“Karamık dikenleri
Çevirin gidenleri”
Konya İl merkezinde faaliyet yürüten Bozkır Dereliler Eğitim Kültür Turizm Sosyal Dayanışma ve Kalkındırma Derneği 27.04.2014 tarihinde Bozkır, Dere, Sarıot Yaylasını kapsayan bir gezi düzenledi.
Geziye katılan 40 kişilik ekip sabah 07.00 Konya Zafer Meydanı İnce Minare Önünde buluştu ve araçlar Bozkır’a doğru yol almaya başladı. Herkeste tatlı bir telaş yanında hafif bir tedirginlik vardı. Yayla zamanı gelince Toros Dağlarının Kuzey yamaçları daha bir güzel olur. Yaylalarımızda doğa, biz insanoğluna ayrı bir festival hazırlar. Sular güldür güldür çağlarken yolaklarda; :Çiğdem, çiçek, çimen şarkı söyler hep birlikte. Buz gibi sular yalın ayak geçilmek ister….
Kar, pekmezini bekler,
Dipsiz göl, bizi.
Bir buçuk saatlik yolculuk ardından Bozkır’da Uluçay, geziye katılanları geleni kenarına davet etti. Bir bardak demli çay, azıcık yarenlik için. Bizde daveti kırmadık. Bozkır’a özgü üstü duman tüten keşli (Bozkır Peynirlisi) pidelerimiz hemen geldi çay kenarındaki kahvenin masaları üzerine. Sağ olsunlar Dereli hemşerilerimiz Hasan İNCE ve Hasan GÖKDENİZ bizler için Cumayı pazarından hazırlığa başlamışlar pidelerimizi ve keşli (peynirli) pidelerimizi tam da zamanında servise hazır ettiler.
Halen Ankara da yaşayan ve Dere’yi ziyaret için gelen Hürriyet SAÇ ve değerli annesi de geziye katılmak için Bozkır’da ekibimize dâhil oldu.
İnce belli çaylarımız, duman tüten peynirlimizle karnımızı bir güzel doyurduk. Gözümüz, masada bizi yalnız bırakan gezimize bu seferlik katılmayan Bozkır Tahinindeydi. Bir daha ki sefer inşallah Bozkır Tahinini de geziye dâhil edeceğiz. Kahvaltı bitince ver elini Sarıot Yaylasına. İstikametimiz önce Dere - Önecek. Daha sonra Sorkun, Karacahisar ve Çat Yaylası üzerinden Sarıot Yaylasına.
Dere, Önecek meydanında Muhtar Ahmet PALA ve Hasan KIR bizi bekliyorlardı. Onlarda bizlere eşlik edeceklerdi. Kısa bir selamlaşmadan sonra araçlarımız hareket etti.
Uluçay kenarından Deliktaş (Artık Yok), Baş Köprü, Yarıkkaya (Artık Yok) derken Sorkun, Bavlas Pınarı ve Karacahisar üzerinden yaylalarımıza doğru yol almaya başladık. Yol boyunca Cinburun Dağı, Hacıömer Dağı, Ağaların Otluğu, taaaa uzaktan Devedüzü el sallayarak selamladılar bizi. Devedüzü, Sarıot Yaylasına gittiğimiz için hafif gönül koymuştu bize. Nazlı nazlı kıvrılıyordu kızıl topraklı virajlarıyla Diklitaşın Yayla yolu. Söz verdik bir dahaki geziyi Diklitaş Yaylasına yapacağız dedik gönlünü aldık. Gülümsedi uzaktan Yukarı Sarnıç, Kurbağılık ağlıyordu susuzluktan, Çokalar yalnızdı, Uzun Yazı ıssız. Geçenler çeşmesi selam göndermiş, Keşdeliğiyle. Akarca odun toplamış Belende yakarsınız diye. Osman Olukları, Emineler Olukları, Kozlu Obası çocukları bekliyorlarmış, oğlaklarla birlikte. Soğukpınar küsmüş bize uzun yıllardır gelmiyoruz diye………
Uzun Yazı ve Killik , Çocukları- bödükleri- kuzuları- oğlaklarla birlikte bekliyor ……..
Çat yaylasına çıkışta aracımızın biri hararet yapınca kısa bir mola verdik. Tabiat ana yine uykudan uyanıyor. Etraf yeşermiş. Meşeler yeşermiş, Karamlıklar yeşermiş. Karamlık yaprakalarını gören kıdemli Dereliler hemen bir karamlık çalısı buldu. Karamığı bilmeyenler onların ne yaptığını anlamaya çalıştı bir süre. Baktılar yapraklar yeniyor, onlarda karamlığa hücum ettiler.
Çat (Çağlayan) Göleti Su tutmuş dağların arasında bir nazar boncuğu gibi masmavi sularıyla etrafa gülümsüyordu.
Çat Yaylasına çıkınca uzaktan Sarıot yaylası göründü. Arkasından Akdağ. Cilahana Ormanı bağırdı “Göktepede bu sene kar az.” diye. Sarıot Gölü susuz, düdenler sessiz. Aygır Yokuşu, Köy Görünen hüzünlü. Pınarönünde çocuklar oynuyor.
Çenger daha patlamamış su az.
Otlar daha büyümemiş su az.
Zor geçecek bu yaz….
Zor geçecek bu yaz…..
Küllüpınara otağı kurduk. Hemen sergiler serildi ocaklar kuruldu. Suların tadına varıldı kana kana, buzzzz gibi dedi içenler.
Odun toplama Tim Komutanı, Çiriş Toplama Tabur Komutanı, Kar Getirme Alay Komutanı Aziz TAŞAN hemen bir minibüsü doldurdu, Akdağ’a doğru yola çıktı. Bekle ki gelesin. Sanki Akdağ’a değil de, giden Gelmez dağlarına gitti.
Çocuklar suya daldı, Hacılar namazı kıldı. Aziz TAŞAN hala gelmedi.
Önce Beşiktaş-Galatasaray, sonra aşağı mahalle- yukarı mahalle denedik olmadı. Bizde Konyaspor-Diyarbakırspor maçı yaptık. (aramızda Diyarbakırlı bir misafirimizde vardı.) Yan yattık, çamura battık, cıllıdık olmadı. Genede yenildik. Bu çocukların büyüklere hiç saygısı yok! Yendiler….. Sonra yakar top oynadık! Gene yendiler……Eskisi gibi zıplayamıyoruz her halde.
Acentadan çıkmış son model cep telefonları (buralarda sadece başkanın telefonu çekiyor, meret şebekede biliyor) ve fotoğraf makinalarıyla Tavsurlar çekildi boy boy. Yürüyüşler, tırmanışlar, sudan geçmeler, suda düşmeler derken bir de baktık akşam olmuş.
Hadi toplanın dönüyoruz.
Dönmesek…… ?
Olmaz dönüyoruz..
Daha dönüş yolunda Aygırdibi var. Aygırdibine de dünürlüğe gideceğiz daha. “Allahın emri ile, Peygamberin Gavli ile manzaranızı kendimize istiyoruz” diyeceğiz, dedik. Verdi hiç zorlamadı. Sadece takı olarak, bana iyi bakın dedi.
- Doğal ortamımı bozmayın,
- Çöpleri gelişi güzel atmayın,
- Sık sık ziyaretime gelin,
- Bozkır Belediyesine söyleyin burayı daha bir güzelleştirsin, dedi. Elçiye zeval olmaz. “Yoksa bir daha gelişinizde manzaramı vermem” dedi.
Her güzel şeyin sonu olduğu gibi, bu gezinin de sonu geldi çattı. Dere de,Önecek te çay ve akşam namazı molasından sonra (çaylar hacılardan) dönüş yoluna geçtik. Başta ÜÇHASANLAR’a (Hasan KIR, Hasan GÖKDENİZ ve Hasan İNCE) Muhtarımız Ahmet PALA’ya geziyi organize eden Dernek yönetimine , Angaradan gezimize katılan Hürriyet SAÇ hanımefendi ve annesine, Konya Ticaret Odası Genel Sekreteri Mustafa ÖDEMİŞ abimize, Konya Emekli Astsubaylar Derneği Yönetiminden emekli Astsubay Muttalip ÖDEMİŞ’e, Konya Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Hasan Hüseyin TANRIVERDİ’ye, bizi Mutlu eden MUTLU ailesine, Hacılar Timine (Ahmet TANRIVERDİ, Hasan Hüseyin CANKURT, Celil CAN, Hasan ER)’e, 100. Yıl Çıraklık Eğitim Okulundan Hüseyin CANKURT’a Diyarbakır dolaylarından aramıza katılan DSİ personeli Mehmet Şah TUNÇ kardeşimize, her maçta çamur yapan Mustafa CANKURT’a , karamık toplamaktan kavurma yemeyi unutan Tirime ablamıza, Ulaşım Departmanından AHER Turizm Ltd. Şti.’den Veteriner Hekim Ahmet ER’e, her golü ofsayttan atan çok değerli dernek başkanımız Ali CANKURT’a ve bütün yavrukurtlara ve ismini unuttuğumuz, sayamadığımız tüm gezi ekibine bu güzel günden ve geziden dolayı sonsuz teşekkür eder verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz.
Odun toplama Tim Komutanı, Çiriş Toplama Tabur Komutanı, Kar Getirme Alay Komutanı Aziz TAŞAN geldi mi?
Geldi.
Ne zamana geldi?………..
Çirişler nerede?
“Gidemediğin Yer, Senin değildir.” Komando Atasözü
“Gitmediğin Yer, Senin değildir.” Bu da benim sözüm.
Süleyman EGE
30.04.2014
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
