Seçimler yaklaştı ve adaylar netleşmeye başladı. Bilindiği gibi yerel seçimlerde partilerden daha çok adaylar (Daha önce ilçemizde bağımsız adaylarda kazanmıştı.) önemlidir. Adayları önemli kılan; dürüstlükleri, güvenirlikleri, liderlik özellikleri ve projeleridir.
Eskiden başkan adaylarının projelerinin içinde genelde; yol, su, elektrik ve hastane… vardı. Günümüzde ise bunlar ilaveten teknolojinin getirdiği yenilikler ve buna bağlı olarak günümüz insanın ihtiyaçları da adayların projelerin içine girmektedir. Başkan adaylarının projelerini burada yazmaya kalksak köşemiz buna yetmez.
Genelde başkan adaylarının projelerine baktığımızda çocuklara yönelik projeleri pek görememekteyiz. Gördüklerimize de eğitim derler bunu da genel anlamda kullanırlar. Buda sadece okul çağındaki çocuklar için geçerli ve okulla sınırlandırılmaktadır. Oysa eğitim bir süreçtir ve toplumun her alanında olması gerekir.
Bu amaçla Bozkır’da eğitim, toplumun her alanında var mı diye bir soru sorsak bu soruya verilecek cevaplar malum. Soruyu (özellikle kız çocuklar için); “Çocukların okul dışında da günlerini değerlendirebilecekleri ve kendilerini geliştirebilecekleri yerler var mı?” diye sorsak soruyu netleştirmiş oluruz. Bu soruya olumlu cevap verebiliyorsak ilçemiz bu problemi aşmış diyebiliriz. Yok diyorsak bu Bozkır için bir problem demektir. Başkan adaylarının projelerine acilen bunu da dâhil etmeleri ve seçmenlerinin karşılarına öyle çıkmalıdırlar. Tabi ki seçildikten sonra da hemen gerçekleştirmelidirler.
Bunun için çocukların, çocukluklarını yaşabilmeleri ve gönüllerince oyun oynayabilmeleri için uygun ortamların olması gerekir. Çünkü çocukluğunu doya doya yaşamayanlar, ilerde kendilerini gerçekleştirme adına sıkıntıları yaşayacaklardı. Bu da kişinin kendisiyle ve çevresiyle barışık olmamasına neden olacaktır.
Neden Çocuklukta Oyun?
Malumunuz çocuk deyince akla hep oyun gelir. Çünkü çocuklar, yaratılışları gereği oyun oynamaya meyillidirler. Çocukların fiziksel gelişimleri için uyku ve beslenme ne kadar önemli ise ruhsal gelişimleri için de sevgi ve oyun o kadar önemlidir.
Çocuklar için vazgeçilmezler arasında olan oyun, her yaş çocuk için gereklidir. Çocuklar oyun oynarken sadece eğlenmezler. Eğlenmekle beraber kişisel ve toplumsal birçok şeyi de öğrenirler.
Atalarımızın “Oynamayan tay at olmaz.” sözü, çocuklardaki oyunun gerekliliğini ve kişilik gelişimleri açısından ne kadar önemli olduğunu çok güzel anlatmaktadır. Çocukluğunu yaşamamış bir çocuk, yetişkinlikte de sorumluluklarını yerine getirmede sıkıntılar yaşayacaktır.
İmamı Gazali; çocukların oyun oynamalarına müsaade edilmesi gerektiğini söyleyerek sürekli ders çalışan çocuğun; “Kalbinin ölüp, zekâsının söneceğini” belirtmektedir.
İbni Sina ise çocuklardaki oyunun gerekliliğini şu cümlelerle ifade etmektedir: “İki-altı yaş döneminde çocuğun oyun ihtiyacı çoğalır. Bu dönemde çocukların istekleri dikkate alınmalı arzuları yerine getirilmelidir. Çocuk yaşlarda oyun zaruridir. Ancak on dört yaşından sonra azaltılması gerekir.” der.
İbni Sina’nın on üç-on dört yaşlarında oyun oynarken, oyun oynamasının doğru olmadığını söyleyen birine verdiği cevap, çocuklarda oyunun ne kadar gerekli olduğunu anlatmaktadır: “Her dönemin bir gereği vardır. Çocukluk döneminin de gereği oyundur.”
Hayata erken atılıp zengin olan işadamları, maddi olarak her şeyleri olduğu halde çocukluğunu yaşayamamanın sıkıntısını her zaman dile getirmişlerdir. Oyuncakçı dükkânında çocuklarına oyuncak almaya çalışan bu tür anne babaların; çocuğundan daha çok içindeki çocuğu tatmin etmek için oyuncağa baktığını ve ona göre oyuncak seçtiğini bilmeyenimiz yoktur. Yine çocuklarıyla oyun oynayan bir babaya eşinin; “Bey, sen çocuklardan da çocukmuşsun!” sözü bunu en güzel şekilde ifade etmektedir.
Elli yaşında bir adamın üniversiteyi kazanabileceği, okuma yazma öğrenebileceği, sanat sahibi olabileceği hatta ünlü bir işadamı ya da ünlü bir sanatçı olabileceği düşünebilir. Oysa elli yaşındaki bir adamdan ne çocukluğunu yaşamasını bekleriz ne de yaşayabileceğini tahmin ederiz.
Sonuç olarak ilçemizde çocukların özellikle şu kış günlerinde gönüllerince oynayabilmeleri için yeterli tesisler yok. Bu konun üzerinde ciddi anlamda durulmalı ve yapılabilecek projeler üretilmelidir. Özellikle kız çocukları için bunu iki defa düşünülmelidirler. Çünkü çarşıya çıkan bir çocuğun kendini gerçekleştirebileceği, zamanını değerlendirebileceği ve spor yapabileceği ne bir faaliyet ne de bir tesis var. Evde canı sıkılan ve çarşıya çıkan bu çocuklar market ve cafe haricinde nereye gidebilir ki…
Not: Daha fazla bilgi için (BAYRAMLIK İSTEMEYEN ÇOCUKLAR (Çocukların Okul Başarısını Artırmada Anne Babalar Düşen Görevler), Tebeşir Yayınları, Konya, 2011) kitabımdaki “Oyunun Kalp ve Zekâya Faydaları” ile “Çocukluğunu Yaşayamayan Çocuklar” yazılarımı okuyabilirler.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.