Recent Comments

Yaz Kursları ve Hese Dayı..

Hese dayı.. Hese dayı… 65-70 yaşlarında  ak ve bakımlı tonton sakallı  kısa boylu bir dede… Hep  o hali var gözümün önünde.Kabri nur olsun mekanı cennet. Bana  besmeleyi subhanekeyi, Salli-Barik’i öğreten insan…
Dere Kasabası Kuzyaka Mahallesinde, Sivri tepenin hemen dibinde iki oda bir sofa birde ambarlığı olan bir evi vardı Rahmetlinin. Haa birde  bir çeşmesi ve rafı olan sofadan bölme mutfağı.  Biz ;Yukarı mahalleden, orta mahalleden Daşdibinden benim gibi belki 10-15 çocuk arasofada okurduk. Erken gelen arkadaşlar rahmetliyi odasında bulurdu. Genelde ya kitap okurdu ya Kur’an.Yanlış hatırlamıyorsam Latin alfabesi bilmezdi. Eski yazı okurdu.
Derelilerin beklide son hocası.. Belki de bizden sonra hiçbir çocuk gitmedi “okumaya” sıradan sade bir vatandaşa..
Okumaya yollardı ailelerimiz bizi çocukken. Okul biter bir iki hafta gezer sonra Okumaya giderdik. Okumaya gitmek ne demekmiş bunu ve kıymetini yeni anlıyorum. Okul bize bilgi verecekti, ama o bilgiyi en doğru yolda harcamanın yolunu gösteren ilimi öğrenmeye diyorduk “okuma” diye..
Subhanekeyi o öğretmişti dedimya…  salli-bariği bir türlü öğrenemiyor, karıştırıyordum.Ben öğrenemedikçe hese dayı hafiften bürküyordu kulağımı. Bir gün rahmetlinin bir arkadaşı gelmiş yanına, bizi izliyor derste. Ben yine salli barikte. Yok arkadaş karıştırıyorum  öğrenemiyorum. Amca usuldan yaklaştı.
-Neden karıştırıyorsun evladım?
-kelimeler bir birine çok yakında ondan.
- Gel o zaman otur şuraya da anlattıklarımı bir dinle sonra biraz çalış. Dedi tebessümle ve bana salli- bariğin açıklamasını melalini okudu. Bu şu demek şu da bu…Çok değil on dakika sonra şakır şakır salli-barik okuyordum…
Sonra çocukluk işte… Evden okumaya diye çıkıp oyuna gidiyordum. Bizimkiler duyunca da bahane hazır. Yol çok uzak gidemiyorum. Ama bahane beni okumaya gitmekten kurtarmadı.. Bu defa da Kuran Kursuna gönderdiler. Orada  da bir hoca vardı. Lakabı dingirli idi.. Çok otoriter birisi idi. Hata yapanı affetmez elinde sallayıp durduğu değenekle cezalandırırdı. Ara sıra bundan da kaçıyordum ama korku ile bir iki hafta daha devam ettim. Bir deyneğini yedim (Hakketmiştim) daha da gitmem bu kursa deyip tekrar  hese dayıya dönmüştük, hem ordan kaçması daha kolaydı. Hese dayı çok kızarsa kulağımı bürküyordu gülerekten.Mevlam cennette de güldürsün yüzünü..Tabi bu git geller ilkokul bitene kadardı. Yani beş yılda anca öğrenmiştim namaz surelerini… Abdesti namazı…Ortaokula geçince cüze başlamıştım..3 yılda da cüzü bitirebilmiştim. Sonra sen büyüdün artık diye almadılar beni kurslaraJ
Diyeceğim , dinim diyanetim adına ilk öğrendiğim ve en kalıcı bilgileri “okumada” öğrendim. Bu gün bunun adı yaz kursları diye geçiyorya…Din kültütü ve ahlak bilgisi dersleri çok bir şey katmıyor hayata…

Geçen gün işim gereği bir camiye yakın bulundum birkaç saat. Caminin dersliğinde köyün imamı bilgisayarlı sistemle ders veriyordu çocuklara… Hem sureleri öğretiyordu hem hayatı… 5 Yaşından
tutunda 15 yaşına kadar 10-15 kadar cıvıl cıvıl ve meraklı çocuklar. Sürekli soru soruyorlar hocalarına.. Hocam şu nedir bu nedir  diye…Dalmışım çocukların sesine..Bir ara hocanın  “ bırakın tüyle hırkayla uğraşmayı, gelen mesaja bakın” sözleri ile irkildim.Hoca devam etti sözlerine
“ peygamberi sevmek doğum gününü bilmek kutlamak değildir. Onu sevmek bıraktığına bize getirdiğine bize müjdelediğine sahip çıkmaktır……”
İlgimi verip dinlemeye başladım. Hocam benim bile bilmediğim bazı dini bilgiler anlatıyor okutuyordu onları…. Birde serzenişi vardı hocanın. Çocuklarını okumaya göndermeyen aileler var diye üzülüyordu. Evet böyle ailelerin sayısı gittikçe artıyordu. Çocuk kafasını dinlesin diyerek göndermiyorlar hayatı okuma derslerine…. Yazık ediyorlar ama nafile…. Aradan geçen 20ye yakın yılda hala ilk öğrendiğim subhanekeyi okuyorum…. Nasıl ki her şeyin bir zamanı olduğunu savunuyor ve bu zamanın çocukların dinlenme zamanı olduğu görüşünü savunuyorsalar bilmelidirler ki. Evet her şeyin bir zamanı varsa dii öğrenmenin en kolay  yoluda kurslara katılımı artırmak.

Değerli büyüklerim. Çocuklarınızı yaz kurslarından ayırmayın Onları ödüllendirerek teşviklendirin…
Hüseyin DUMRU
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.