Korku, insanoğlunun kendini güvende hissetmemesi durumunda yaşamış olduğu duygu yoğunluğudur. Başka bir ifade ile kişinin bir tehlike karşısında kaygı duymasıdır.
İnsan olarak hepimizin bu dünyada korktuğu bir şeyler vardır. Kimimizde yükseklik, korkusu, kimimizde kan korkusu, kimimizde yalnızlık korkusu, kimimizde ayrılık korkusu, kimimizde yılan korkusu, kimimizde ölüm korkusu, kimimizde cehennem korkusu gibi korkular bulunmaktadır.
İnsanoğlu yaradılış gereği korkusunu doğuştan getirir; ancak nelerden ve nasıl korkulacağını ona verilen eğitimle öğrenir. Bunlar kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişir. Bazı toplumlarda insanlar yılanlarla iç içe yaşarken, bizim toplumuzda yılanla yaşamak farklı şekilde değerlendirilmektedir.
İnsanların içinde bulunduğu ortam ile çocukluktan itibaren aldığı eğitimler kişinin korkularını belirlemektedir. Onun içindir ki insanlar çocukken nelerle korkutulurlarsa büyüdükleri zaman da onlardan korkacaklardır.
Yaşanılan korkular, insanı korktuğundan emin kılıyorsa ondan kaçacaktır. Bununla birlikte yaşanılan olumsuzluklar o alandaki korkuları pekiştirecektir.
Toplum olarak insanların korkularını yenmeleri için yaptığımız bazı motive sözler vardır. Aslında bunlar insanın korkularını yenmelerinden öte kendi kendimizi kandırmaya çalışma ya da kendi kendimizi motive etmeye çalışmaktır. Bu, kendi korkularımızı bastırmak için yansıtma psikolojisine başvurarak rahatlamaya çalışmaktır.
İnsanoğlundaki korkuların bazıları, tamamen ortadan kalkmaz. Ortadan kaldırılabilecek korkular, sonradan korkutulmayla meydana gelen veya öğrenmeyle meydana gelen korkular, ancak terapi yoluyla ortadan kaldırılabilir.
Çocuklar Neden Korkarlar?
Çocukların korkuları; yaşlarına, seviyelerine ve bulundukları sosyal çevrelerine göre değişmektedir. Çocukların içinde bulunduğu çevre ve aileleri korkularının kaynağı olmaktadır.
Bebekler ve 2-3 yaşlarındaki çocuklar daha çok anneden ayrılma, aşırı gürültü, saç kestirme, banyo yapma gibi şeylerden korkarlar.
Okul öncesi dönemdeki çocuklar; köpek, fare, yılan gibi hayvanlardan, karanlıktan ve yalnızlık gibi özelleştirilmiş şeylerden korkarlar.
Okul çağı çocukları ise daha çok cin, şeytan, peri gibi görünmeyen hayali şeylerle birlikte yıldırım ve şimşek gibi ani, şiddetli, gürültülü şeylerden korkarlar. Bu çağdaki çocuklar; korku filmlerinden, korkutucu hikâyelerden, arkadaşlarının ve çevresindeki büyüklerinin anlattıkları korkunç şeylerden diğerlerine göre daha fazla etkilenmektedirler.
Ergenlik çağı çocukların (özellikle de kızların) merak ve hayal kurma özelliklerinden dolayı korkuları diğer evrelere göre daha abartılıdır. Buna akran grubu ve çevresinden duydukları da eklenince bu dönem, çocuklarının korkuları işi içinden çıkılmaz hale getirir.
Bu çocuklar, akşamları lavobaya gitmekten, yalnız kalmaktan… korkarlar. Bunların etkisine bağlı olarak akşamları yalnız uyumakta da zorlanabilirler. Çocukların korkuları olayın etkisine ve çocuğun mizacına bağlı olarak rüyalarına kadar girebilir.
Ergenlik çağı çocuklarının korktukları şeyler; köpek, yılan, fare, bazı böcekler, yalnız kalmak, terk edilme, kan, iğne... Yine bazı çocuklar; evde yalnız kaldığı zaman eve yabancı birinin aniden gireceği, kapı arkasında birinin saklandığı, gölgeleri hayalet olarak algılama gibi şeylerden korkarlar.
İnsan olarak hepimizin bu dünyada korktuğu bir şeyler vardır. Kimimizde yükseklik, korkusu, kimimizde kan korkusu, kimimizde yalnızlık korkusu, kimimizde ayrılık korkusu, kimimizde yılan korkusu, kimimizde ölüm korkusu, kimimizde cehennem korkusu gibi korkular bulunmaktadır.
İnsanoğlu yaradılış gereği korkusunu doğuştan getirir; ancak nelerden ve nasıl korkulacağını ona verilen eğitimle öğrenir. Bunlar kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişir. Bazı toplumlarda insanlar yılanlarla iç içe yaşarken, bizim toplumuzda yılanla yaşamak farklı şekilde değerlendirilmektedir.
İnsanların içinde bulunduğu ortam ile çocukluktan itibaren aldığı eğitimler kişinin korkularını belirlemektedir. Onun içindir ki insanlar çocukken nelerle korkutulurlarsa büyüdükleri zaman da onlardan korkacaklardır.
Yaşanılan korkular, insanı korktuğundan emin kılıyorsa ondan kaçacaktır. Bununla birlikte yaşanılan olumsuzluklar o alandaki korkuları pekiştirecektir.
Toplum olarak insanların korkularını yenmeleri için yaptığımız bazı motive sözler vardır. Aslında bunlar insanın korkularını yenmelerinden öte kendi kendimizi kandırmaya çalışma ya da kendi kendimizi motive etmeye çalışmaktır. Bu, kendi korkularımızı bastırmak için yansıtma psikolojisine başvurarak rahatlamaya çalışmaktır.
İnsanoğlundaki korkuların bazıları, tamamen ortadan kalkmaz. Ortadan kaldırılabilecek korkular, sonradan korkutulmayla meydana gelen veya öğrenmeyle meydana gelen korkular, ancak terapi yoluyla ortadan kaldırılabilir.
Çocuklar Neden Korkarlar?
Çocukların korkuları; yaşlarına, seviyelerine ve bulundukları sosyal çevrelerine göre değişmektedir. Çocukların içinde bulunduğu çevre ve aileleri korkularının kaynağı olmaktadır.
Bebekler ve 2-3 yaşlarındaki çocuklar daha çok anneden ayrılma, aşırı gürültü, saç kestirme, banyo yapma gibi şeylerden korkarlar.
Okul öncesi dönemdeki çocuklar; köpek, fare, yılan gibi hayvanlardan, karanlıktan ve yalnızlık gibi özelleştirilmiş şeylerden korkarlar.
Okul çağı çocukları ise daha çok cin, şeytan, peri gibi görünmeyen hayali şeylerle birlikte yıldırım ve şimşek gibi ani, şiddetli, gürültülü şeylerden korkarlar. Bu çağdaki çocuklar; korku filmlerinden, korkutucu hikâyelerden, arkadaşlarının ve çevresindeki büyüklerinin anlattıkları korkunç şeylerden diğerlerine göre daha fazla etkilenmektedirler.
Ergenlik çağı çocukların (özellikle de kızların) merak ve hayal kurma özelliklerinden dolayı korkuları diğer evrelere göre daha abartılıdır. Buna akran grubu ve çevresinden duydukları da eklenince bu dönem, çocuklarının korkuları işi içinden çıkılmaz hale getirir.
Bu çocuklar, akşamları lavobaya gitmekten, yalnız kalmaktan… korkarlar. Bunların etkisine bağlı olarak akşamları yalnız uyumakta da zorlanabilirler. Çocukların korkuları olayın etkisine ve çocuğun mizacına bağlı olarak rüyalarına kadar girebilir.
Ergenlik çağı çocuklarının korktukları şeyler; köpek, yılan, fare, bazı böcekler, yalnız kalmak, terk edilme, kan, iğne... Yine bazı çocuklar; evde yalnız kaldığı zaman eve yabancı birinin aniden gireceği, kapı arkasında birinin saklandığı, gölgeleri hayalet olarak algılama gibi şeylerden korkarlar.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.