MHP KONYA MİLLETVEKİLİ MUSTAFA KALAYCI, BUGÜN TBMM GENEL KURULUNDA TOPLU SÖZLEŞME KANUN TASARISI ÜZERİNDE MHP GRUBU ADINA KONUŞMA YAPMIŞTIR. TASARI HAKKINDA AŞAĞIDAKİ HUSUSLARI GÜNDEME GETİRMİŞTİR
TOPLU SÖZLEŞME YASA TASARISININ YASAL DÜZENLEMESİNİN BU ZAMANA KADAR ÇIKARILMAMIŞ OLMASININ SORUMLUSU KİM
AKP Hükümeti, memurlar ile emekli dul ve yetimlerine, maaşları memur maaş katsayısı ile hesaplanan 4/C mağdurları, 65 yaş aylığı alanlar, engelliler, gaziler, gazi ve şehit yakınları, köy korucuları ve muhtarlara 2012 yılı maaş zamlarını henüz vermemiştir.
Yaklaşık 6 milyon kişi 2012 yılının dördüncü ayına girmemize rağmen, 2012 yılı maaş artışlarını alamamışlardır. AKP Hükümeti; bu kesimleri ilk defa zamsız maaşa mahkûm eden hükümet olma unvanını elde etmiş ve tarihe geçmiştir.
Peki gerekçe ne? Toplu sözleşmeyle ilgili görüşmekte olduğumuz yasal düzenlemenin bu zamana kadar yapılmamış olması.
Anayasa değişikliğinin yapıldığı 12 Eylül referandumunun üzerinden tam 18 ay 20 gün geçmiştir. Peki, bu yasanın bu kadar uzun sürede çıkarılmamış olmasının sorumlusu kim?
Elbette, AKP Hükümeti. Araya seçim girdi diye bir mazeret olamaz. Zira, bu süre zarfında 273 kanun, 35 de kanun hükmünde kararname olmak üzere tam 308 adet yasal düzenleme yapılmıştır.
Sayın Bakan, alt komisyonda, “muhalefetiyle iktidarıyla, uzunca bir süre bu konu üzerinde çalışıldı, değerlendirildi.” diye bahane uyduruyorsunuz? Ben o komisyonun üyesiydim. Alt komisyon bir aydan daha fazla bir süre toplantıya bile çağrılmadı. Sadece 2 gün çalışıldı. 2 günde Plan ve bütçe komisyonunda görüşüldü. Halbuki tasarı meclise göndereli bile 2,5 ay oldu.
İstediği kanunu bir gün içinde TBMM’den geçiren AKP Hükümeti, aileleri ile birlikte 20 milyona yakın vatandaşımızı yok saymış ve kaderiyle baş başa bırakmıştır. AKP Hükümetinin bu tutumunu bir saygısızlık ve insanlık ayıbı olarak görüyor ve kınıyoruz.
Buradan Hükümete soruyorum: Zamanınız mı yoktu da, bu kanununu bugüne kadar çıkaramadınız? Yoksa kapasiteniz mi yetersiz? Yoksa, kaynağınız mı yok?
İstediğiniz zaman, ucunda rant olan ya da ucu kendinize dokunan konulara dair yasaları TBMM'den bir günde geçirip, köşk'ten de anında onaylatabiliyorsunuz. MİT Müsteşarını Koruma Yasası, belediye başkanınızı görevi kötüye kullanma suçuyla ilgili hapis cezasından kurtarma yasası gibi düzenlemeleri bu süreçte nasıl çıkardığınızı kamuoyu biliyor.
Zaten yaptığınız birçok düzenleme de, kamu arazileri nasıl talan edilebilir, kadrolaşma nasıl sağlanabilir, ihale mevzuatından, denetimden ve yargıdan nasıl kaçınılabilir, mahiyetini içermektedir.
AKP Hükümeti 2012 maaş zamlarını vermediği gibi uygulamaya koyduğu zamlarla, dar ve sabit gelirli vatandaşlarımıza zulüm uygulamakta, inim inim inletmektedir. Vatandaş her gün yeni bir zam haberi ile karşı karşıya kalmaktadır.
AKP HÜKÜMETİ DAR GELİRLİ VATANDAŞI DÜŞÜNMÜYOR
AKP Hükümetinin vicdanı, insafı ve merhameti kalmamıştır. Bir günde elektriğe % 9, doğalgaza % 19’a varan zam yapılır mı ya?
Siz fakir fukarayı, dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızı hiç düşünmüyor musunuz?
Kamu çalışanları, 4/C mağdurları, memur emeklileri, 65 yaş aylığı alanlar, engelliler, gaziler, şehit yakınları, köy korucuları ve muhtarlar daha 2012 maaş farklarını alamadan, alacakları maaş zammından çok daha fazlasını ödemekle karşı karşıya bırakılmıştır.
Sadece sağlık yardımı ile ilgili ödedikleri muayene, reçete, ilaç, kutu katılım payları bile artık aylıklarının önemli bir kısmına karşılık gelmektedir. Maaş artışlarını söylerken, yaptığınız kesintileri niye görmezden geliyorsunuz.
Kamu çalışanlarının maaşı yerinde sayarken lojman kiraları artırılmış, servis ücretlerine zam gelmiş, yemek bedellerine zam yapılmıştır. Vergiler, harçlar zamlanmıştır.
Hükümet maaş zamlarını geciktirmiştir. Öyleyse gecikme bedeli ödemek zorundadır. Bu nedenle 1 Ocak 2012’den geçerli olmak üzere, maaşlara yapılacak zamma, her ay için gecikme bedeli oranında telafi artışı eklenmelidir.
Değerli Milletvekilleri;
Bu Tasarının görüşmelerine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın 3,5 ay önce yaptığı konuşma damgasını vurmuştur. Sayın Arınç “Memur-Sen'in görüşleri doğrultusunda yasa değişikliği yapılıp toplu sözleşme imzalanacak. Bundan kimsenin endişesi olmasın'' demişti.
Doğru söylemiş. Sayın Arınç’ın dediği doğrultuda hazırlanmış bir Tasarıyı görüşüyoruz.
Gerçi Sayın Bakan “Bu yasadan sorumlu bakanlık Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,”, Sayın Başbakan Yardımcısının tasarının “bu noktaya gelişine kadar en ufak bir tavsiye dahi yapmadığını” ifade ediyor, ama Başbakan Yardımcısının kamuoyuna açık bir ortamda yaptığı konuşma da ortada duruyor.
Ne yani, boş verin, Sayın Arınç’ı kale almayın mı demek istiyorsunuz? O sıradan bir kişi mi ki. Başbakan Yardımcısı ve AKP Hükümetinin de sözcüsü. Elbette sözleri Hükümeti bağlar.
Sayın Bakan dün verdiğiniz bilgilere göre, Memur-Sen’in üye sayısı 505.378, sendikalı kamu çalışanlarının % 43,2’sini oluşturuyor. Sendikalı kamu çalışanlarının % 57,8’i de diğer sendikalara üye. Bu
durumda Sayın Bakan size bazı sorular sorup cevabını da vereceğim. Öyle değil diyebiliyorsanız çıkın açıklayın. Bu Tasarıya göre;
Kamu Görevlileri Sendikaları Heyetini teşkil eden üyelerde çoğunluk kimde? Memur-Sen’de, Dikkatinizi çekerim, toplam sendikalı kamu çalışanlarının % 43’üne sahip olan Memur-Sen, Heyet üyelerinin % 60’na sahip bulunmaktadır.
Konfederasyon temsilcileri belirlenirken Memur-Sen her 57 bin üyesi için 1 temsilci, Türkiye Kamu-Sen her 100 bin üyesi için 1 temsilci ve KESK ise her 116 bin üyesi için 1 temsilci atayabilecektir. Buna göre temsilde adalet var mı?.
Toplu sözleşmeyi tek başına imzalama yetkisi kimde? Memur-Sen Genel Başkanı’nda,
Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna itiraz hakkı kimde? Memur-Sen Genel Başkanı’nda,
Peki toplam sendikalı kamu çalışanlarının yarıdan fazlasını % 54’ünü temsil eden diğer konfedarasyon başkan ve temsilcilerinin yetkisi nedir? Heyette ne görev yapacaklar? Tasarıya göre “Figüranlık”. Oysa ILO normlarına göre her sendikaya, üyelerini toplu pazarlıkta temsil hakkının tanınması gerekiyor. Tasarı ile memurların yüzde 54’ünü temsil eden Kamu-Sen ve KESK tümüyle dışlanmaktadır.
Zaten, Sayın Bülent Arınç da tam bunları söylemişti. Dolayısıyla yadırgamamak lazım. AKP zihniyetinin anlayışını ortaya koymuş.
Testinin içinde ne varsa dışına o sızarmış. Kamuya işe girişte ve görevde yükselmelerde, kamu imkanlarının hoyratça kullanımında ve kamu ihalelerinin verilmesinde de AKP’ye oy ve destek vermiş olmak kriterinin baz alındığını yapılan uygulamalar göstermiştir.
Akrebe sormuşlar…”Neden insanları sokuyorsun” diye… O’da “Tıynetim bu, bunun üzerine yaratılmışım” demiş…
AKP zihniyetinin tıyneti de bu. İnsanları aldatma, kandırmak, yandaşları kayırmak.
“Hz. Ömer adaleti” diyerek iktidara gelenler, kendilerine ve yandaşlarına her şeyi hak, kendinden olmayanlara karşı da Ebu Leheb zulmünü reva gören bir anlayışa sahip olmuşlardır.
Evet arkadaşlar, Kamuda, grevsiz ve tek sendikalı rejime hoş geldiniz! Darbe döneminde çıkan sendika ve toplu sözleşme yasaları bile bu tasarıdan daha adil ve demokratik hükümler içeriyor.
Bu tasarı ile toplu sözleşme değil, Hükümetin her icraatını tefsir etmek ve toplumsal alt yapısını hazırlamakla kendi varlığını konumlandırmış olan bir sendikayla “al gülüm ver gülüm” tarzında bir toplu paslaşma yapılacaktır.
Kamu Görevlileri Hakem Kurulu da, Hükümetin vesayeti altında bir organ hüviyetinde düzenlendiği için, bir başvuru olsa bile sonucu bugünden bellidir. Hükümet ne verdiyse o aynen kabul edilecek.
Dolayısıyla önümüzdeki günlerde bir toplu sözleşme oyunu oynanacak, sonuçta hükümetin istediği olacak. Toplu sözleşme hakkı hikaye.
Değerli Milletvekilleri;
Referandum sürecinde kamu görevlileri ve emeklileri aldatılmıştır Grev hakkı bulunmayan toplu sözleşme hakkının bir anlam ifade etmediği görülmektedir.
Yine referandum sürecinde, AKP; yaşlılar, engelliler, gaziler ve şehitlerimiz ile dul ve yetimler için özel ayrımcılık getirileceğini taahhüt etmiş olduğu halde; bugüne kadar özel pozitif ayrımcılık getirecek hiçbir düzenleme yapmamıştır.
Bugün itibariyle; 65 yaş aylığı 112 lira, bakıma muhtaç engelli aylığı 338 lira, diğer engelliler ile engelli yakını aylığı ise 225 lira, muharip gazilerin şeref aylığı 398 lira, 15 yıllık emekli geçici köy korucusunun aylığı 330 lira civarındadır.
Bu kesimlere çok cüzi aylıkları reva gören söz de verdiği halde görmezden gelen AKP’yi verdiği sözleri tutmaya davet ediyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak muhtar aylığının, 65 yaş aylığının, engelli kardeşlerimizin maaşlarının artırılması, gazilerimiz ile şehitlerimizin yakınlarının haklarının genişletilmesi, iyileştirilmesi ve aralarındaki mevcut eşitsizliklerin giderilmesi için verdiğimiz kanun teklifleri Meclisin gündeminde beklemektedir. Bu Milliyetçi Hareket Partisi’nin teklifleri olmaz diyorsanız, getirin tasarı veya teklifinizi biz gerekli desteği vereceğiz.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.