İnsanlar elleri ile yüzlerine temas etmeden duramazlar. Eğer siz de öyle iseniz, Dr.Mehmet Öz'ün tavsiyelerine kulak verin.
Aynada gördüğünüz her hoş olmayan şeyi kopartıyor ve/ veya patlatıyorsanız üstüne üstlük bu cezbedici alışkanlıktaki aşırılık “ölüm üçgeni” diye adlandırdığımız bölgede ise tehlikeli olabilir. Bu üçgen ağız kenarlarınızdan burun köprünüze kadar olan bölgeyi kapsar.
Bu dramatik tanım, üçgen içindeki kan damarlarının başın arka tarafında beyne ait esas toplar damarlarla birleşmesinden dolayı yapılmıştır. Kanını buradaki damar ağından alan ”kavernus sinus”lerinin de bu bölge ile bağlantısı vardır. Burada oluşacak bir enfeksiyon görüş kaybına, felçlere, baş ağrısına bazen de ölümlere sebep olur.
Anlatmak istediğim aslında, güzel görünmek için yaptıklarımız bilinçli değilse ölümcül sonuçlar doğurabilir!
Bakteriler Bu Ölümcül Üçgen Bölgesine Nasıl Girer?
Neler yapmalıyız/yapmamalıyız ?
Burun havadaki tehlikelere karşı vücudumuzu koruyan ilk savunma hattıdır. Bundan dolayı burun boşluğunda mikrop guruplarının yaşaması sürpriz olmamalıdır. Bakteri ve kalıntıların pek çoğu burun içindeki koruma sisteminden dolayı vücut içlerine daha fazla giremezler.
Siliya diye isimlendirilen ufak burun içi kılları daima hareket halinde olup sümükümsü yapısı ile burun içine giren her şeyi tutarak nefes alma kanallarına ve kan dolaşımına girişini önler.
Burun, ağız ve dudakların yakınındaki ve gözlerimizin arkasındaki damarlar beyine bakterilerin gitmesine engel olurlar. Ölüm üçgeni diye adlandırdığımız bölgedeki deri yapısındaki bozulmalar bakterilere serbestçe dolaşım imkanı sağlar.
Yüzünüz ile oynama alışkanlığınız var ise tavsiyelerimizi önemsemelisiniz. Burun ve dudak kıllarını cımbızla almak, cildinizde delik açmak veya sivilceleri patlatmak yaralarda bakterilerin toplanmasına ve ölüm üçgenindeki kan dolaşımına karışmasına sebep olur. Yüz yaraları, cerrahi kesikler ve diş etleri de enfeksiyon meydana getiren bölgeler olabilir. Önlem için en iyi yol bunları yapmamaktır.
Ölüm Üçgeninden Nasıl Korunabiliriz?
Dr. Mehmet Öz
Kaynak:Haberler.Com
Bu dramatik tanım, üçgen içindeki kan damarlarının başın arka tarafında beyne ait esas toplar damarlarla birleşmesinden dolayı yapılmıştır. Kanını buradaki damar ağından alan ”kavernus sinus”lerinin de bu bölge ile bağlantısı vardır. Burada oluşacak bir enfeksiyon görüş kaybına, felçlere, baş ağrısına bazen de ölümlere sebep olur.
Anlatmak istediğim aslında, güzel görünmek için yaptıklarımız bilinçli değilse ölümcül sonuçlar doğurabilir!
Bakteriler Bu Ölümcül Üçgen Bölgesine Nasıl Girer?
Neler yapmalıyız/yapmamalıyız ?
Burun havadaki tehlikelere karşı vücudumuzu koruyan ilk savunma hattıdır. Bundan dolayı burun boşluğunda mikrop guruplarının yaşaması sürpriz olmamalıdır. Bakteri ve kalıntıların pek çoğu burun içindeki koruma sisteminden dolayı vücut içlerine daha fazla giremezler.
Siliya diye isimlendirilen ufak burun içi kılları daima hareket halinde olup sümükümsü yapısı ile burun içine giren her şeyi tutarak nefes alma kanallarına ve kan dolaşımına girişini önler.
Burun, ağız ve dudakların yakınındaki ve gözlerimizin arkasındaki damarlar beyine bakterilerin gitmesine engel olurlar. Ölüm üçgeni diye adlandırdığımız bölgedeki deri yapısındaki bozulmalar bakterilere serbestçe dolaşım imkanı sağlar.
Yüzünüz ile oynama alışkanlığınız var ise tavsiyelerimizi önemsemelisiniz. Burun ve dudak kıllarını cımbızla almak, cildinizde delik açmak veya sivilceleri patlatmak yaralarda bakterilerin toplanmasına ve ölüm üçgenindeki kan dolaşımına karışmasına sebep olur. Yüz yaraları, cerrahi kesikler ve diş etleri de enfeksiyon meydana getiren bölgeler olabilir. Önlem için en iyi yol bunları yapmamaktır.
Ölüm Üçgeninden Nasıl Korunabiliriz?
- Her sabah rutin olarak burun kanallarınızı temizleyiniz.
- Burnunuzdaki kabuklaşmaları tırnak ve benzer usullerle değil temiz kağıt mendillerle temizleyiniz.
- Yüzünüzdeki sivilceleri patlatmak ve delmekten, ufak siyah yağ noktalarını sıkmaktan ve kabuk tutmuş yara kabuklarını koparmaktan sakınınız.
- Yüzünüzdeki enfeksiyonları,ağrıları ve kesikleri acilen tedavi ediniz.
- Burun kıllarını çekerek koparmak yerine temizleme aletleri kullanınız.
- Yüzünüzde ”piercing” kullanmayı tekrar gözden geçiriniz.
Dr. Mehmet Öz
Kaynak:Haberler.Com
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
