Recent Comments

Konya, Hocalarından Birini Daha Kaybetti

Ölüm haktır, gelmesi mukadderdir. Her canlı ölümü tadacaktır, her yaşayan da ölüm ayrılığını yaşayacaktır. Ölüm temenni edilmez ama ölüme rıza gösterilir. Ölümden ne kadar kaçsak ta nihayet ölüm bizi yakalayacak, ölüme kucak açacağız. Hayatla ölüm birlikte yaratılmış, iç içe devam etmektedir. Her saniye, her an birileri doğmakta, birileri bu dünyadan göçmekte, ebedi dünyanın kapısında beklemektedir. Hâsılı hepimiz ölümlü dünyada yaşıyoruz, ölmek için sıramızı bekliyoruz, ölümsüz dünyanın adaylarıyız. Ölüm anında az ağrı duyarak, kelime-i şehadet söyleyerek, kolay bir ölümle dünyadan göçmek için dua ediyoruz.
Bayramın ikinci günü, kıymetli bir büyüğümüzü, babamın en küçük kardeşi amcam İsmail (bilinen adı İsmet) Öğütçü Hocayı toprağa verdik. Merhum amcam, yetmiş iki yıllık ömründe hep Hak dedi, hak yolda yürüdü, nihayet güzel bir ölümle Hakk’a yürüdü. Allah ruhunu rahmetiyle kuşatsın, çocuklarına hayırlı ve sağlıklı bir ömür versin!
Merhum İsmet Öğütçü, gerçek bir hocaydı, dolu bir din alimiydi, vakur bir şahsiyetti ve örnek bir aile babasıydı. Merhum Tahir Hoca’nın müftülük döneminde, 1965’lerde Arapoğlu Makası Camii müezzinliğiyle başlayan, sonra değişik camilerde imam hatip olarak devam eden 25 yıllık Diyanet hizmeti, 12 Eylül 1980 ihtilalıyla noktalandı. “Erbakan Hoca’nın meşhur mitingine katıldı, siyasete bulaştı” gerekçesiyle Konya’dan Doğu’ya, mahrumiyet bölgesine sürülen on iki imamdan birisiydi. Bir müddet Hayra Hizmet Vakfı’nda yakın arkadaşı Hasan Hüseyin Varol Hocayla birlikte çalıştı, Hizmet Gıda’nın sahibi olarak esnaflık yaptı. Ama esnaflık kendisine yaramadı, herhalde Rabbim O’nu din hizmetinde görmek istedi, iflas yaşadı, üzüntülü bir dönemi oldu. Ama O maneviyatıyla, tevekkülüyle ayakta durmayı başardı. Çocukları tekrar ticari hayata dönerek başarılı oldular.
Evet, İsmet Hocamız, çok az hocaya nasip olan örnek bir ilmi ve medeni şahsiyete sahipti. Sağlam bir hafızdı, Kur’an okuduğu zaman tatlı ve gür sesiyle ruhları okşar, kitleleri cezp ederdi. Konuşması tatlıydı, saatlerce dinleyen yorulmazdı. Köyüne ziyarete gelince bütün köylü toplanır, bulunduğu evde onu dinlerdi. Fasih Arap lisanına hakimdi. Fıkıhta en çetrefilli konuları çözer, sorulara cevap verirdi. Feraiz ilminde (Kur’an’a göre miras taksiminde) uzmandı. Hazreti Ali Efendimiz gibi, özellikle fıtraten medeni cesarete sahipti; hakaret edilmeye, hor görülmeye asla tahammül edemezdi. Şahsında İslam’ın izzetini hakkıyla taşır, çevresinde saygı görür, saygınlığını hissettirirdi.
İsmail Hocamız, bilinen adıyla İsmet Hocamız, saygın kişiliğiyle, medeni cesaretiyle, heybet ve vakarıyla dikkat çekerdi. Medrese kültürüyle ve kendi gayretiyle yetişmiş, ilim aşkıyla onlarca hocadan ders almış, bal arısı misali nerede çiçek varsa arayıp bulmuş, ömür boyu öğrenmeye devam etmiş, modern ve örgün eğitimin imkânlarından faydalanmadan imam- hatip lisesini dışarıdan bitirmiştir. Kendisinden sonra köyünde okumak isteyen birçok gencin elinden tutmuş, okumalarını teşvik tutmuş, resmi olmayan kurslardan alıp modern ve müspet eğitimle tanıştırmıştır. Bugün onun okumasına sebep olduğu gençlerden profesör, milletvekili, avukat ve öğretmen çıkmış, hepsi de kendisine dua etmektedir.
Peygamberimiz, “iki günü eşit olan ziyandadır” buyurmuştur. İşte İsmet Hocamızın da hiç iki günü eşit olmamış, ilim-irfan yolunda hep kendisini yenilemiştir. Bozkır’ın Armutlu Köyü’nde bir hoca çocuğu olarak dünyaya gelen, yedi yaşında yetim kalan, omzuna Kur’an’ını ve ekmek torbasını alarak Bozkır yöresinde tanınmış tüm hocalardan istifade eden İsmet Hoca, son olarak Konya’nın “Feraiz” (miras hukuku) üstadı Abdurraman Hoca’nın talebesi olmuştur.
Benim de hocalık mesleğini seçmeme sebep olan İsmet Hoca, aile büyüğümüz olarak benim hep idolum (örneğim) olmuştur. İlim yolunda, tahsil hayatımda hep O’nu örnek aldım, O’nun gibi olmayı hayal ettim. Yaratılışıyla çok yönlü kabiliyetlerle donatılmış olan ve özel gayetiyle kendisini yetiştiren amcamın, aile içinde yerini doldurmak mümkün değildir.
Evet, tarihi Uluırmak mezarlığı bir cevheri daha kucağına aldı. Armutlu Köyü, örnek bir evladını kaybederken, Konya da bir hizmet erini kaybetti. Hocamızı, bir bayram günü kalabalık bir cemaatle uğurladık ve Rabbimizin merhametine emanet ettik. Umuyoruz, biz dünyada Ramazan bayramını kutlarken, O da Rabbimize ve cennetine kavuşmanın bayramını kutladı. Merhumun ruhu şad, makamı cennet olsun! Allah bizleri de şefaatine nail etsin! Lütfen sizler de ruhuna bir Fatiha okuyun. 



Kaynak:[Merhaba Gazetesi Recep Öğütçü]
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.