BOZKIR’IN BEKLENTİLERİ

Uzun zamandan beri, bazen kış ayları da dahil, senenin büyük bir bölümünü, Bozkır ve çevresinde geçiririz.

Doğaya karşı olan ilgim ve duyarlılığım nedeniyle;

Her zaman, doğal çevre güzelliğine estetik görünüm kazandıracağını düşündüğüm, çevre düzenleme ve peyzaj projelerinin , vitrin ve makyaj çalışmalarıyla da zenginleştirilmiş olarak hayata geçirilmesini, bir yörenin bir ilçenin olmazsa olmazı olarak nitelemişimdir.

Bozkır’a duyduğum sempatim ve hassasiyetim nedeniyle, ilçenin doğal çevresine karşı olan duyarlılığımı, her zaman korumuş olup, sorumlu ve yetkililerden çevre düzenlemesi ve peyzaj çalışmalarıyla ilgili projelerini hayata geçirmelerini hep beklemişimdir.

Ayrıca, ilçe halkının aileleri ve çocuklarıyla birlikte rahat gezebilecekleri, eğlenip dinlenecekleri alanların, parkların, mesire yerlerinin ilgililerce projelendirilip gerçekleştirilmesini Bozkır’ın önemli bir ihtiyacı olarak görmekteyiz.

Bugüne kadar, Bozkır’ın önem arzeden, alt yapı çalışmalarından, kanalizasyon sorununun tümüyle çözülmesi yolların ana caddeler ve ara sokaklara kadar asfaltlanıp parke taşlarla döşenmesinin öncelikle ele alınıp, gerçekleştirilmiş olmasını önemsiyoruz.

Kanalizasyon sorunu halledilmiş Bozkır’da ıslah ve arıtma çalışmaları sürdürülen Çarşamba Çayının, ilçe merkezindeki güzergahın her iki yakasının finansörünün teminiyle projelendirilip Bozkır halkına yakışan peyzaj çalışma ve düzenlemeleriyle Eskişehir porsuk çayı örneğinde olduğu gibi bir görüntüye kavuşturulmasını görmeyi arzu ediyoruz.

Bir ilçenin girişinin, o yöreye dışarıdan gelen kimseler için önemi herkesçe bilinen bir gerçektir.

Çevre yolundan ilçe merkezine doğru ana yoldaki orta refüj ve yolun her iki yakasının yine bir proje dahilinde düzenlenmesiyle orta refüjün süs bitkileri ve çiçeklerle donatılması Bozkır’a yakışan bir görünüm sağlayacaktır. Bu çalışmaların diğer giriş ve çıkışlarda da uygulanmasından yanayız.

Bozkır girişinde, karşılara baktığımızda taş ve kum ocaklarının bulunduğu alan görüntüsünün olumsuzluğu bizlere Bozkır’ın adeta altının oyulduğu hissini ve izlenimini veriyor.

Boydan boya uzanan ve ilçenin görüntüsünü bozduğunu düşündüğümüz, bu olumsuz manzaranın, bir şekilde ağaçlandırılarak kamufle edilmesinden yanayız.

İlçe merkezinde, sağlık ve görüntü yönünde olumsuzluklar sergileyen, çöp kontenyerlerinin, disiplin altına alınmasını arzularız.

Islah ve arıtılmasına büyük paralar harcanan Çarşamba Çayının boydan, boya geçtiği güzergahtaki, yerleşim yerlerinin, özellikle Yolören (Fart) köyünün çöplerinden arındırılmasını böylece çayın, apa barajına çöp taşıyıcı işlevinden kurtarılmasının çare ve formülünün yetkililerce bulunmasından yana olduğumuzu belirtmek isteriz.

Halkımızın örfünde, geleneğinde var olan hamam kültürünün öneminin göz ardı edilmemesi kanaatinde olduğumuzdan;

Bu nedenle, Bozkır’da halen atıl ve bakımsız olarak terkedilmiş durumdaki göbek taşı dahil mermer kaplamalı, kurnalı şirin hamamın Bozkır’a yakışır bir şekilde onarılıp, dış görüntüsünün çevresine yakışır bir görünüme kavuşturularak kısa zamanda tekrar halkın hizmetine açılmasını arzularız.

Özellikle, Cuma günleri kurulan Pazar nedeniyle kasaba ve köylerden akın edenlerle, trafikteki keşmekeşlik gerek yayalar, gerekse araç sürücüleri yönünden büyük sıkıntılar yaratmaktadır. Sair günlerde de yine trafikte uygunsuz araç parkında görüntü kirliliği ve sıkıntı yaşanmaktadır. İlçede uygun yer ve alanlarda araç park yerleri açılması taleplerimiz arasındadır.

Orta torosların, akdenize açılan kapısı olan Bozkır’ı şirinliğiyle, doğal çevresiyle, ve de sıcakkanlı, canı yakın, mert ve samimi insanlarının varlığı nedeniyle seviyorum.

Bozkır’dan çıkıpta kadıbeli, Kuruçay, Avrana yaylası üstlerinden, 1825 metre rakımlı alacabelden, akdenize inerek Side, Manavgat, Alanya sahillerine çıkmayı seviyorum.

Hadim, Aladağ sırtlarından, Göksu şelalesine, Taşkent üzerinden Ermenek’e, Mut’a geçmeyi seviyorum.

Dedemli’den, Geyik Dağı, Eğri Göl yoluyla 2000 metre rakımda yörük yaylalarına çıkmayı seviyorum.

Zengibar Kalesini, Mavi Kanyonu, Ulu Çayın çıktığı Aygır gediğini, Sarıot yaylalarını hayranlıkla gezmeyi seviyorum.

Taraşçı Akdağ da yine 1825 metre rakımlı reze belinden adrelanin yükselterek, Durak, (Kirli)’den Derebucak’da Gembos Barajı vadisine geçmeyi seviyorum.

Göller bölgesinde Kızıldağı, Yeşildağı gezmeyi seviyorum.
Dumanlı’da çifte oluklarda piknik yapmayı, bir başka gün Yenişarbademli’ye geçerek pınar gözünde elleri sızlatan suyun çıktığı mağarayı görmeyi, sonrasında orman içinden Aksu’ya buradan da Eğirdir Gölüne çıkmayı seviyorum.

Orta Torosların, sıralamakla bitiremeyeceğim nice görünmeye değer doğa harikası güzellikteki yerlerini ayrı, ayrı görmeyi ve gezmeyi sürdürmeyi seviyorum. Bozkır’da sevdiğim bir başka tablo ve görüntü ise; Bozkır bölgesi ve çevresinin şantiye görünümündeki fotoğrafının, resminin bütününe baktığımızda, Bozkır’ın transit Turizim merkezi olma yolunda adım, adım yol alacağını görmemizdir.

Bu tahminimizin bir kehanet olmadığının, dayandığı delil ise, hükümetimizce başlatılan büyük KOP projesi kapsamında, Bozkır ayağında sürdürülen, Devlet projelerinin fiilen başlatılmış olmasıdır. Ayrıca da Konya-Akdeniz yolu bağlantısı olan Akören-Mavi Kanyon-Kadıbeli bağlantı yolunun Karayollarınca başlatılacağıdır. Bu arada (Akören-Mavi Kanyon arası stabilize yol açılmış olup, Karayollarına devriyle asfaltlanması bekleniyor.)

Bozkır’ın yetkili ve sorumlularıyla siyasilerinin bu fırsatı göz ardı etmeksizin değerlendirmelerine ve katkı sağlamalarına ihtiyaç duyulacağını da vurgulamak isteriz.