Rahmet, mağfiret ve bereket ayı olan ,Yardımlaşma ve dayanışmanın en fazla yaşandığı 11 Ayın Sultanı Mübarek Ramazan ayının tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyoruz.
HOŞ GELDİN RAMAZAN
Ey Ramazan!
Ey içerisinde "bin aydan daha hayırlı bir geceyi" barındıran ay!
Ey Kur'an'ın doğum ayı, ayların en çok gül kokanı!
Ey vahyin dirilten soluğunu hayata taşıyan ay!
Ey Hz. Muhammed(s.a.v.)'i müebbet bir muhabbete götüren ay!
Ey insanın yitirdiği insanlığı, rahmeti, bereketi, hidayeti ve şefkati insana taşıyan ay!
Hoş geldin!
Geçen yılki Ramazan ayının üzerinden tam bir kameri yıl geçti. Yani ahirete yönelik ticaretimizden ve dünya hayatımızdan bir yıl daha uçup gitti. Peki bu geçen zamanın farkında mıyız, kar mı ettik yoksa zarar mı? Aslında herkes kendine, nefsine, aklına, kalbine, vicdanına bu soruyu sorsun. Sanırım inancı, yaşayışı, muhakemesi ve duyarlılığı ölçüsünde her birinden ayrı ayrı cevaplar alacaktır. Şunu da hatırlatmakta fayda vardır. Geçen sene Ramazanı beraber idrak ettiğimiz bazı kardeşlerimiz bu ramazana kavuşamadılar. Bizimde bir sonraki ramazana kavuşacağımıza dair elimizde bir garantimiz yok. Güvenilir bir kaynak bize derse bu senin son ramazanınızdır. Acaba nasıl değerlendiririz, ne yaparız?
Şimdi Ramazan'ı bir kez daha idrak ediyoruz. Biriydi, onuydu, Kadir Gecesi'ydi, iftardı, sahurdu, davetti, bayram alış-verişiydi derken bayramla buluşacağız yeniden. İşin özü, eğer Allah ömür verdiyse bir şekilde bu sayılı Ramazan günleri geçecek. Burada mühim olan bu günlerin geçmesi değil; bizim onları nasıl geçirecek olmamız. Bir başka tabirle nasıl değerlendireceğimizdir.
Mubarek üç aylar Yüce Allah’ın biz kullarına ekstradan ihsan ettiği fırsatlar pazarıdır. Bu değerli vakitler Reğaible bize hoş geldin dedi. Bizleri gaflet uykumuzdan silkeledi. Miraçla manevi alanda yükselişimizi hızlandırmamızı istedi. Beraat kandili ile de beraatımızı alarak, günahlardan arınarak büyük buluşma olan ramazana girmemizi sağladı. Yani İftarda ve sahurda yiyeceğimiz gıda maddeleri için nasıl hazırlık yaptıysak manevi açıdan da kandil geceleri, nafile oruç ve namazlarla hazırlığımızı yaptık. Bu hazırlıklarımız inşallah Ramazan’ın hazzını iliklerimize kadar hissetmemizi sağlayacaktır. Ramazan ayındaki çalışmalarımızla da inşallah Kadir gecesindeki muhabetimiz doruk noktasına çıkacaktır. Ama eğer Ramazanın geldiğinin daha farkında değilsek, hazırlık yapmamışsak ozaman bir ay boyunca “Nerde o eski ramazanlar” diyerek kendimizi avutmaya çalışırız. Yani teker teker her bir insanın Ramazan'dan istifadesi ona verdiği değerle doğru orantılıdır. Değer vermezse ne olur? Kendisi değersizleşir. Nihayetinde kaybeden kendisi olur; Ramazan değil.
O halde 'Nedir Ramazan?' sorusunun cevabını arayalım. Ramazan oruç ayıdır. Oruç riyanın en az karıştığı bir ibadettir. Nitekim Kudsi hadiste Allah(c.c.) “Oruç benim içindir; onun karşılığını ben vereceğim.” Buyurarak orucun önemine dikkat çekmiştir. Hz. Peygamberin buyurduğu gibi Ramazan “Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtulma ayıdır.” Ramazan eğitim ayıdır. Ramazan yoksulları, aç olanların sıkıntılarını anlama ayıdır. Ramazan insana acziyetini hatırlatan aydır. Çünkü Rabbi yemesine, içmesine izin vermeyene kadar yiyip içemiyor. Ramazan insanın kendisini tanıma ve anlama ayıdır. Ramazan insanın kendi iç dünyasına en fazla vakit ayırdığı aydır. Ramazan irade eğitiminin verildiği aydır. Ramazan insana sabrı en güzel öğreten aydır. Ramazan müminlerin hatalarını ve eksiklerini tesbit edip tamir ettiği aydır. Manevi hastalıklarını teşhis edip tedavi ettiği aydır. Buz parçasının güneşin önünde eriyip su olup insanlara hayat verdiği gibi müminin maddi olarak eriyip manevi olarak topluma bir yıl boyunca bir gül gibi pozitif enerji dağıtacağı donanımı kazandığı aydır. Ramazan, insanı felakete götüren amillerin başında bulunan mideye ve nefse özellikle müminin dur demeyi öğrendiği ve dur diyebildiği aydır. Ayrıca Ramazan 29 veya 30 sayılı günü barındıran, Kur'an'ın nazil olmaya başladığı zamanı bünyesinde tutan, içinde yapılan amellere bire bin sevabın verildiği, Allah'ın beyanıyla bin aydan daha hayırlı olan, insanların en cömerdi Nebiler Serveri'nin (s.a.v) esen yelden daha cömert olduğu, şeytanların zincire bağlandığı, oruçların, teravihlerin, nafile ibadetlerin, zekat ve sadakaların, fakir-fukaraya verilen iftar yemeklerinin, Kur'an tilavetlerinin, gönül sohbetlerinin yer aldığı bir aydır. Son olarak şunu söyleyelim. Televizyonun elbette birçok faydası vardır. Ama dengeli kullanılmadığından maalesef birbirimizin simalarını unuttuk. Düğün ve taziyeler dışında birbirimizi ziyaret etmeyi terk ettik. Birbirimizin evlerinin yolunu unuttuk. Toplum içinde toplumdan habersiz yaşamaya başladık. Ramazan ayı münasebetiyle komşularımızın ve çevremizdeki diğer insanların da farkına varma ümidiyle
HERKESE HAYIRLI RAMAZANLAR DİLİYORUM...
RABBİMDEN
AİLELERİMİZLE
SEVDİKLERİMİZLE
DOSTLARIMIZLA
BİRLİKTE BU AYI DEĞERLENDİRME İMKANINI BAHŞETMESİNİ,
GÜZEL ÜLKEMİZE VE HANELERİMİZE
UMUDU..HUZURU..MUTLULUĞU VE KARDEŞLİĞİ GETİRMESİNİ NİYAZ EDİYORUM...
REYYAN KAPISINDAN CENNETE GİRMEYİ RABBİM HERKESE NASİP ERSİN…
[Alıntı]
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.