Konya, 2011 yılında 1,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek, bir milyar doların üzerinde ihracat yapan iller arasına girmiştir. Konya, bu ihracat rakamıyla dahi Özel Teşvik Bölgesi olmayı fazlasıyla hak etmektedir. Son teşvik sisteminde 3. bölgede yer alması Konya sanayisine bir ivme kazandırmış, bu durum ihracat rakamlarında kendini göstermiştir.
Aslında, mevcut rakamlar Konya'nın gerçek potansiyelini yansıtmamaktadır. İhracatta iller arasında 15. sırada yer alması Konya'ya yakışmamaktadır. Geçen yıl yaptığınız bir konuşmada "Konya, 300 kilometre hız yapabilen bir arabaya benziyor. Fakat 300 kilometre hızla gitmesi gereken Konya, 120 kilometre hızla gidiyor. Konya'nın radara ve pusulaya ihtiyacı vardır" demiştiniz Doğru bir tespittir.
Dolayısıyla, yeni teşvik sisteminde bazı illerde kurulacağını açıkladığınız Özel Ekonomi Bölgesi'nin Konya'ya da kurulması halinde, Konya sanayisinin üretimini ve ihracatı ciddi oranda etkileyecek, önümüzdeki dönemde Konya'yı şaha kaldıracaktır.
Ülkemizi birbirine bağlayan ana ulaşım arterleri üzerinde yer alan Konya'nın düz arazi varlığına ve düzenli bir sanayi altyapısına sahip olması, büyük fabrikalar ve farklı sektörlerden yatırımlar açısından, gerek ulusal gerekse uluslararası yatırımcıya birçok avantaj sağlamaktadır.
Konya bir KOBİ merkezi olup, organize sanayi bölgeleri ve sanayi siteleri ile Türkiye'de en fazla KOBİ'yi bünyesinde barındıran iller arasında yer almaktadır. KOBİ'lerin Konya sanayisinin ağırlığını oluşturması, piyasaya esneklik ve hareket kabiliyeti kazandırılması açısından ciddi bir avantajdır. Ayrıca, Konyalı firmalar yeniliklere açık ve girişimci bir yapıya sahiptir. Bu itibarla;
1) Özel stratejik yatırımları kapsayacağı ifade edilen yeni teşvik sisteminden yararlanacak iller arasında Konya yer alacak mıdır? Özel teşvik bölgeleri arasına Konya girecek midir?
2) Özel Ekonomi Bölgesi için hangi kriterler esas alınacaktır? Mevcut özellikleri ve potansiyeli itibariyle önde gelen iller arasında yer alan Konya "Özel Ekonomi Bölgesi" statüsüne alınacak mıdır?
Cevaplar:
08/06/2011 tarihli ve 27958 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Ekonomi Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında 637 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kalkınma planları ve yıllık programlar çerçevesinde yurtiçi ve yurtdışında serbest bölgeler, lojistik serbest bölgeleri, ihtisas serbest bölgeleri, özel bölgeler, dış ticaret merkezleri ve lojistik merkezlerinin kurulması, yönetilmesi ve işletilmesi ile ilgili ilke ve politikaların tespiti konusunda çalışmalar yapmak, araştırma, planlama ve koordinasyon faaliyetlerini yürütmek görevleri Bakanlığımıza verilmiştir.
Bu bölgelerin kurulmasında, katma değeri yüksek, ihracata yönelik yatırım, üretim ve hizmet faaliyetlerinin desteklenmesi, işletmelerin rekabet güçlerinin artırılarak ihracata yönlendirilmesi, doğrudan yabancı sermaye ve teknoloji girişinin hızlandırılması, ekonominin girdi ihtiyacının karşılanması ve yerel nitelikteki ekonomik potansiyellerin güçlendirilmesi gibi kriterler göz önünde bulundurulacaktır.
Anılan KHK kapsamında, Bakanlığımız tarafından farklı bölge uygulamalarını hayata geçiren bir kanun tasarısı taslağı üzerinde çalışmalar devam etmekte olup mevzuat çalışmalarının tamamlanmasını müteakip, gelecek talepler çerçevesinde yerel ekonomik potansiyeller de göz önünde bulundurularak Konya'da bir özel ekonomi bölgesi kurulması hususu değerlendirilecektir.
Bilindiği üzere, ülkemizdeki yatırım teşvik uygulamalarının temelini oluşturan 2009/15199 sayılı Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar 16/07/2009 tarihli ve 27290 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bölgesel ve sektörel seçiciliğe dayanan uygulamaları içeren Kararın temel amaçlarından biri de bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılmasıdır. Bu amaçla, yatırımın gerçekleştirileceği bölge esas alınmak suretiyle hem yararlanılacak destek unsurları hem de desteklerden yararlanma oran ve sürelerinin değişkenlik gösterdiği bir destek mekanizması oluşturulmuştur. Bölgesel teşvik sistemi olarak adlandırılan sistemde, il grubunun sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyesi azaldıkça destek yoğunluklarının artarak uygulanması öngörülmüştür. Diğer bir ifadeyle, daha az gelişmiş bölgelerde yapılan yatırımların daha fazla desteklenmesine yönelik bir sistem uygulanmaktadır.
Bu çerçevede, söz konusu sistemin uygulanması açısından tüm Türkiye, 28/08/2002 tarihli ve 2002/4720 sayılı Bakanlar Kurulu Kararında yer alan İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması- Düzey 2 bölgeleri ve sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyeleri dikkate alınarak, dört gruba ayrılmıştır. İllerin, sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyeleri esas alınarak sıralandığı söz konusu çalışma Kalkınma Bakanlığı ve Türkiye İstatistik Kurumu tarafından gerçekleştirilmiş olup çalışma kapsamında kullanılan kriterler ilgili Kurumlar tarafından belirlenmiştir. Bununla birlikte, yaşanan sosyal ve ekonomik gelişmeler sonucunda Kalkınma Bakanlığı tarafından gelişmişlik endeksinin güncellenmesi ve bu çerçevede iller ile il gruplarının yeniden sırlanmasına yönelik çalışmalara devam edilmektedir. Bu çalışmanın sonuçları ise teşvik sistemine ilişkin olarak halihazırda yürütülmekte olan mevzuat hazırlıklarında dikkate alınacaktır.
Diğer taraftan, cari açığın azaltılması ve "2023-500 Milyar Dolar İhracat" vizyonunun hayata geçirilmesi hedefleri doğrultusunda, özellikle ithalat bağımlılığı bulunan ara mallarının Türkiye'de üretimini ve yaratılan katma değerin artırılmasını sağlayacak stratejik yatırımların desteklenmesine ilişkin mevzuat çalışmaları devam etmektedir.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.