Recent Comments

AKYOKUŞ’TA ÇAY KEYFİ

Çay tavşankanı olursa içerim, ifadesi bizlere ait olduğu, geçenlerde ABD li yazar Katharine Branning'in yazdığı; "Evet Bir Bardak Daha Çay İstiyorum" adlı kitabıyla, tescillenmiş oldu. Yazara göre:“Türk çayı yeşil ya da siyah değil kırmızıdır. Kan kırmızısı, Tıpkı göklerde dalgalanan bayrakları gibi, eşsiz güzellikteki kırmızı yün halıları gibi, Türk çayı demlenir. … Gel hayatı ısıtalım.”

Her şehrin, her yörenin, güzel çay yapan yerleri, ve çay içilebilecek yerleri vardır. Bunların en bilinenlerden biri de İstanbul’daki Pierre Loti (Piyer Loti) dir. Burası Haliç’in en güzel göründüğü yerlerden biridir. İstanbul’u yukardan seyretme imkânı vardır. Nasıl Eyüp Sultan’da sabah namazının yeri ayrıysa Piyer Loti’de çay içmek de ayrıdır.

Konya’da çay içilecek on yer sayın deseniz aklınıza nereler gelir bilemem. Ancak bunlardan bazılarını Akyokuş, Sille ve Meram diye belirtebiliriz. Buraların çevre düzenlemesi, alt yapısı çok zayıf olduğu için ciddi sıkıntılar var. Yılın 7–8 ayı soğuk olan Konya’nın kapalı, dinlenme ve eğlenme yerleri, birkaç alış veriş merkezidir. Park ve bahçeler konusunda Konya belediyeleri gerçekten çok başarılı, hatta güneş ışığı ile aydınlatılan tertipli, düzenli “Kent ormanı” bile bulunuyor. Ancak gel gelelim Kışa yönelik hiçbir kapalı sosyal ortamı yok gibi. Her mevsimi ayrı bir güzel olan, Meram’da Aydın Çavuş denen yerde manzara çok güzeldir. Ne çare ki buralar kapalı değil, yaza yönelik hazırlanmış. Konya dışından gelenler burada soğukta şöyle bir bakıp dönüyorlar. Çay içecek olsalar ne, güzel kapalı bir yer, ne de çay içilecek bir yer var. Araba park edilecek bir yer bile yok.

Her yerde “araba içinde oturmayın” yazısından geçilmiyor. Bu yazılarda çok komik görünüyor. Bazı sıkıntıları anlayabiliriz ancak buna başka bir çözüm bulunulabilir. Girişte bilet kes beklediği kadar ücret al, ya da bir şeyler içtiyse otopark ücreti alma gibi vs. Bir başka Konya manzarası olan yer Akyokuştur. Buranında, yol kenarlarından Konya’yı seyretmek isteyenleri cezalandırmak için kenarlardaki duvarların boylarını yükselttiler. Oraya gelince tünele girmiş gibi oluyorsun. Konya’nın akşamki tek vitriniydi bence burası. Artık kimse yol kenarında durmuyor. Belli ki yol kenarlarında arabasından şehri izleyenler yolu tıkamasın diye. Trafik için belki iyi oldu ama insanları Konya manzarasından mahrum ettikleri bir gerçek. Madem duvarı yükseltiyorsunuz, bari yolun altına park yerleri yapınız da insanlar rahat seyretsin. İnsanlara uygun ortam hazırlayın ki arabasını koysun ya da arabasız seyrederken çayını içebilsin. Hemen orada Akyokuş parkı var diyeceksiniz. Burası da sıkıntılı, ciddi bir şekilde planlı bir düzenlemeye ihtiyaç duyuyor.

Bazen Akyokuş’a çay içmeye giderdik. Ancak bu gittiğimde işletme yöneticisiyle epey bir fikir güreştirdik. Zira çocuk arabada uyuyunca indiremedik. İşletmeye gidip arabam şu, çocuk arabada olduğu için arabada çay içebilir miyiz dedim. Çalışanlar, müdür bilir deyince müdüre gidip durumu anlattım. İçebilirsin ancak çay pet ya da plastikte olur dedi. Biz tiryakiyiz kâğıtta falan çay içmeyiz bize cam veya fincanda olsun dedim. Siz dışarıda olduğunuz için kâğıt bardakta olmak zorunda dedi. Sorun bardaksa kimlik bırakayım ya da, parasını ödeyeyim diye belirttim. Kuralımız bu üzgünüz deyince; Bu kuralın felsefesi nedir diye sordum. Bardak kaybolur, bunlar bana zimmetli vs, hepsini boş ver biz böyle karar aldıysak uymak zorundasınız dedi. Yanlış bir kural düzeltmeli dedim. Tam oradan ayrılacakken, çocuğunuzun hatırına verelim dediler. Çayı içtik çay güzeldi, ama keyfimize de sanki limon sıkılmış gibi oldu.
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.