On binlerce emekli polisimizin icralık
durumda olduğunu; ekonomik sorunlar, geçim sıkıntısı ve ödenemeyecek boyuta
yükselen borçları nedeniyle bunalıma giren, intihar eden polislerimiz olduğunu
biliyor musunuz? Polisimizi bu duruma düşürmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Polisimizin
özlük hakları ve çalışma şartlarıyla ilgili sorunlarının mutlaka çözüme
kavuşturulması gerekmektedir.
Tamamına yakını yükseköğrenimli olan
polislerimiz, kamuda emsal alınabilecek birçok kadroya verilen 3600 ek göstergeyi
haklı olarak istiyor.
Polislerimiz emekli olmaktan korkuyor,
çünkü emekli olunca maaşı yarı yarıya düşüyor. Bu yüzden yaş haddine kadar
çalışmak zorunda bırakılıyor.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak emniyet
teşkilatı mensuplarının özlük haklarının iyileştirilmesini, polise 3600 ek
göstergenin verilmesini amaçlayan kanun teklifleri verdik, önergeler verdik.
Ancak, bunlar AKP Grubunun oylarıyla reddedilmiştir.
“YA
POLİSLERE 3.600 EK GÖSTERGEYİ VERİN”
“YA
DA POLİSLERDEN HELALLİK İSTEYİN”
Her gelen İçişleri Bakanı umut veren
sözler sarfetmiş, ama maalesef hepsi boş çıkmıştır.
Sn.Başbakan 15 Temmuz 2007 tarihinde bir
televizyon programında seçimlerden sonra masaya yatırılacak ilk konunun
polislerin özlük hakları olduğunu söylemiştir. Ancak aradan geçen altı yılı
aşan süreye rağmen hiçbir gelişme olmamıştır.
Bırakın iyileştirmeyi, daha geçen yıl
“Eşit işe eşit ücret.” diye çıkarılan 666 sayılı KHK’de emniyet teşkilatı
personeli açıkça görmezden gelinmiştir.
25 Temmuz 2013 günü Ankara Çevik Kuvvet
Şube Müdürlüğünde verilen iftar yemeğine katılan Sn Başbakan, polisin emeklilik
haklarını düzenleyen çalışmanın gelecek yasama yılında kanunlaştırılmasına
gayret edeceklerini söylemiştir.
Sayın Bakan, 4 ayı geçti, yeni yasama
yılındayız, ne yaptınız? Ne olur “maliye” demeyin, “bütçe” falan demeyin. Bir
haksızlığı gidermenin, ya da bir hakkı teslim etmemenin hiçbir haklı gerekçesi
olamaz.
Sözünde durmak önemli bir haslettir. Bu hususta da birçok
atasözümüz vardır. “Sözünün eri ol.” “Söz ağızdan çıkar.” Söz namustur.” “Allah
bir söz bir.” gibi özdeyişler verilen sözün mutlaka tutulması gerektiğini ifade
eder. Yüce dinimiz de verilen söze uyulmasını emreder. Bu konuda birçok ayeti
kerime ve hadisi şerif bulunmaktadır.
Türk polisi söz verip tutmayanlara, kendilerini görmezden
gelenlere ve yıllardır aldatanlara hakkını helal etmeyecek, gerekli hesabı da
soracaktır.
İL
GENEL MECLİSİ ÜYELERİNİN SOSYAL GÜVENCESİ YOK
İl özel idaresinin karar organı il genel
meclisidir. İl genel meclisi üyelerimiz 5302 sayılı Kanun’a göre sadece
toplantı başına huzur hakkı alabiliyorlar. Bugün itibarıyla ödenen rakam da gerçekten
çok yetersiz. Ayrıca, 5302 sayılı Kanun’da il genel meclisi üyelerinin sosyal
güvencesiyle ilgili hiçbir hüküm bulunmamaktadır.
Bizim bu konuda Milliyetçi Hareket
Partisi olarak yine verdiğimiz kanun teklifi var, hem sosyal güvenceye
kavuşturulmaları, hem de aldıkları huzur hakkının iyileştirilmesini öngören bu
teklifimiz TBMM’nde bir an önce gündeme alınmalıdır.
BELEDİYE
BAŞKANLARI AYNI HAKLARDAN YARARLANAMIYOR
Emekli
belediye başkanlarımıza emeklilikte ödenen makam ve görev tazminatlarıyla
ilgili sıkıntı var. Birincisi, geçmişte “Emekli Sandığı iştirakçiliği yok.”
diye bu tazminatlardan yararlanamayan görev yapmış birçok belediye başkanımız
var. İkincisi, uzun süre belediye başkanlığını yapmış olmasına rağmen atamayla
geldi diye bu tazminatlardan yararlanamayan belediye başkanlarımız var.
Üçüncüsü, 2009 yılında seçilen belediye başkanlarımız maalesef eğer geçmişinde
Emekli Sandığı iştirakçiliği yoksa- yine bu tazminatı alamıyor.
Anayasamızın
10’uncu maddesine aykırı olarak bir eşitsizlik söz konusudur. Bu eşitsizlik
giderilmeli, belediye başkanlarının hepsi aynı haklardan yararlanabilmelidir.
KAPATILAN
BELDE BELEDİYE BAŞKANLARINA KADRO VERİLMELİ
Malum
bütünşehir yasasıyla birçok beldemizde belediye başkanlıkları kalkıyor; birçok belediye
başkanımız emekliliği hak etmemiş. Bu arkadaşlarımıza bir kadro imkânı
verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Beldesini kapatıyorsunuz, tekrar aday olma
imkânı yok, ortada kalıyorlar, bu belediye başkan arkadaşlarımıza mutlaka kadro
imkânı verilmelidir.
SORULAR
1)
Hırsızlık
suçlarında niye patlama oldu? Vatandaşın evi, iş yeri ve otolarını hedef alan
hırsızlık olayları 4 yılda yüzde 63 oranında artmış, bu yüksek artışın nedeni
sizce nedir? Cezası mı az? Bu konuda bir düzenleme yapılması gerekiyor mu? Evlerden
yapılan hırsızlıkların yüzde 77’sinin faili neden bulunamamıştır?
2) Şehit aileleri ve gazilerimizin
haklarıyla ilgili geçen yıl ve bu yıl torba kanunlarla düzenlemeler yaptık.
Yalnız, uygulamasında sıkıntı yaşandığını görüyoruz İkinci iş hakkıyla ilgili
kanun çıktığı hâlde epeyce beklendi, Atamalar ne zaman yapılacak?
3)
Sn Başbakanın, üniversite ve statlarda polislerin görev
yapmayacağını açıklamasından sonra 30 bin koruma memuru alınacağı söylenmişti,
bu ne oldu? Koruma memuru alırken özel
güvenlik personeline bir öncelik vermeyi düşünüyor musunuz?
4)
Özel güvenlik personeli olarak yaklaşık 700 bin kişiye kimlik
verdik diyorsunuz. O arkadaşlarımızın birçoğu işsiz, mağdur. Özel güvenlik
personelinin ücreti düşük, senelik izni, kıdem tazminatı yok. Bunlarla ilgili
tedbirler almayı düşünüyor musunuz?
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.