Saman pazarı otobüslerinin durağından Karşehir’ e doğru yürürken, uzun zamandır atıl duran bir noktayı halı sahası yapmışlar. Çok memnun oldum. İnsanların spora ihtiyacı var. Hiç spor yapamayan en azından bir halı saha maçı yapma şansı vardır, diye düşünüyorum. Bunun yanında Karatay’a pek çok güzellikler kazandırılması halkın bu belediyeye olan memnuniyetine imkân veriyor.
Karatay’ın bahtından olsa gerek uzun zamandan beri bir ihmal edilmişliği, şanssızlığı vardı. Spor tesislerinden parklara, yollarından kaldırımlara kadar pek çok alanda gerçekten ciddi bir dengesizlik vardı. Bu dengesizlik hala var ama gittikçe kayboluyor. Biz öğrenciyken Bosna tarafı kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdi. Ama şuan otogar ve üniversite sayesinde şehir aradaki boşluğu kaldırdı. Bir mahalleyi kalkındırmanın en kolay yolu önemli kuruluşları koyarsın her alanda değer kazanır. Tıp fakültelerine bakın, önemli kuruluşlara bakın hepsi Selçuklu ve Meram’da dır. Karaman yoluna ve Ereğli yoluna tıp fakülteleri yapılmasının ne mahsuru olur bilmiyorum. Zaten buralara gelen hastalar şehrin öbür ucuna geçinceye kadar sorun oluyor. Yani özellikle bu iki mahalle Karatay’la arasında derin bir uçurum olduğu malum. İstanbul yolunda ve Beyşehir yolunda tıp fakültesi, araştırma hastaneleri varken Karatay bölgesinde olmaması Karatay’da oturanların yıllardır kafasında soru işareti olarak duruyordu. Halk bu bölgede kendini ikinci sınıf olarak algılıyordu. Bunu şehre girerken rahatlıkla anlayabilirsiniz, ağaçlarından, çimlerinden vs. Konya’ya İstanbul yolundan, Karaman yolundan Beyşehir ve Ereğli yolundan girenler bu farkı belirgin olarak görüyor. Çoğu zaman bu bölgelerde oturanlar dağ köylerinden gelen vatandaşlar olduğu için mi acaba diye soruyorlardı.
İnsanlar artık ihmal edilmeyi sevmiyorlar. Çalışanı görüp alkışlıyorlar. Başarılı olanları savunuyorlar. Başarısızlıkları da eleştiriyorlar. Bu da gayreti beraberinde getiriyor. O zaman demek lazım; Çalışana alkış, çalışmayana kış kış.
Karatay’ın bahtından olsa gerek uzun zamandan beri bir ihmal edilmişliği, şanssızlığı vardı. Spor tesislerinden parklara, yollarından kaldırımlara kadar pek çok alanda gerçekten ciddi bir dengesizlik vardı. Bu dengesizlik hala var ama gittikçe kayboluyor. Biz öğrenciyken Bosna tarafı kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdi. Ama şuan otogar ve üniversite sayesinde şehir aradaki boşluğu kaldırdı. Bir mahalleyi kalkındırmanın en kolay yolu önemli kuruluşları koyarsın her alanda değer kazanır. Tıp fakültelerine bakın, önemli kuruluşlara bakın hepsi Selçuklu ve Meram’da dır. Karaman yoluna ve Ereğli yoluna tıp fakülteleri yapılmasının ne mahsuru olur bilmiyorum. Zaten buralara gelen hastalar şehrin öbür ucuna geçinceye kadar sorun oluyor. Yani özellikle bu iki mahalle Karatay’la arasında derin bir uçurum olduğu malum. İstanbul yolunda ve Beyşehir yolunda tıp fakültesi, araştırma hastaneleri varken Karatay bölgesinde olmaması Karatay’da oturanların yıllardır kafasında soru işareti olarak duruyordu. Halk bu bölgede kendini ikinci sınıf olarak algılıyordu. Bunu şehre girerken rahatlıkla anlayabilirsiniz, ağaçlarından, çimlerinden vs. Konya’ya İstanbul yolundan, Karaman yolundan Beyşehir ve Ereğli yolundan girenler bu farkı belirgin olarak görüyor. Çoğu zaman bu bölgelerde oturanlar dağ köylerinden gelen vatandaşlar olduğu için mi acaba diye soruyorlardı.
Gerçekten dağ köyleri zaten herkes tarafından tarih boyunca ihmal edilmiş. Şehre gelmişler şehirde de ihmal edilmeye devam edildiklerinin açık göstergesi gibiydi. Hep bahçesinde ürünler üretmiş, etini sütünü şehre vermiş ama gerekli ilgiyi yollarında, mahallesinde, kaldırımında görememiş maalesef. Daha yakına kadar park bile yoktu Karatay’da. Allahtan Hadimi ve olimpiyat parkları oradaki insanlara unutulmadınız şeklinde bir mesaj oldu. Özellikle Adana yolu civarında oturanlar şehrin dışından gelen çöp kokusundan çok ciddi rahatsız. Geçen yıla oranla bu yıl kısmen azalsa da devam ediyor. Akşam balkonda çay içemezsin, sabah erkenden kapıları açamazsın o kadar kötü ve çirkin bir koku. Bütün Konya’nın çöpü buraya geliyormuş. Güzel binalar yapılıyor ama çoğu diyor ki Karatay’daki evlerin kapıları altından olsa yine almam diyor.
Büyükşehir belediyesinin özellikle çöp yeri, Hastaneler, parklar ve bir de Hayvanat bahçesine el atması gerektiğini dile getiren çok. Herkes Meram’da ve Selçuklu ’da yaşamak istiyor ama Karatay’dakilerinde bir vatandaş olduğunu, vergi verdiğini kabul etmek gerek. Gerçekten imkânsızlıklara rağmen bütün enerjisini Karatay’a harcayan belediye ye halk alkış tutuyor. Bahtı da adı gibi kara olan Karatay, sanırım bu enerji ile beyaz tay olmak için çırpınıyor. Bu arada Karatay belediyesinin dönüşüm projeleri sayesinde, kendilerinin önderliğindeki kooperatif sayesinde bizde bir eve kavuştuk sayılır.
Eskiden kooperatifler yıllarca sürer insanlar oturamazken, en geç iki yıl içinde oturulan bir sistem oluşturmuşlar, tebrik etmek lazım. Hem de doğalgaz ısıtmalı, kullanışlı binalar var. Bu kooperatiflerde Kara kelimesine çok kızmış olmalılar ki bütün hepsinin adını ak ’la başlatmışlar(Akşehir, Aksaray, Ak konut vs).Yalnız bu sitelerin otoparkının yer altında olması her açıdan gerekli olduğunu, belirtmek gerekiyor. Hem görüntü kirliliği, hem çocukların oyun alanı açısından, hem de otomobiller güneşten korunmuş olur.
İnsanlar artık ihmal edilmeyi sevmiyorlar. Çalışanı görüp alkışlıyorlar. Başarılı olanları savunuyorlar. Başarısızlıkları da eleştiriyorlar. Bu da gayreti beraberinde getiriyor. O zaman demek lazım; Çalışana alkış, çalışmayana kış kış.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.