Bir Adam dükkânında çocuğunu dövüyormuş. Vurduğu her sopada ise Besmele çekiyormuş. Bu durum yoldan geçen birinin dikkatini çekmiş, biraz seyrettikten sonra da sormuş; Adam ise Bu benim oğlumdur, beni dinlemiyor. Onun için dövüyorum demiş.
Peki, niçin her vurduğun sopada Besmele çekiyorsun? Diye sormuş! O da; Tesir etsin diye cevap vermiş. Hadiseye şahit olan kişi de ona şöyle demiş; Sen Besmeleyi çekmekte geç kalmışsın. Onun annesi ile buluştuğun zaman çekecektin! Demiş.
Çocuk dünyaya geldiğinde kulağına ezan ve ikamet okunur. Güzel bir isim verilir. Yedi yaşında namaz öğretilir. Ayrıca Dinimizin bilinmesini emrettiği şeyler öğretilir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki; Hepiniz bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evlerinizde ve emirleriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümanlığı öğretmelisiniz! Öğretmez iseniz mes’ul olursunuz.
Bir diğer Hadis-i şerifte ise; Çok Müslüman evladı, babalarının yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gireceklerdir. Onların babaları, yalnız para kazanmak ve keyif sürmek hırsına düşüp yalnız dünya işleri arkasında koşup, evlatlarına Müslümanlığı ve Kur’an-ı kerimi öğretmediler. Ben böyle babalardan uzağım. Onlar da benden uzaktırlar. Buyrulmaktadır.
Bir adam oğlunun elinden tutar, Hz Ömer’e götürür. Oğlundan şikâyetçi olur ve Bu evladım beni dinlemiyor bana karşı geliyor, cezası ne ise verin der. Halife Ömer sorar, Sen bu çocuğa dinini öğrettin mi? Kur’an-ı kerimi okuttun mu?
O da hayır diye cevap verir, sebebini de şöyle açıklar: Ben çiftçiyim sabah erken saatte tarlaya gider akşama kadar çalışırım. Eve yorgun dönerim. Çocuğumla ilgilenecek vakit bulamıyorum.
Bunun üzerine Hz ömer, Senin çocuğundan şikâyet etmeye hakkın yoktur. Onu senden şikâyet etmeye hakkı vardır. Sen çocuğuna tarla kadar da önem vermemişsin, diye azarlar.
Hayırlı evlatlar yetiştirmek insanın en büyük gayesi olmalıdır. Mukaddes değerlerimizin muhafazası onlarla mümkündür. Bizden sonra hayatımızı onlar devam ettireceklerdir. Bizim yerimize onlar geçecek. Ya bizim yüz akımız veya yüz karamız olacaklardır. Evlada bırakılacak en kıymetli miras iyi bir terbiye ve güzel bir ahlaktır.
Hayırlı evlat sahibi olabilmek için erkek, Saliha bir hanımla evlenmeli, hanımlar da Salih olan bir erkekle hayatını birleştirip yuva kurmalıdır.
Bir adam çocuklarına demiş ki; Yavrularım benim sizde iyiliklerim çoktur. Siz daha dünyaya gelmeden de size büyük iyilik yaptım. Çocuklarda derler ki; Biz dünyaya geldikten sonra iyiliklerin sayılmayacak kadar çoktur. Yemedin yedirdin, içmedin içirdin, bizi büyüttün. Biz dünyada daha yokken bizde ne iyiliklerin olabilir? Baba cevap verir: Size Saliha bir anne seçtim. Bu yetmez mi?
Hayırlı evlada sahip olabilmek için baba ve anne haram lokmalardan sakınmalı, annesi çocuğuna helal süt emzirmelidir. Haramdan meydana gelmiş bir bedenden hayır beklemek abestir.
Hayırlı evlat en büyük nimetlerden biridir. Biz bu dünyadan göç ettikten sonra da hayır defterimiz kapanmaz. Hadis-i şerifte buyruldu ki; İnsan ölünce amel defteri kapanır. Şu Üç sınıf insan hariç. 1-)Sadaka-i cariye(Cami-Kur’an’ı kerim kursu, hastane köprü vb.) eser yaptıranlar 2-)Hayırlı evlat bırakan 3-)Talebe yetiştiren, faydalı kitap yazan.
Günümüzde insan malzemesi bozuldu! Aynı zamanda Anne ve babasını döven, hatta öldürebilen evlatlar var. Aman! Sevgili Anne ve Babalar çok çok dikkatli olalım. Allah’a emanet olunuz.
Saygılarımla, Nuri YÜCEER
Peki, niçin her vurduğun sopada Besmele çekiyorsun? Diye sormuş! O da; Tesir etsin diye cevap vermiş. Hadiseye şahit olan kişi de ona şöyle demiş; Sen Besmeleyi çekmekte geç kalmışsın. Onun annesi ile buluştuğun zaman çekecektin! Demiş.
Çocuk dünyaya geldiğinde kulağına ezan ve ikamet okunur. Güzel bir isim verilir. Yedi yaşında namaz öğretilir. Ayrıca Dinimizin bilinmesini emrettiği şeyler öğretilir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki; Hepiniz bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evlerinizde ve emirleriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara Müslümanlığı öğretmelisiniz! Öğretmez iseniz mes’ul olursunuz.
Bir diğer Hadis-i şerifte ise; Çok Müslüman evladı, babalarının yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gireceklerdir. Onların babaları, yalnız para kazanmak ve keyif sürmek hırsına düşüp yalnız dünya işleri arkasında koşup, evlatlarına Müslümanlığı ve Kur’an-ı kerimi öğretmediler. Ben böyle babalardan uzağım. Onlar da benden uzaktırlar. Buyrulmaktadır.
Bir adam oğlunun elinden tutar, Hz Ömer’e götürür. Oğlundan şikâyetçi olur ve Bu evladım beni dinlemiyor bana karşı geliyor, cezası ne ise verin der. Halife Ömer sorar, Sen bu çocuğa dinini öğrettin mi? Kur’an-ı kerimi okuttun mu?
O da hayır diye cevap verir, sebebini de şöyle açıklar: Ben çiftçiyim sabah erken saatte tarlaya gider akşama kadar çalışırım. Eve yorgun dönerim. Çocuğumla ilgilenecek vakit bulamıyorum.
Bunun üzerine Hz ömer, Senin çocuğundan şikâyet etmeye hakkın yoktur. Onu senden şikâyet etmeye hakkı vardır. Sen çocuğuna tarla kadar da önem vermemişsin, diye azarlar.
Hayırlı evlatlar yetiştirmek insanın en büyük gayesi olmalıdır. Mukaddes değerlerimizin muhafazası onlarla mümkündür. Bizden sonra hayatımızı onlar devam ettireceklerdir. Bizim yerimize onlar geçecek. Ya bizim yüz akımız veya yüz karamız olacaklardır. Evlada bırakılacak en kıymetli miras iyi bir terbiye ve güzel bir ahlaktır.
Hayırlı evlat sahibi olabilmek için erkek, Saliha bir hanımla evlenmeli, hanımlar da Salih olan bir erkekle hayatını birleştirip yuva kurmalıdır.
Bir adam çocuklarına demiş ki; Yavrularım benim sizde iyiliklerim çoktur. Siz daha dünyaya gelmeden de size büyük iyilik yaptım. Çocuklarda derler ki; Biz dünyaya geldikten sonra iyiliklerin sayılmayacak kadar çoktur. Yemedin yedirdin, içmedin içirdin, bizi büyüttün. Biz dünyada daha yokken bizde ne iyiliklerin olabilir? Baba cevap verir: Size Saliha bir anne seçtim. Bu yetmez mi?
Hayırlı evlada sahip olabilmek için baba ve anne haram lokmalardan sakınmalı, annesi çocuğuna helal süt emzirmelidir. Haramdan meydana gelmiş bir bedenden hayır beklemek abestir.
Hayırlı evlat en büyük nimetlerden biridir. Biz bu dünyadan göç ettikten sonra da hayır defterimiz kapanmaz. Hadis-i şerifte buyruldu ki; İnsan ölünce amel defteri kapanır. Şu Üç sınıf insan hariç. 1-)Sadaka-i cariye(Cami-Kur’an’ı kerim kursu, hastane köprü vb.) eser yaptıranlar 2-)Hayırlı evlat bırakan 3-)Talebe yetiştiren, faydalı kitap yazan.
Günümüzde insan malzemesi bozuldu! Aynı zamanda Anne ve babasını döven, hatta öldürebilen evlatlar var. Aman! Sevgili Anne ve Babalar çok çok dikkatli olalım. Allah’a emanet olunuz.
Saygılarımla, Nuri YÜCEER
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.