Peygamberimiz: Ben Hz. İbrahim’in duası,
Hz. İsa’nın müjdesiyim, kıyamet gününde de ümmetim için Şefaati Mustafa’yım”
buyurdu. Sözüne devam ederek, Kıyamet günü bir grup insan ortaya çıkacak, bütün
peygamberler bu insanların kendi ümmetinden olmasını isteyecekler. Çünkü bu
insanların abdest uzuvları yüzleri, elleri, ayakları ay gibi parlayacaktır.
Ben, onlara Kâbe’nin Rabbi için bu ümmet
benim ümmetimdir, diyeceğim. Onlar hesapsız cennete girecektir. Buyruldu. Peygamberimiz
” Yaptığı dualarında, Ya Rabbi beni, nefsimle bir saniye bile yalnız bırakma d
niyazında “bulunurdu.
Kadınların hayırlısı o kadındır ki,
baktığın zaman seni mutlu eder, emredersen itaat eder. Bulunmadığın zamanlarda
malını ve namusunu korur. Kadının isyanı; kocasına karşı koku sürmemesi,
kocasını nefsinden faydalandırmamasıdır, denmiştir. İnsanlar bu imtihan
dünyasında kendilerine hitap eden ayetleri anlamaya çalışsınlar“Ey müminler!
Allahtan korkununuz. Her insan kıyamet için önden ne gönderdiğine baksın!”
buyrulur. İslam’dan önce Araplar Günah işlediğimiz elbiselerle, Allahın evini
ziyaret etmemiz doğru olmaz, deyip anadan üryan “Kâbe’yi,” kadın ve erkekler
karışık olarak tavaf ederlerdi. Peygamberimiz: Yer ve gök İhlâs süresi üzerinde
durur. Her Mümine 160 bin melek vekil tayin edilmiş olup onu koruma görevini
üslenmişlerdir. Bu melekler, müminlere
tebelleş olmak isteyenler şeytanları, bal çanağından insanların sinekleri kovduğu
gibi şeytanları kovarlar” buyrulmuştur. Cinden olan şeytan mümini aldatmaktan
aciz kalınca, bir insan şeytanına gider ondan yardım alır ve birlikte mümine
aldatmayı teşvik ederler. İnsan şeytanları, cin şeytanlarından daha
tehlikelidir. Allah, insanı yalnız başına bir saniye bıraksa, şeytanlar onları
kapıverirdi. Fakat yukarda sözünü ettiğimiz gibi 160 bin melekle onu
korumaktadır.
İnsanlar bazen yaptıkları hayır ve hasenatın
makbuliyete geçip geçmediğini düşünür. Bu normaldir. Bir yerde otokritik
denilen kendini muhasebe etmektir. İşte 90lık bir ihtiyar da, Hasan Basri Hz.lerine tövbesinin kabul edilip
edilmeyeceği konusunda soru sorar. Hasan Basri de “Baba bu soru biraz geç
olmadı mı ”diye cevap verdi. 90lık dede de “ Evet ama der, henüz Güneş Batıdan
doğmadı cevabını verir. Hasan Basri' de” Öyleyse baba, gel der. “Senin
kesilmeyen ümidinle birlikte tövbe edelim. Belki günahlarımız af edilir.”diye
cevap verir.
Nüktedan bir hoca efendiyi, kazanın
kaymakamı çaya davet eder. Ve “Hoca dünya sarı öküzün boynuzu üzerindeymiş”
diye sorar. Hoca da Kaymakam Bey Bizim kaza çok Kaymakam gelip geçti. Kimi Musa
olarak geldi, Firavun olarak gitti. Kimi de Firavun olarak geldi, Musa olarak
gitti” diye cevap vermiş. Kaymakam doğru söze ne denir deyip teşekkür etmiş
hoca.
Müslüman yaptığı hiç ibadeti ve günahı
küçük görmemelidir. Kuran okuyan bir Müslüman, secde ayetini okuyup secdesini
yaptığı anda, şeytan ağlayarak uzaklaşır. Vay der! Âdemle ben secde ile eme
olunduk. Âdem secde yaptı ben ise, İsyan ettim. Bana cehennem ateşi, ona da
cennet vat olundu, dermiş.
Birisi gelip peygamberimizden “yatacağında
veya bir iş yapacağında kendisine bir dua öğretmesini istedi. Peygamberimiz de
ona “kul ya-Kâfir un” süresini önerdi. Çünkü bu sürenin “inzal olunmasına sebep” Kâfirler, peygambere
bırak tuttuğun davayı, biz sana istediğin kadar mal, servet verelim.
Kızlarımızdan dilediğini seninle evlendirelim. Seni kendimize lider seçelim.
Bunları kabul etmezsen, gel sen bizim ilahlarımıza bir sene tap, bizde senin
ilahlarına bir sene tapalım. Hayırlı hangisi ise, hepimiz onda karar kılarız
”dediler. Bunu üzerine Allah buyurdu ki” Deki, Ey cahiller! Allah’ı bırakayım
da sizin emrettiğiniz tanrıya mı, kulluk edeyim “buyurdu. “Kâfirler cehennemde şeytanlarla,
müminler ise, cennette hurilerle evlenecekler,”denmiştir. Allah, kulum mağfiret
için bana dua ederse, ben ellerimi kaldırıp mağfiret isteyen kulumu affetmezsem
hicap duyarım. Onu red etmekten hayâ ederim.”buyurdu. Böyle biri için Melekler
Yarabbi o mağfiret ehli değildi, dediler. Allah buyurdu ki, lakin ben takva
yâda ehilim, mağfirete de ehilim. İşte sizi şahit tutuyorum ki ben onu mağfiret
ettim. Buyurdu. Peygamberimiz “Bir sabah namazı sonrası camide, sahabelerle
hasbıhal ederken Kendisine dünyadan üç şeyin sevdirildiğini söyledi.” Onların
da “Kadın, güzel koku ve gözümün nuru namaz” buyurdu.
Ebubekir konuşmasında” Malımı Allah
yolunda sarf etmeyi, Kızımı peygamberle evlendirmeyi, Peygamberin yüzüne
bakmayı severim” dedi. Hz. Ömer ise,” her zaman iyiliği emredip kötülüğü men
etmeyi, zalimleri cezalandırmayı, insanlar arasında adaleti gerçekleştirmeyi
severim.”dedi. Hz Ali de” peygamberle savaşa katılmayı, önünde ölünceye kadar
çarpışmayı, misafirleri evimde ağırlamayı, ilim öğrenmeyi severim” dedi. Osman
da” Sabah akşam kuran okumayı, Kuranı yazıp her şehre dağıtmayı, malımı fakir
fukaraya dağıtmayı severim” dedi. Âlim ilmine, abit de ibadetine
güvenmemelidir.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.