“GELİN BU GÜNÜ, İLİM VE İRFAN GÜNÜ GİBİ KUTLAYALIM.”
Bu sene öğretmen gününü kutlarken, öğretmen mesleğini kutsallaştıranlar ve bu görevi sıradanlaştıran kimlerdir? Bu meslek öncelikle, meleklerin ve peygamberlerin- velilerin gönül adamlarının meslekleriydi. Bütün ilahi dinler bu mesleği yüceltmişlerdir. Siyasiler bu meslek sahiplerini işlerine gelmediği zaman sıradanlaştırmışlar toplumun gözünden düşürmüşledir. Siyasiler için eğitimin kaliteli olup olmaması önemli değil, bu okullardan yetişenlerin kaçı kendilerine oy verip veremeyeceği önemlidir. Bu sebeple bakanlıklar arasında en fazla yazboz tahtası yapılan Milli Eğitim bakanlığıdır. Gönül rahatlığıyla söylersek bu mesleği, sıradanlaştıranlar iktidarlardır. Cumhuriyeti kuranlar, öğretmenliği en öne çıkarmışlardır. Bunda Atatürk’ün emeğini unutmayalım. Bir zamanlar eğitimde Allah ismi unutturulmaya, dinin etkisi azaltılma çalışıldığı bilinen bir gerçektir. Günümüzde ise eğitimde, Atatürk, Türklük ismi ve Cumhuriyet ruhu unutturulmak istenmektedir. Bir zamanlar Atatürk’ün babasının belli olmadığını, gizliden gizliye mecliste bile söz konusu yapılmadı mı? Başbakanın açıklamalarıyla Balkanlarda “Atatürk’ün babasının doğduğu evi” restore ettikleri açıklandı. Dindarlar tarafından kulaktan duyma bilgilerle en fazla iftira ettikleri, canını ve malını ülkeye adayan Atatürk olmuştur. Şehitliği ve Gaziliği kutsallaştırmış olan dinimiz bizi bunlardan birisi olmamamızı teşvik etmiştir. Öyleyse Atatürk en büyü Gazi değil mi?
Dinin ve Atatürk’ün eğitimde iyi doğru anlatılmalı ve öğretilmelidir. Atatürk eğitim konusunda “Bir halkın yüzde sekseni cahildir. O halk için bu yüz karasıdır” diyerek eğitimi ve okulları en ücra köylere götürmüştür. Her sene bir günde kutlanmakta, sıradanlaştırılmaktadır. Bu mesleğin toplumda saygı görmesini sağlamak gerekir. Belediye otobüslerine Polisler bedava biniyorsa, öğretmenler bu haktan öncelikli hak sahibi olmalıdır. Öğretmenlik riskli meslekler haline gelmiştir. Bu günkü iktidar, öğretmenliğin ve eğitimin yükselmesinden öte şekillerle uğraşmaktadır. Samimi olarak eğitimde yaptığı tek şey, gelecekte KENDİSİNE OY VERECEK ZİHNİYETTE insan yetişmesi için eğitimi kullanılmaktadır. Millet din düşmanlığı damgası yemek korkusundan söyleyecek sözleri söylemekten korkmaktadır. Eğitim kalitesinin yükseltmek için okullarda çiftli eğitime son verilmelidir. Bunu iktidarlar isterlerse çözerler.
Bu günlerde, öğrencilerin hediye getirmesini idareciler yasak etmelidir. Öğretmenin biri, fakir öğrencilerin hediyeleri olmadığından okula gelmediğini öğrendiğinden itibaren bu hediye işini sınıfında yasaklamıştır. Bizden önce ecdadımız İlmini onun bunun istismar etmesine izin vermemiştir. Evinde “çocuklarına özel ders vermesini isteyen devlet adamına, ilim ayağa gitmez, ilmin ayağına gidilir” cevabı verilmiştir. Kuranda ”Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” “Allah’tan ancak gerçek ilim sahipleri korkar” buyrulmuştur. Peygamberimiz ”İlim beşikten mezara kadar, her kadın ve erkek üzerine farzdır.” “İlim öğrenmekte kaba bakılmaz; ilim müminin yitik malıdır; onu nerede bulursa oradan alır” buyurmuştur.
Biraz gerçekçi olalım. 24 Kasımlar öğretmenleri hatırlama ve hatırlatma günü olsun. Ayrıca eğitimin kaliteli hale nasıl getirebilir işiyle uğraşalım. Peygamberimiz:”Ya öğretici ol, ya öğrenci, ya da bunlara yardım edenlerden ol. Sakın bunlara düşmanlık yapanlardan olma! Helak olursun.” Buyurmuştur. Toplumda bu hadisi öğrenip de saygı gösteren kaç kişi var? Melekler ve peygamberler insanların ilk öğreticileridir. Önce Melekler peygamberi eğitti, sonra da onlar insanları. Bu mesleği seçenler, mesleğin ahlaki ve mesleki donanıma sahip olmaları gerekir.
24 Kasım öğretmenler gününü öğretmenliğe, bu mesleğe saygınlık kazandırmalıdır. Sadece birkaç kişinin nutuk atmasına ve bir de derslerin boş geçmesine neden olmamalıdır. Bu gün öğretmenlik mesleğinin polislik ve askerlik mesleğinden daha az yorucu ve stresli bir meslek değildir. Özellikle 24 Kasımlarda öğretmenliğin manevi yönü öne çıkarılmalıdır. Lokman hekime sormuşlar:”Baban mı, annen mi daha büyük, yoksa öğretmenin mi?” Lokman Hekim: hocam diye cevap vermiştir. Çünkü annem babam beni yeryüzüne getirdiler; öğretmenim ise beni, gökyüzünde uçmayı öğretti” demiştir. Bu mesleğin kıymeti maddiyatla ölçülemeyecek kadar kutsal ve ileridedir. Bunun için öğretmenlik mesleğini diğer mesleklerden ayırmak gerekir. Bu günün öncelikle öğretmenler, sıradanlıktan kurtarmalıdır. Bu günler, sıradanlıktan kurtarılmalı, sıradanlaştıran bürokrasiyenin aksine elit düşünce sahibi eğitimciler tarafından değerler mesleği olduğu gösterilmelidir. Bu günün öğretmen ve ülke eğitimine bereketli olsun.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
DİNDARLAR TARAFINDAN KULAKTAN DUYMA BİLGİLERLEYANLIŞ BİLİNEN ATATÜRK EN BÜYÜK GAZİDİR. HAYATI SAVAŞLARDA GEÇMİŞTİR.
YanıtlaSil