piknik sonrası çöplerinizi atıklarınızı toplamak… Piknik sonrası etrafınıza bir göz atsanız ve etraftaki çöpleri toplasanız en fazla beş dakikanızı vermiş olursunuz. Ama bu beş dakikalık işlemle akşama kadar havasını soluduğunuz, suyunu içtiğiniz, keyfini sürdüğünüz doğaya ihanet etmemiş olursunuz. Daha da açık yazayım; arkanızdan küfrettirmemiş olursunuz.
Dediğimiz gibi, bu kadarcık bir temizliği yapamıyorsanız, kusura bakmayın ama mümkünse siz gelmeyin. Doğamızın ihanete değil, sevgiye ve saygıya ihtiyacı var. Bunu da fazlasıyla hak ediyor…
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.