Bir toplum ne zenginlikleriyle ne de kalabalık kitleleriyle yaşar Kültürlerine sahip çıkmayan toplumlar yaşaması mümkün değildir.
Yaşaması derken yaşam olarak yok olmaz elbette fakat kendini bilmez bir toplum olurlar.
Elbette zenginlik lazım, kitle lazım ama kültür değerlerinden kopmuş bir zenginlik ve kitle kimliği belli olmayan bir kitleden ibarettir.
Kültürler yozlaşır, yok olursa melezleşir aslından kopmuş olur. Düşünün ki, son zamanlarda sıkça tartışılıyor genetiği bozulan bitkiler var ya, işte kültür değerlerinden, kimliğinden kopan toplumlar da böyle olur.
Bizim Bozkır için en önemli kültür değerlerimizden olan Kaşık Folklorudur. Kaşığı en iyi vurabilen Bozkırdır. Kaşığı oynarken estetik ve anlam katabilen Bozkırdır. Kaşık belki bir çok yerde oynanır ama Bozkır yöresi kadar güzel icra eden yoktur.
Bu güzel icra yapılan bir folklor hakkında iki konuyu dile getirmek istiyorum.
Birincisi; elbette yeni gruplar oyuncular çıkacaktır. Bu gruplar folklorumuzu taşıyacaktır. Fakat genetiğine dokunmadan aslını icra ederek kurun gruplarınızı. Bu işi en iyi yapanlardan gerekirse ders alın, yada adına kaşık ekibi falan demeyin. Konya deyince Kaşık ekibi akla geliyor, Konya yöresinde dediğim gibi bu işi en iyi icra eden Bozkırdır. Ama son zamanlarda çok iyi bir dans grubu diyebiliriz ama asla Kaşık Ekibi olmayan Grup kaşıks kendini Konya Kaşık Ekibi Olarak lanse ediyor. Bazı gruplarda oyun olsun torba dolsun nezdinde Kaşık ekibi görünümünde oynuyorlar. Bazı grupları seyrederken hani insan derya onu bende oynarım, onu gerçekten mahaldeki insanlarda oynuyor. Onun için oynayan arkadaşların gerçek folkloru öğrenerek aslına uygun olarak yapsınlar yada adına Konya Kaşık Ekibi, hele Bozkır Kaşık Ekibi hiç demesinler. Bu gün gerçekten bu işi en iyi yapan, Konya, Bozkır Kaşık ve Folklor Ekibi olan Mustafa Yaylalı’ ve ekibi, yani (Yazdamı) ekibi icra etmektedir. Bu ekibe ve doğru icra edilmesine sahip çıkmak gerekir.
İkincisi ise kültüre ve kültür elçilerine Destek vermek ve verenlerin kıymetini bilmek.
Düşünün ki; kendisi Folklor hastası bir ağabeyimiz. Hele Kaşıkla oynanan özellikle de Bozkır’ın oynadığı Kaşık folklorunun tam hastası. O Bozkır’lı hatta Konyalı bile değil. Aslına bakarsanız 500 yıl öncesinden Karaman oğullarından.
Şu anda o İstanbul Silivri’den, Bulgaristan Macuru.
Bu ağabeyimiz araştırır kaşık folklorunu en iyi kim icra ediyor diye başlar aramaya. Bozkırlıların olduğunu öğrenir sonra düşer yollara az git uz git Yazdamı köyüne kadar gider bulur Bozkır’ın en iyi icra eden ekibini. Tüm ekip elemanlarına hatta diğer ekibin elemanlarına tam destek verir. Kılık kıyafetlerinden folklor kıyafetlerine hem de en iyisinden destek sağlar. Ekibi İstanbul’a gelişlerinde evinde misafir eder. İhtiyaçlarını görmelerini sağlar.
Kendilerini de bu vesile ile tanımış oldum. Bu duruma hem sevindim hem üzüldüm.
Sevindim böyle kültüre duyarlı bir kişiyle tanıştığım için. Üzüldüm kendi kültürümüze bu kültür elemanlarımıza sahip çıkanın bir yabancı olmasına tabi artık ona yabancı diyemiyorum o bizim içimizden birsi. Ama onun yaptığını kendi insanımızın Bir Bozkır’lı yada Konyalının yapmamasına üzüldüm.
Gerçekten Silivri Sinekli köyünden çıkan Kaptan Erdal Ağabey Bozkır Yazdamı köyüne ulaşıp Ekibimize yani Bozkır hatta Konya ile özdeşleşmiş bir kültüre sahip çıkıyorsa ona ne demeli, gidip eli öpülmeli.
Geçtiğimiz günlerde bir vesile ziyaretimde ısrarla sitem ediyor, neden kültürünüze sahip çıkmıyorsunuz diye. Birde bu folkloru icra eden ekiplere doğru icra etmeleri konusunda da tavsiyesi var. Mesela buradan Necdet beylerinde kulağını çınlatalım Feshanedeki gösteriyi hiç beğenmemiş. Beğenmemiş diyorum Erdal Kaptan folklor hastası olduğu kadar iyi bir folklor bilgini.
Burada hepimiz bir şekilde ama Bozkır merkezde ama gurbette iş güç sahibi olmuşuz. İnanıyorum ki %90 Bozkırlı gurbette de olsa hatta Avrupa’da da olsa Bozkırlılık sevdasından vazgeçmez. Bozkır’lı da kültürüne sahip çıkmakla hükümlüdür. Bozkır’ın sesini Bozkır kültürü ve kültür elçileri duyurur. Şu ana kadar Bozkır kültürüne de kültür elçilerine de sahip çıkan olmadı dersek yanlış söylememiş oluruz. Ondan sonra x yöreler neden sesleri gür çıkıyor diye hayıflanırız.
İşte Bozkır sesin çıksın istiyorsan doğru yapılan kültürüne ve kültür elçilerine sahip çıkmak zorundasın. Seni her yerde her zaman en iyi kültürel hizmetler ve kültür elçilerin temsil eder.
Yaşaması derken yaşam olarak yok olmaz elbette fakat kendini bilmez bir toplum olurlar.
Elbette zenginlik lazım, kitle lazım ama kültür değerlerinden kopmuş bir zenginlik ve kitle kimliği belli olmayan bir kitleden ibarettir.
Kültürler yozlaşır, yok olursa melezleşir aslından kopmuş olur. Düşünün ki, son zamanlarda sıkça tartışılıyor genetiği bozulan bitkiler var ya, işte kültür değerlerinden, kimliğinden kopan toplumlar da böyle olur.
Bizim Bozkır için en önemli kültür değerlerimizden olan Kaşık Folklorudur. Kaşığı en iyi vurabilen Bozkırdır. Kaşığı oynarken estetik ve anlam katabilen Bozkırdır. Kaşık belki bir çok yerde oynanır ama Bozkır yöresi kadar güzel icra eden yoktur.
Bu güzel icra yapılan bir folklor hakkında iki konuyu dile getirmek istiyorum.
Birincisi; elbette yeni gruplar oyuncular çıkacaktır. Bu gruplar folklorumuzu taşıyacaktır. Fakat genetiğine dokunmadan aslını icra ederek kurun gruplarınızı. Bu işi en iyi yapanlardan gerekirse ders alın, yada adına kaşık ekibi falan demeyin. Konya deyince Kaşık ekibi akla geliyor, Konya yöresinde dediğim gibi bu işi en iyi icra eden Bozkırdır. Ama son zamanlarda çok iyi bir dans grubu diyebiliriz ama asla Kaşık Ekibi olmayan Grup kaşıks kendini Konya Kaşık Ekibi Olarak lanse ediyor. Bazı gruplarda oyun olsun torba dolsun nezdinde Kaşık ekibi görünümünde oynuyorlar. Bazı grupları seyrederken hani insan derya onu bende oynarım, onu gerçekten mahaldeki insanlarda oynuyor. Onun için oynayan arkadaşların gerçek folkloru öğrenerek aslına uygun olarak yapsınlar yada adına Konya Kaşık Ekibi, hele Bozkır Kaşık Ekibi hiç demesinler. Bu gün gerçekten bu işi en iyi yapan, Konya, Bozkır Kaşık ve Folklor Ekibi olan Mustafa Yaylalı’ ve ekibi, yani (Yazdamı) ekibi icra etmektedir. Bu ekibe ve doğru icra edilmesine sahip çıkmak gerekir.
İkincisi ise kültüre ve kültür elçilerine Destek vermek ve verenlerin kıymetini bilmek.
Düşünün ki; kendisi Folklor hastası bir ağabeyimiz. Hele Kaşıkla oynanan özellikle de Bozkır’ın oynadığı Kaşık folklorunun tam hastası. O Bozkır’lı hatta Konyalı bile değil. Aslına bakarsanız 500 yıl öncesinden Karaman oğullarından.
Şu anda o İstanbul Silivri’den, Bulgaristan Macuru.
Bu ağabeyimiz araştırır kaşık folklorunu en iyi kim icra ediyor diye başlar aramaya. Bozkırlıların olduğunu öğrenir sonra düşer yollara az git uz git Yazdamı köyüne kadar gider bulur Bozkır’ın en iyi icra eden ekibini. Tüm ekip elemanlarına hatta diğer ekibin elemanlarına tam destek verir. Kılık kıyafetlerinden folklor kıyafetlerine hem de en iyisinden destek sağlar. Ekibi İstanbul’a gelişlerinde evinde misafir eder. İhtiyaçlarını görmelerini sağlar.
Kendilerini de bu vesile ile tanımış oldum. Bu duruma hem sevindim hem üzüldüm.
Sevindim böyle kültüre duyarlı bir kişiyle tanıştığım için. Üzüldüm kendi kültürümüze bu kültür elemanlarımıza sahip çıkanın bir yabancı olmasına tabi artık ona yabancı diyemiyorum o bizim içimizden birsi. Ama onun yaptığını kendi insanımızın Bir Bozkır’lı yada Konyalının yapmamasına üzüldüm.
Gerçekten Silivri Sinekli köyünden çıkan Kaptan Erdal Ağabey Bozkır Yazdamı köyüne ulaşıp Ekibimize yani Bozkır hatta Konya ile özdeşleşmiş bir kültüre sahip çıkıyorsa ona ne demeli, gidip eli öpülmeli.
Geçtiğimiz günlerde bir vesile ziyaretimde ısrarla sitem ediyor, neden kültürünüze sahip çıkmıyorsunuz diye. Birde bu folkloru icra eden ekiplere doğru icra etmeleri konusunda da tavsiyesi var. Mesela buradan Necdet beylerinde kulağını çınlatalım Feshanedeki gösteriyi hiç beğenmemiş. Beğenmemiş diyorum Erdal Kaptan folklor hastası olduğu kadar iyi bir folklor bilgini.
Burada hepimiz bir şekilde ama Bozkır merkezde ama gurbette iş güç sahibi olmuşuz. İnanıyorum ki %90 Bozkırlı gurbette de olsa hatta Avrupa’da da olsa Bozkırlılık sevdasından vazgeçmez. Bozkır’lı da kültürüne sahip çıkmakla hükümlüdür. Bozkır’ın sesini Bozkır kültürü ve kültür elçileri duyurur. Şu ana kadar Bozkır kültürüne de kültür elçilerine de sahip çıkan olmadı dersek yanlış söylememiş oluruz. Ondan sonra x yöreler neden sesleri gür çıkıyor diye hayıflanırız.
İşte Bozkır sesin çıksın istiyorsan doğru yapılan kültürüne ve kültür elçilerine sahip çıkmak zorundasın. Seni her yerde her zaman en iyi kültürel hizmetler ve kültür elçilerin temsil eder.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.