Fatih Sultan Mehmet Hanın, Bizlere emaneti olan İstanbul, ülkemizin olduğu kadar Dünyanın da en önemli iş, finans, ticaret, sanat, kültür, inanç merkezi olarak her geçen gün cazibesini ve önemini artırmaktadır. İstanbul, bir sanat, kültür, bilim ve eğitim merkezi olmasının yanı sıra turizm potansiyeliyle, dünyanın en önemli kültür başkentleri arasında saygın yerini almıştır. İstanbul doğu ile batıyı birbirine bağlayarak büyük projelerle geleceğe emin adımlarla yürümektedir.
Henüz İstanbul fethedilmemişti. Fatih Sultan Mehmet Han zaman zaman tebdil-i kıyafetlerle halkının arasına karışırdı. Sultan, yine bir gün kıyafet değiştirerek çarşıda dolaşmaya başlar. Rastladığı ilk dükkâna girer bir okka tuz, bir okka şeker, bir okka da sabun ister.
Dükkân sahibi bir okka tuzu tartıp müşterisine verir ve der ki:
Lütfen diğer isteklerinizi de karşıdaki komşumdan alın. Zira o henüz sabah siftahını yapmadı.
Memnun bir edayla dükkândan çıkan Fatih Mehmet han, öbür dükkâna girer ve şeker sabunu da ondan ister bakkal da şekeri verir ve der ki: Sabunu da yandaki komşumdan alınız. Çünkü o daha siftah etmedi.
O bakkal da aynı şekilde davranınca Fatih Mehmet Han’ın gözleri dolmuş ve böylesine üstün bir ahlaka sahip olan halkın hükümdarı olmaktan büyük mutluluk duymuş ve Ben bu ahlaka sahip bir millete, değil İstanbul’u dünyayı bile fethederim demekten kendini alamamış ve fetih hazırlıklarına hız vermiştir.
Fatih Sultan Mehmet Han, neticede 29 Mayıs 1453 te İstanbul’u fethettikten sonra imparatorluk sarayını gezer. Bir ara mahzene iner ve zindanda yaşlı bir papaza rastlayıp sorar.
Buraya neden hapsedildin?
Arz edeyim Sultanım. Siz İstanbul’u kuşatmaya başladığınızda imparator beni huzuruna çağırıp, İstanbul’un düşüp düşmeyeceğini sordu. Ben de bildiğime dayanarak bunun İstanbul’un uğradığı son muhasara olduğunu ve şehrin elimizden çıkacağını söyledim!
Bu sözlerim imparatorun hoşuna gitmedi. Çok kızdı bana! Bir sürü eziyetten sonra buraya attırdı.
Fatih Sultan Mehmet Han, bir an düşünür ve papaza şöyle sorar:
Peki, bu şehir bir gün gelir bizimde elimizden çıkar mı?
Papaz cevap verir:
Bu şehirde herkesin gözü vardır. Sizin aranızda da sen-ben kavgası başlarsa, kişisel çıkarlar ülke çıkarlarının önüne geçerse, mülklerini yabancılara satanlar çoğalır, yabancılardan medet umanlar artar, işte o zaman bu şehir sizin elinizden çıkar.
Adamın bu sözlerini duyan Koca Fatih Mehmet Han ellerini kaldırır ve şöyle dua eder;
Ya Rabbi! Böylelerini kahrına ve gazabına uğratmanı niyaz ediyorum!
Âmin…
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
