ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENLER
Sayın Bakanım, atanamayan öğretmenlerle ilgili basında bazı açıklamalarınız çıktı, yalanlamanız da olmadı. Bana göre talihsiz açıklamalar bunlar. Bir Millî Eğitim Bakanının yapacağı açıklamalar olmamalı diye düşünüyorum. Diyorsunuz ki: “Atanamayan öğretmenler kendi kabiliyetlerine uygun alternatif işlere yönelsinler.” Öğretmen adaylarımızın suçu ne? Dokuz yıldır iktidardasınız, hangi planlamayı yaptınız, ne yaptınız da böyle bir akıl verme, tavsiyede bulunma durumuna geliyorsunuz? Şimdi, öğretmen olarak atanmayı bekleyen gençlerimizin psikolojisini bir düşünün, ailelerin psikolojisini bir düşünün. Bunlara böyle kolayca “Başka işlere bakın.” demek hiç uygun değil Sayın Bakanım.
Şimdi, Konya için söyleyeyim şu anda binin üzerinde ücretli öğretmen var. Millî Eğitim Bakanlığının, 2009 yılıydı zannedersem, İç Denetim Raporu’nda 160 küsur bin öğretmen açığından bahsediyordu. Sendikalarımıza göre 250 bin öğretmen açığı var. Yani öncelikle bu açığımızı gidermek, ücretli değil de kadrolu öğretmenler yoluyla bu soruna çözüm getirmek sizin en önemli göreviniz olmalı, yani onları başka bir yere yönlendirmek yerine. Hiç olmazsa yıldan yıla kademeli olarak bu birikmiş stoku eritme gibi bir düşünceniz olmalı diyorum.
ÖĞRETMENLER HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADI
AKP Hükûmetinin son yaptığı bir düzenleme var, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname. Özellikle üst düzeye olmak üzere birçok memur arkadaşımızın maaşlarında artışı öngören bir düzenleme yapıldı, ama öğretmenlere yok. Öğretmenler gerçekten hayal kırıklığına uğradı. Öğretmenler neredeyse memurla aynı ücreti alıyor.
Şu anda öğretmen maaşı 1.592.89, ek ders –ki almayanlar da var- ücreti de 456.67, toplam 2 bin 49 lira 56 kuruş.
Hele ki emekli maaşlarına bakın Sayın Bakanım, 1’in 4’ünden yirmi beş yıllık hizmet karşılığı emekli olan bir öğretmen arkadaşımın aldığı emekli aylığı 1.210 lira. Gerçekten çok zor durumdalar.
Tarihe geçmek istiyorsanız öncelikle 1’inci derecedeki öğretmenlerimizin ek göstergesini 3.600 yapın derim Sayın Bakanım. Emeklilikte de çok büyük sıkıntı çekiyor öğretmenlerimiz. Hiç olmazsa bu konuda bir çözüm getiriniz.
24 Kasım Öğretmenler günü yaklaşıyor. Acaba Hükûmet olarak ne açıklama yapacaksınız bilmiyorum? Yine, beylik laflarla herhâlde geçiştirilecek.
KONYANIN BAZI İHTİYAÇLARI
Teknik öğretimde bin derslik ihtiyacı var
Konya merkezinde Karatay, Selçuklu ve Meram ilçelerimizde teknik öğretimde derslik ihtiyacı var. Bu konuda çalışmalar yok mu? Var. Yani geçen yıl, bu yıl yapılanlar var ama hâlen bin dersliğe ihtiyacımız var, Konya merkez itibarıyla bin dersliğe ihtiyacımız var.
İl Millî Eğitim Müdürlüğü binası
Konya İl Millî Eğitim Müdürlüğü binamızın fiziki yapısı çok yetersiz. Konya’ya yakışır, Bakanlığımıza yakışır bir İl Millî Eğitim Müdürlüğü binası gerekmekte.
Öğretmenevi
Konya merkezde öğretmenevi ihtiyacı var. Bu konuda mevcutları yetersiz kalıyor. Konya’yı yeni bir öğretmenevine kavuşturursanız çok memnun olacağız.
İlçe ve beldelerde öğretmen ihtiyacı
Geçen yıl düzenleme yapıldı ve bazı ilçelerimizde hizmet puanlarında düşme oldu. Hadim, Bozkır, Ahırlı, Yalıhüyük, Altınekin, Taşkent gibi ilçelerimizde hizmet puanları 18’den 12’ye düşünce, kalkınmada öncelikli bölge statüsünden çıkarılınca, bu ilçelerimizde öğretmen tutmakta çok zorlanıyoruz. Maalesef puanı düşük olduğu için öğretmenlerimiz gelmek istemiyor. Tekrar eski statüsünün verilmesinin uygun olacağını düşünüyorum.
Teknik üniversite
Geçtiğimiz dönem Konya’ya da bir teknik üniversite kurulması için çalışma yaptık... Yüzdük yüzdük kuyruğuna getirdik, hakikaten Plan ve Bütçe Komisyonunda gerek YÖK, gerek Sayın Bakanımız gerekse Komisyon üyesi arkadaşlarımızın desteğiyle Konya Teknik Üniversitesinin kurulmasını sağladık ama Genel Kurulda maalesef verilen bir teklifle Konya Teknik Üniversitesinden vazgeçildi. Gerçekten Konya’nın, özellikle Konya sanayisinin çok büyük ihtiyacı var, çok yoğun da talep var. İnşallah bu dönem bunu gerçekleştiririz.
ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİ
Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerimiz var. Bunlarla ilgili de yapmamız gereken bazı düzenlemeler var. Bir uygulama var mesela yüzde 3’lük ücretsiz öğrenci. Hâlbuki parasını Millî Eğitim Bakanlığımız veriyor. Diğer özel okullar paralı olduğu için belki böyle bir kontenjan verilmesi doğru ama burada pek doğru gibi gelmiyor.
Yine, 2010 yılından önce aylık 6 seans olan bireysel eğitim 1/1/2010 tarihi itibarıyla 8 seansa çıkarıldı ama ücrette herhangi bir artış yapılmadı. Dolayısıyla yüzde 33’lük bir yük üstlendiler. 2010’da gelen zam yüzde 3, 2011’de yüzde 9.8. Bunu telafi etmedi. Kaldı ki enflasyonu da dikkate aldığımız zaman bunun telafi edilmediğini görüyoruz. Umarım ki 2012 yılı için özel eğitim giderleriyle ilgili ücret artışlarında bu durumlar göz önünde tutulur ve ücret artışı kurumlarımızın gelir-gider dengesini karşılayacak şekilde belirlenir.
SORULAR
Sayın Bakanım, bir genelge ve arkadan talimatla “Bağış yok, ilgililer hakkında soruşturma…” dediniz. Tabii, ailelerin sıkıntılarını biliyoruz, o anlamda doğru ama, bu olaya kesin bir çözüm getirmek lazım. Paltosuyla, kazağıyla soğuk ortamlarda şu anda ders veren öğretmenlerimiz ve ders gören çocuklarımız var. Buna köklü çözüm getirecek bir öneriniz oldu mu? Okullara kömür, bakım-onarım, temizlik gibi giderlerini karşılayacak ödenek de gönderecek misiniz?
Öğretim görevlilerini esas görevi olan araştırma yapmaktan ziyade ek ders almaya yönelten sistemi değiştirecek misiniz? Akademik personelin maaşlarını artıracak mısınız?
Son sorum da, öğretmenlerin maaşında, gerek çalışan gerek emekli öğretmenlerin maaşında bir iyileştirme yapmayı düşünüyor musunuz? Bu konuda bir çalışmanız var mıdır?
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.