Gül’ü Cennetle Gül’ü Sev Diyeni Cehennemle…-2-
Kutlu Doğum Haftası Münasebetiyle…2
O bir peygamberdi ve çocukları çok severdi. Peki ya onu bize peygamber olarak gönderen ve ona çocukları çok sev diyen Allah’ı ise çocuklara nasıl anlattığımızı bir kez daha anne baba olarak düşünmek gerekir.
Peygamber Efendimizi (s.a.v) çocukları ne kadar
sevdiğini gösteren yaklaşımlarla anlatılırken; Cenab-ı Hakk’ı ise çocukların
yaramazlık ve olumsuz davranışlarına karşı cehennemi ve taş yapmasıyla
anlattık.
Peki, burada sıkıntı nerden
kaynaklanmaktadır. Soyut zekâsı
(Piaget'e göre; 11yaş ve yukarısı) gelişmemiş çocuklar, anlatılanları
zihinlerinde somutlaştıracaklarından Allah ve peygamber tasavvuru da farklı
olacaktır. Somut zekâ devresinde
(Piaget'e göre; 3-11yaş) olan bu
çocuklar, anlatılanları görsellikten yararlanarak ve zihninde somutlaştırarak
algılayacaklarından zihinlerinde algılamaları da yine farklı olacaktır.
Soyut zekâları gelişmemiş ve somut zekâ
evresinde çocukların olumsuz davranışlarına karşı Allah ile korkutarak
yapıldığı zaman, çocukların bilinçaltlarında Allah’ı; cehennemi olan ve
çocukları yakan biri olarak tasavvur edeceklerdir.
“Annenin
sözünü dinlemeyeni Allah taş yapar. Yemeğini tabağında bırakanı cehenneminde
yakar. Kötü söz söyleyeni dilsiz yapar…” gibi cümleler kurulur çocukların hatalarına
karşı. Bilerek veya farkında olmadan Allah, korkutucu bir araç veya tehdit unsuru
olarak kullanılmaktadır.
Allah’ı azabı ve cehennemi ile
korkutularak değil, cennetiyle ve çocuğun kalbine Allah sevgisi yerleştirilerek
eğitilmeye çalışılmalıdır. Her anne çocuğuna: “Yavrum, Allah yaramazlık yapmayan ve uslu çocukları daha çok sever.
Annesinin babasının sözünü dinleyenleri Allah cennetine koyar…” gibi
ifadelerle yaklaşarak onları eğitmelidirler. Yani çocuğun Allah’tan korkması
değil, O’nun sevgi, şefkat ve merhametinden istifade etmesi gerektiği
öğütlenmelidir.
Korkutarak
anlatıyoruz çocuklara Allah’ı; ama O’nu sevmesini istiyoruz. Arpa ekiyoruz,
buğday biçmek istiyoruz. Korku ekiyoruz;
fakat sevgi biçmek istiyoruz. En kötüsü
de bunu Allah adına yapıyoruz. Ne kadar çelişki değil mi?
Çocuklardan Allah’u Teâlâ’yı sevmelerini
istiyoruz; fakat çocuğa verilen eğitim şeklimiz sevgi yerine korkudur. Soyut
zekâlarının gelişmeyen çocuklara yanlış verilen Allah korkusu; Allah’ı
cezalandırıcı, affetmeyen kötü birine benzeteceklerdir. Anne babalar için
önemli olmayan ve söylenmesi çok kolay; fakat sonucunun nereye varacağını
bilmediği bir sözün ilerde çocukta neler yapabileceğini tahmin etmek hiçte zor
olmasa gerekir. Slazmann: dediği gibi: “Çocukları
yüce tanrıdan korkutarak yetiştirildiği zaman ileride hissiz ya da dinsiz
olabilecekleri.” için çocukların ilerde farklı bir inançla karşımıza
çıkmamaları için anne babaların neyi nasıl anlattıklarını bir kez daha
düşünmeleri gerekir.
Allah’ı Cennetiyle
Anlatmalı
Bir gün ilkokul 1.sınıfa giden bir çocuk: “Baba; insanlar ölünce nereye giderler? diye
sorar.
Baba da:“Oğlum, İyiler cennete, kötüler
cehenneme giderler.”der.
Çocuk tekrar:“Peki babacığım;
çocuklara ölünce cennete mi cehenneme mi giderler?” diye sorar.
Baba da:“Oğlum Allah çocukları çok
sever. Onun içinde çocuklar, cennete giderler.” der.
Çocuklarda genelde Allah’ı; cehennemi olan
ve cehennemde kötü insanları yakan kişi olarak algılamaktadırlar. Bu da anne
babaların çocukların bilinçaltlarını nelerle doldurduklarını göstermektedir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Buluğa erinceye kadar çocuktan kalem
kaldırılmıştır (yani ona günah yazılmaz)” (Ebu Davud, Hudud,16) buyurmaktadır.
O halde çocuklar cehennem girmeyeceklerine göre onlara cenneti olan Allah’ı
anlatıp sevdirmeliyiz. Cenneti olan Allah’a da çocuklar, korkuyla değil
sevgiyle bağlanacaklardır.
Çocukların dini değerlerle barışık
olmaları için cennetin güzelliklerinden bahsedilmelidir. Cenab-ı Hak Kur’an-ı
Kerim’de cenneti şu şekilde tarif etmektedir: “Takva
sahiplerine va'dedilen cennetin misali şöyledir: İçinde bozulmayan sudan
ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan
ırmaklar ve süzme baldan ırmaklar vardır. Orada meyvelerin her çeşidi
onlarındır. Rablerinden de bağışlama vardır…” (Muhammed,15)
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.