Mahallemizde Haziran ayının ilk haftasından beri hummalı bir belediye çalışması var. Hatta böylesi çalışmaları Meram’ın her bölgesinde görmek mümkün. Serdar Kalaycı Başkan olduğundan bu yana Meram’da çok kapsamlı bir çalışma sürdürülmektedir, ama bu bölgede yapılan çalışmaları Başkan yerinde inceledi mi bunları bilmiyoruz. Edindiğimiz bilgilere göre Meram Belediyesi’nin iş ihale ettiği bir müteahhitlik firması kepçesiyle kamyonuyla elemanlarıyla gayretli bir çalışma içerisindeler.
Bunda yadırganacak ne var diyorsunuz? Hiçbir anormallik yok tabi, ancak bizim Osmangazi Mahallesi’nin birçok sokağı çok güzel dizayn edilmiş. Öyle ki bazı sokaklar, örneğin bizim sokak ve civarı en az 8-10 metre genişlikte, zaten 18. Madde uygulaması yapılırken geniş sokaklar olduğu gibi kabul gördü. Tabi yeni bir yerleşim alanı olan ve geniş tarlaların bahçelerin bulunduğu Selbasan diye adlandırılan yerleşim yerinde, duyduğuma göre son çalışmalar ile 52 tane yeni sokak da açılmış. Bu sokakların bazılarında ne bordür taşı, ne kilitli taş, ne de asfalt var.
Buralarda çalışma yapılmasını beklerken bir de baktık ki şimdi çalışmakta olan müteahhidin alet edavatları, elemanları bir sabah geldiler, her şeyi düzenli, alt yapısı bordürleri asfaltı tamam, hatta doğalgazı geçen yıl geçmiş, her yeri muntazam olan sokaklarda “kaldırımlara kilitli taş döşeyeceğiz” diye çatır çutur başladılar, kaldırım taşlarını ve beton kaldırımları kırmaya. Tabi bunun yanında yolun her iki tarafından da en az yarım metreden fazla asfaltın kırılması kaçınılmaz oldu. Eski kaldırım taşları kamyonlarla hurdalığa giderken yeni taşlar gelmeye devam ediyordu.
Burada merhum Nasreddin Hocamız’ın bir nüktesi tam yerini buluyor: Merhuma sormuşlar, “Hocam eskiyen ayları ne yaparlar? Kırpıp kırpıp yıldız yaparlar” demiş. Şimdi biz de öyle yapıyoruz sanki. Mahalleli buna bir anlam veremeyip yapılanı fuzuli masraf olarak telakki ederken bir de yapılmış olan bahçe duvarları, garaj ve ev kapılarının sürgülü demirleri, her ne kadar çalışan elemanlar azami dikkat gösterse de zarar görenler oldu. Şunu aklımıza getirdi kepçe bu, dikkat etsen de şuradaki kaldırımı kırayım derken iki metre öbür tarafından bir betonu patlatıp bir demir eğip bir bahçe duvarına zarar verebiliyor. Üstelik Haziran ve Temmuz ayının yakıcı sıcağında teneffüs ettiğimiz onca toz, ev bucak kirliliği de cabası işin. Atasözü var ya, “zurnada peşrev olmaz”, ne çıkarsa bahtınıza. Ne yapalım bahtımıza bu çıktı kepçenin de peşrevi olmaz. Müteahhit firma çalışanları “istemeyerek yaptığımız zararları karşılarız” dediler ve yaptıkları demir ve duvar hasarlarını da tamir ettiler Allah için.
Mahallemiz, her ne kadar yapılan hizmeti takdirle karşılasa da mahalle sakinleri bu duruma kızmıyor değiller. “Her yıl bir kazı, her yıl bir değişiklik bıktık artık. Şimdilik yolumuz sokağımız kaldırımlarımız gayet güzel idi, bu kilitli taş neyin nesi?” diye feveran ediyorlar. Muhtar da bu çalışmadan memnun değil ve belediyenin kontröl şefi ile sık sık tartışıyorlar. Ara ara vatandaş Muhtar ve Muhtar belediye arasında nahoş sorunlar yaşanmaktadır. Muhtar Bey de kaldırımı ve alt yapısı sağlam sokaklarda değil de daha lüzumlu yerlerde çalışma yapılması yönünde görüşe sahip. Endişesi “bir gün gelir de kilitli taş kontenjanın doldu derse belediye, onca sokağım yapılmaz kalırsa” diye. Kalaycı Başkan’ın öyle işleri yarım bırakmayacağı kanaatindeyim.
Dahası var işin bundan 6-7 sene önce mahallemizdeki 18. madde uygulaması ile geniş sokaklarımız var ise de daha önce yerleşimde dar bırakılan sokaklar da yok değil. İşte bu çalışmada alınan kararlar ile bazı sokakların da sağlı sollu en az 1.5 metre bahçe duvarları yıkılarak sokakların genişlemesi kararı alınmıştı. Vatandaş buna evet dedi. Zaten başka şansı da yoktu, bu kanun maddesinin gereği idi. Mahallemizin çalışkan muhtarı Murat Karadağ bu çalışmalar başlayınca belediyenin ilgili mercilerine gitmiş ve bu genişlemesi gereken sokakların da bu çalışma ile yapılmasını ve her yıl yeni bir çalışma olmamasının, hem mahalle sakinleri tarafından hem de belediye adına iyi olacağını söylemiş (muhtarın ifadesi) ama belediye yetkilisi “genişletmede yıkılıp yapılacak bahçe duvarlarının ben sadece beton harcını karşılarımi, bahçe duvarlarının demirini ve usta parasını ev sahipleri karşılarsa bu işi de aradan çıkartırım” demiş. Şimdiye kadar mahallede açılan ve genişleyen sokaklardaki bahçe duvarları belediye tarafından hem yıkıldı hem de yerine briket alınıp duvarları yeniden yapıldı işte vatandaşın şikayeti bu.
Vatandaş, “benim 30 metre yol cephem var. 1.5 metreden 45 metre yer terk edeceğim, bir de üstelik usta ve demir parası vereceğim olmaz böyle şey” diye isyan ediyor. Benim acizane gazeteci olduğumu bilen vatandaş hem bilgili hem de nüktedan beni çağırdı yanına. “Yahu İsmail Efendi bugün Muhtar geldi şu teklifi yaptı biz sokak sakinlerine, “usta, demir parasını karşılarsanız betonu belediye verecek yolunuz genişleyecek, dedi.” Aklıma şu fıkra geldi deyip başladı ballı ballı anlatmaya:
Zamanın birinde askerde, gomutan erleri toplamış içlerinden cesur atılgan bilgililerden olanları çavuş adayı seçecekmiş. Bir tanesini yanına çağırmış. Oğlum ormanda gezerken tesadüfen olur ya karşına bir ayı çıktı, o anda ne yaparsın? Elinde silahı gösteren er “hemen silahımla ateş ederim ayıya gomutanım” der. Gomutan silahı elinden alır “bu yok şimdi ne yaparsın?” Er hemen kasaturasını çıkarır “bununla karşı koyarım ayıya, mücadele ederim gomutanım” der. Gomutan askerin belindeki kasaturayı da alır ve tekrar sorar “şimdi ne yaparsın asker?” Hemen çevresinden bir sopa bulur “işte gomutanım bununla mücadele ederim ayıya” der. Gomutan sopayı da alır askerin elinden, sorar “şimdi ne yaparsın asker?” deyince, çaresiz kalan asker gomutana yan yan bakar “yahu gomutanım ben senin fikrini anlayamadım ayıyı garşıma çıkardın, elimdeki bütün savunma silahlarımı aldın. “Sen ayıdan yana mısın, yoğsam benden yana mısın şunu bir ağnayalım allasen?” demiş, dedi. Ardından da “Muhtar iyi bir teklif yapmış, belediye yetkililerine ama yıkmayı üstlenmişler yapımını üstlenmemişler bizim duvarların. Muhtara dedim ki “Valla Muhtar efendi ya yıkıp yapsınlar her yerimizi ya da hiç bulaşmasınlar, şimdiye kadar geldik geçtik, şimdiden sonrası da olur gider bakalım. Sen belediyeden yana mısın bizden yana mısın diye de sordum askerin hesabı” deyip bizleri bir hayli güldürdü, Hüseyin hocamız sağ olsun.
Sizlerde sağlıcakla kalın, bu tür işlerden de ibret alın.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.