Bozkır, hiç kimsenin üstüne çıkıp tepineceği yada hiç kimsenin menfaatlerine kurban edeceği ne bir yerdir, ne bir mekandır.
Bozkır, adıyla büyük şanıyla büyük tarihi kökleri olan bir yerleşim yeridir. Oranın insanları da sertliği ve mertliğiyle ün yapmış bir yerdir.
Birileri gider, birileri gelir eksik ve ya fazlasıyla bir şeyler yapar ama, Bozkır ve bağlı olduğu adını taşıyan kurumlar bir çınar gibi kalıcıdır.
Bozkır ve bağlı olduğu adını taşıyan kurumlardan herkes istediği gibi yararlanabilir, hizmet edebilir, hizmet alabilir ama menfaatlerine kurban veremez.
Bozkır köyleriyle kasabalarıyla bir bütündür.
Öyle bir bütündür ki, ayrılmalarına rağmen ayrı ilçe olmalarına rağmen Yalıhüyük ve Ahırlı ve bu ilçelere bağlı köyler bile hala Bozkır’ın ayrılmaz bir parçası olduklarını gösterip sımsıkı sarılmaktadırlar.
Elbette toplumun olduğu yerde bazı tatsızlık, kırgınlık ve dargınlıklar olabilir. Ama bunu bir topluma yaymak kadar abes ve menfaatpres olunmaz.
İşte bu mihvalde son zamanlarda tatsız bir olay Bozkır için yüreği sevdayla çarpanları üzmüş, Bozkır’ı bir menfaat bahçesi olarak görenler “Sazlı” gibi müstesna bir köyümüze de ağu şerbeti sunmuşlardır.
Elimize gelen Sazlı Köyü adına alındığı belirtilen bir kararda açıkçada menfaatlerine ters düştüğü için Bozkır Derneğinin etkinliklerinde, dernekle birlikte olunmayacağına karar verilmiş.
Ben şahsen kendi fikrim bu karar tüm Sazlı köylülerinin ortak kararı olduğuna inanmıyorum.
Sazlı Köyü Bozkır’ımızın ve İstanbul’da Bozkırlılar derneğimizin bir parçasıdır.
Eğer koca bir köy bu ağu şerbeti sunan menfaatçilerin peşine takılarak bu kararı aldılarsa da hem şu ana, hem geleceklerine yazık ettiler. Yarın bunun vebalini kimse veremez. Yeni gelecek nesil Bozkır’dan kopuk kinle yaşar duruma geldiğinde, kim sebep olmuş ve karara evet demişse altında ezilir. Öyle ki, kararı getiren Sazlı Dernek Başkanının yüzündeki mahcubiyet ve samimiyet çizgilerinin vebali bile bu işe öncülük edenleri tarih önünde yakar geçer.
Olay ne ki; biri dernek başkanı olamamış ama Bozkır’lı desteğiyle başka makamlara gelmiş hiçte Bozkır’lıya faydası olmamış, bir diğeri kendisini bugünkü haline getiren, aynı zamanda da ekmeğini yediği Bozkırlılar etkinliğinde görev verilmemiş.
Bundan daha doğal bir şey olamaz. Eğer üç kuruş menfaatler adına Bozkır’a düşman oluyorsa bir kişi menfaatleri için Bozkır’lı olduğunu söylüyor demektedir.
Öyle hemşerilerimiz var ki, bu derneğin kuruluşundan bu güne sabırla bir şeyler yapılması için emek verip hizmet etmektedirler.
İnsana sorarlar menfaatlerinizin dışında ne kadar emek verdiniz bu derneğe veya Bozkır’a!...
Bir tarafta derneğin organize ettiği futbol turnuvasına katılacaksınız, insanları yanlış yönlendireceksiniz turnuvada haddini aşan afiş asacaksınız, turnuvadan elendiğiniz gün akabinde bir kararla dernek kapısına dayanıp biz artık Bozkırlılarla olmayacağız diyeceksiniz. Bunun izahı yoktur.
Evet her hemşerimiz kendi çapında yaptıkları işlerle birer markadır, bir konumdadır ama hiç kimse Bozkır’ın üstünde değildir. Konu Bozkır olunca akan sular durulur. Kim olursa olsun durumu kariyeri ve markası silinir.
Acizane Sazlı Köylü hemşerilerimize tavsiyem kişiler gelir geçer ama kurumlar her zaman kalır. Menfaatleri uğruna sizi peşine takanların değil de, aklınızın ve vicdanınızın sesini dinleyin.
Bozkır her zaman kalıcıdır, Sazlı Bozkır’ın bir köyü olarak her zaman kalıcıdır, Sazlı derneği her zaman kalıcıdır, Bozkırlılar derneği her zaman kalıcıdır. Bu karar ve bu ayrışma iyi bir şey değildir bir zulümdür. Bu gün değilse bile gelecekte nesillerinize zulmetmeyin, sunulan bu ağu şerbetini geri dökün bu ayrışmaya ortak olmayın.
Hep beraber 1 Haziran 2014’de İstanbul taya kadın piknik alanında şenliğimizi eksiğiyle fazlasıyla yapalım. 1989 yılında bu güne dernek faaliyetleri içinde biri olarak diyorum ki; dünden bu gün daha iyi yarın daha iyi olacaktır. Dün başka hemşerilerimiz, bugün başka, yarın başkaları bu sancağı dalgalandıracaktır.
Selametle!...
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
