Önerilerim dikkate alınır mı bilemiyorum? Bu yörelerdeki gezilerim sırasında, geçtiğim ve gördüğüm önemsediğim yerlerin özelliklerini yine sizlerle paylaşmak isterim.
Mevlana’sı ve Selçuklu döneminin eserleri ile ünlenen ve Osmanlının sayısız görkemli abideleriyle bezenmiş, Konya üzerinden Akdeniz’e geçerken Orta Toroslarda ve Göller bölgesinde Konya’nın incisi diyebileceğim üç ilçeyi görmeden gezmeden geçmek Ankaralı tatilciler için bir kayıptır derim.,
Mevlana’sı ve Selçuklu döneminin eserleri ile ünlenen ve Osmanlının sayısız görkemli abideleriyle bezenmiş, Konya üzerinden Akdeniz’e geçerken Orta Toroslarda ve Göller bölgesinde Konya’nın incisi diyebileceğim üç ilçeyi görmeden gezmeden geçmek Ankaralı tatilciler için bir kayıptır derim.,
Konya’dan Akdeniz’e Seydişehir üzerinden geçtiğinizde Tınaz Tepe Mağara ve tesislerine gelmeden ilçe çıkışında orman işletmesi fidanlığına sapan yolun sonuna doğru ilerlemenizi öneririm.
Yolun bittiği noktada özellikle her dönem ilçe belediyelerinin peyzaj çalışmalarıyla, doğal yapıyı korumak kaydıyla özenle çevrede alan genişleterek daha da güzelleştirip, şirinleştirdikleri doğa harikası Kuğulu parkını görürsünüz.
Park alanını hilal şeklinde çevreleyen Torosların Yalçın Tepeli çam ve meşe ormanlı Küpe dağının düdenlerden taşkın sularla beslenen görkemli havuzu ve göletin de yüzen ördekleri, kazları çocuklarınızın oynayarak zevkle seyrettiğini görüp mutlu olursunuz.
Ayrıca doğal park alanının sizleri cezbedici estetik güzelliği içinde piknik yapıp, ya da kır bahçesinde dinlenip yol yorgunluğunuzu yöresel ve doğal yiyeceklerden tadarak giderebilirsiniz.
Seydişehir yol ayrımından aksi yönlere doğru Bozkır 50 km. Beyşehir ise 30 km’dir.
Bir başka zaman yine Konya’dan Seydişehir yolunu takiben Konya ili çıkışında Kozaağacı Parkı kavşağından Hatip, Hatunsaray, Akören’den Avdan, Pınarcık, Yolören (Fart) köylerine doğru ardıç ve meşe ağaçlarıyla donanmış asfalt dağ yollarından geçerek 100 km. sonra Bozkır’a gelirsiniz.
Ya da diğer bir yol olan Konya, Çumra, Dinek, Sarıoğlan üzerinden de 120 km. sonra Bozkır’a gidebilirsiniz.
Torosların yaylalarından gelip, Aygır gediğinin sarp kayalıkları arasından çıkan, Çarşamba Çayının ortasından geçtiği Bozkır ayrıca Beyşehir gölü sularının ve de mavi tünel aracılığıyla Göksu Irmağının sularının da geçip uğradığı yerdir.
Bozkır için, ülkemizin ‘GAP’tan’ sonra ikinci büyük projesi olan ‘KOP’ ile Konya’nın tarım alanlarının sulanmasında, ekonomisinin, sanayisinin güçlendirilip zenginleştirilmesi yolunda Konya, Çumra, Karaman Ovalarının kanı olabilecek can suyunun toplanıp verildiği bir su havzasıdır diyebiliriz.
Tabiri caizse Bozkır dibine ışık vermeyen mum misali Konya’mızın arka bahçesi görevine soyundurulmuş bir görünüm sergilemektedir.
Bozkır’ın sevecen mert insanlarının peyder pey tasfiye olan kamu kurumlarının sorunlarında yalnızlaştırılmış olmaları da gözlenmektedir. Bozkır Allah vergisi doğasıyla görülmeye değer harika, şirin bir ilçedir de.
Bozkır’a geldiğinizde Üçpınar, Hadim yol kavşağından kıvrıla, kıvrıla uzanan asfalt yoldan ilerleyerek Kozağaç Köyüne varırsınız.
Kayalar arasından heybetle çıkan el donduran doğal kaynak suyunda beslenen Alabalıkları, burada eski muhtar Mehmet Ali Bey’in yine kayalar arasına oturtulmuş, şirin mekanında, kor ateşli mangal kömüründe ızgarada kızartılmış olarak, organik köy domatesinden, biberinden yapılmış salata eşliğinde yemenin tadına varırsınız.
Fiyatların ise şaşırtıcı derecedeki uygunluğunu vurgulamak isterim.
Buradan ise Kadıbeli, Kuruçay, Yalıhüyük Yaylalarının yine asfalt yolundan, bahar ve yaz aylarında türlü çeşit kır çiçeklerini seyir halinde yol alırsınız.
Yaylada mola vererek, aşağılardaki suğla baraj gölünü seyirle, mis gibi temiz çam kokulu yayla havasını soluyarak ruhen ve bedenen dinlendiğinizi hissedersiniz. Bozkır’dan 35 kilometre zirve tesislerine, buradan ise 15 kilometre sonrada, 1825 metre rakımlı alacabelde hava değişikliğininde farkına vararak Akseki üzerinden Alanya-Manavgat yol kavşağından denize varırsınız.
Bir diğer yol ise yine Konya çıkışında Akyokuştan 90 kilometre sonra Beyşehir’e ulaşan yoldur.
Buradan arzu ederseniz 30 kilometre sonra Seydişehir’e gelir ve yine Akseki üzerinden Manavgat-Alanya’ya geçersiniz.
Beyşehir ve Av Silahlarının yapım merkezi Huğlu Kasabasından Cevizli üzerinden Akseki’ye gelebileceğiniz gibi yine Beyşehir-Huğlu-Derebucak-İbradı’dan Akseki’ye çıkarsınız.
Her iki yolda yolculuğunuz için sıkıntısız ve rahat seyredebileceğiniz asfalt yoldur. Rengârenk kır çiçekleri ve engebeli doğal güzellikler içinde vadi ve tepeler arasında keyifle yol alırsınız.
Mola verdiğiniz yol boylarında, ötüşen kuşların yanı sıra keklik seslerine de tanık olursunuz.
Beyşehir, Selçuklunun önemli ve parlak dönemlerinden olan Eşrefoğlu Süleyman bey döneminin ahşap yapılı tarihi camii, hamam ve külliyesiyle sizleri büyüler. Ayrıca Padişah Abdülhamid döneminde yüz yıl önce Almanların işçiliği olan kanal ve inci görünümlü su kemeri ve köprüler “Bozkır’daki Mavi Köprü” gibi görülmeye değer taş sanatı abideleri ise ayrı bir güzellik sergiler .Beyşehir Gölünün Yeşildağ ötesinde Anamas ve Dumanlı Dağlarının bahar aylarındaki kar manzaralı görünümü bir harikadır.
Gün batımının göl kıyısından seyri ise bir renk cümbüşü görüntüsü içinde sizlere doyumsuz bir görünüm sergiler.
İlçenin Antalya yolu çıkışında yüksekokullar kampüsüne doğru saptığınızda yukarılarda sayfiye ve piknik alanı da olan Yaka Manastıra varırsınız.
Şimdilerde bu alanı kiralayıp özenle ve titizlikle işletmeye açan Yahya Bey’in kuş bakışı göl manzaralı orman içindeki konaklama amaçlı dağ evi yine göl manzaralı şirin ve cezbedici restorant binasının sıcak ve çekici havasınında son derece saygılı personelinin sunduğu hizmette göl balığının ve organik yiyeceklerinin tadına varabilir, köy kahvaltısı yapabilirsiniz. Ödediğiniz ücretin son derece ekonomik olması sizi şaşırtabilir.
Beyşehir’in Yeşildağ yolu üzerindeki deniz kumunu aratmayan göz alabildiğine uzanan plajı, Yeşildağ Milli Parkı, Göl çevresi, Eflatun Pınarındaki Hitit eserleri ve eşsiz doğal güzellikteki çevresiyle göller bölgesinin Toroslardaki şirin bir Turistik beldesi olamaya adım adım ilerlediğini görürsünüz.
Yukarıda konu ettiğimiz orta Torosların bu üç şirin ilçesinin güzelliklerini Akdenize gidişiniz ve de dönüşünüz sırasında gün içinde bile görüp gezme olanağınız olabilir diye düşünürüm.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
