Recent Comments

Bozkır kendi diliyle konuştu

Gazetemiz Bozkır Postasına, Bozkır şöyle konuştu: “BEN BOZKIR; NEREYE GİDİYORUM?” Dört sene önce bana verilen sözlere ne oldu? Şimdi konuşma zamanı ben Bozkır’da: “Komşum ve kardeşlerim olan, HADİM, GÜNEYSINIR, AKÖREN KADARDA MI OLAMADIM?” Amaç bana çözüm bulmak değil, hep bahaneler uydurmak mı? Ben Bozkır’a KYK geldi. Hoş geldi, Sefalar getirdi. Yaptıran ve sebep olanlardan Allah Razı olsun. Ama: “Ben Bozkır’ın Meslek Yüksekokulundan koparılıp giden Harita Bölümünün ardından, Elektrik bölümünün 2. Öğretimini de kopardılar. Benim Bozkırımın esnafı soruyor: “Öğrenciler ve söz verilen ek bölümler nerede?” Zahmet olmazsa, ben Bozkır’ın yetkilileri komşum ve kardeşim olan diğer ilçelere bir araştırma turuna çıksınlar.”

Türkiye'min en büyük yüz ölçümlü ili dersen Konya'yı gösterirler. Konya'nın ilk kurulan ilçesini sorarsan unutulmuş, terkedilmiş 7400 nüfuslu ilçe olarak beni söylerler. Tanıyan bilen var mı? Yok! Sanmıyorum tanıyan, bilen unutmayan olsun. Seydişehir, Beyşehir, Ereğli, Çumra, Hadim hatta ve hatta Taşkent gelişirken, ilerlerken beni olduğum yerde unuttular. Tıpkı heyecan ve içtenlikle aldığı şekerini düşürmüş başında ağlayan çocuklar gibi. Taşkent'in dayısı var, Hadim’in ve diğer ilçelerin de dayıları var. Peki, ben Bozkır’ın niye yok? Bu soruyu kendime doğduğum günden beri hep sordum durdum. Benim neden hiç dayım olmadı ki; “Dayısı olanlar öz evlattı da, ben Bozkır üvey evlat mıydım? Ben Bozkır’ı ondan mı hiç umursamadılar? Aslında biliyor musunuz ben Bozkır’ın dayıları daha çok zengin, suyunun sert olduğu kadar yürekleri de sertleşmiş. Nereden gittiklerini unutmuşlar yâda unutturulmuşlar. Bunları neden anlatıyorum biliyor musunuz? Bence bilmiyorsunuz! Bilseydiniz hiç sizler yerinizde saymazdınız, bende yerimde saymazdım. Hani hep dersiniz ya: “Taşın altına hep birlikte el koyardınız” Kardeş ilçelerim, il olma yolunda ilerlerken biz türkülerdeki edayı bozmamak için kasaba kalalım derdindeyiz. Aman aman susun türkümüz bozulacak: "Bozkır dedikleri bir küçük kasaba” haydi hoba...

Hadim, Taşkent, Seydişehir, Beyşehir, Akören desem ne anlarsınız? Dur dur ben söyleyeyim sizlerin aklını pek karıştırmadan. Anadolu'nun bağrında, bağrının ortasında var olan Bozkır'ım. Ben dedim ya sizlere işte mesele bu. Bu saydığım kardeş ilçelerimin hepsinin dayıları aktif be ağa. Bunlar tutturmuş ileriye doğru gidiyorlar. Ben kalmışım en arkalarda. Bilirsiniz sürüden ayrılanı kurt kapar her an. Beni de bir kurt, ha kaptı, ha kapacak. Biraz bakın, ilgilenin be ağalarım ben Bozkır’la. Ne olur bu haykırışlarımı duyun artık. Duyun sesimi! Derdim çok anlatmayla bitmez. Sadece bir derdimi anlatayım sizlere bakalım sizler duyup dinleyecek misiniz beni?

Yukarıda saydım kardeş ilçelerimizin hepsinin benimle üniversite derslikleri ve kapasiteleri aynı durumdadır. Ama onlarda beş, on bölümler var. Bende vardı üç kaldı iki. Kırıyorlar kolumu kanadımı, alıyorlar bölümümü aldıkları gibide veriyorlar kardeş ilçelerime, benimle aynı olsa da derslik sayıları ve kapasiteleri bölümleri beni kat kat geçti. Şimdi içimdekilere soruyorum, benim neden bölümlerimi koparıp gidiyorlar. Neden sadece sessizce izliyorsunuz. Ama sizler, ama ağalar diyorlar ki; “Kapasitemiz yok” bu bahaneleri bırakın artık. Komşu ilçelerime bakıyorum kapasite aynı bölümler aynı. Bizim kapasitemiz, Hadim, Taşkent ve Akören’den kat kat üstün değil mi? Zahmet olmazsa araştırın. Gerçi ben Bozkır’da yaşayanların ve yetkililerin de kabahatleri çok mu çok. Öncelikle benim için birlik olamıyorlar. Bol bol dedikodu yapıyorlar. Birlikten dirlik doğar inancını hala benimsemediler. 
Gelelim fasulyenin faydalarına; Ben Bozkır’ın birileri elimden tutsa diye tarihten bu yana hep haykırıyorum. Benim elimden de bir tutsalar, bende Çumra, Seydişehir, Beyşehir gibi yetişsem, büyüsem. Oralardaki ilçelerin üniversiteleri bile 4 yıllığa çıkarken, Meslek Yüksek Okullarına bölümlerini bile her geçen yıl artırırken, ben elimde kalan iki yıllığı bile kaybetmesem bari diye korkuyorum. O ilçelerin artıklarından bari alın bir kaç lokma verin bana. Her yıl geçtikçe aç kalacağım korkusu içimi sarıyor. Bende büyüsem, ah onlar gibi. Bende çevreme hayırlı olsam, ülkeme genç neferler yetiştirsem, tıpkı Akören, Hadim, Taşkent, Güneysınır, Seydişehir, Beyşehir gibi.

Yine haykırıyorum, sesimi duyan var mı? Beni benden alabilecek, elimden tutabilecek bir babayiğit var mı? Elbette bu haykırışımı birileri duyar.

Derdime şöyle devam edeyim: “ Üniversitem dağın başında etrafı bom boş, yeni ek binalar için alan çok fakat yapan, yaptıran, yok. Neden bilmem. Ama taşın altına elini koyan yok. Koysak hep birlikte elde edeceğimiz gelişim çok. Yetişsem bende diğer ilçe kardeşlerime. Benim kendimde var dere, tarih ve insanları etkileyen manzaralarım. Geliştir beni, tut elimi birlikte yürüyelim be dayılarım.

Ne olur duyun artık sesimi ey Ankara, ey Konya ve benim içimde yaşayan yetkililer. Duyun artık şanlı sancağımı; onurumu, şerefimi taşımış hak etmiş ben Bozkır'ın halkı. Buraların bağrından kopmuş, eli açık, gönlü açık büyüklerimiz: “Veren el alan elden üstündür” deyimi içerisinde yardımlarınızla ve yatırımlarınızla büyüyeceğime inancım tamdır. Ben yetiştirdim sizleri, benim bağrımdan koptunuz hepiniz, ne çabuk unuttunuz doğduğunuz bu toprakları. Hatırlayın artık beni... Duyun benim cılız çıkan sesimi... El uzatın, bende büyüyeyim artık ilk kurulan ilçe olup en geride kalan ilçe olarak... 


Allah aşkına benim diğer ilçelerden neyim eksik? Ne olur bana sahip çıkın, bırakın dedikoduyu. Bırakın boş vaatleri. Bırakın beni iyice köhneleştirmeyi. Bırakın boş lafları. Bozkır olarak bıktım dedikodudan, bana hizmet, bana yatırım gerekir. Yıldan yıla beni geri götürüyorsunuz. Hep kendinize bakmayın. Bana da biraz el atın. Size tekrar tekrar yalvarıyorum.

Ben Bozkır olarak zaman zaman bu tür dertlerimi ve sorunlarımı benim adımı kendine yar etmiş ve dertlerimle 24 yıldır ilgilenen, bazı önemli sorunlarımı da gündeme taşıyan ve sonuç almadan peşini bırakmayan, BOZKIR POSTASI gazetesine dertlerimi zaman zaman anlatmaya çalışacağım. Çünkü sizler, benim içimde yaşadığınız ve sorunlarımı bildiğiniz halde sorunların üzerine gitmiyor ve anlatmıyorsunuz. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın dercesine! Yine de sizler sağlıcakla kalın.



Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.