Bozkır için yazacaklarımız elbet daha çok var. Bozkır’ımızın problemlerini, güzelliklerini yazmak bitmedi. Bitmezde köşeler, sayfalar dolusu yazacağımız çıkar Bozkır’dan ve dışarıdaki Bozkır’dan.
Fakat Milli irade zaafiyeti olursa ülke tehlikeye girer hatta yok olursa ne Konya kalır ne Bozkır. Diyoruz ki önce vatan, önce ülke.
Vatan sevgisinin olmadığı yerde ahlaktan, namustan, haşa Allah’tan bile söz edemezsiniz. Her şeyden vazgeçersiniz, kendinden ailenden ama vatan’dan vazgeçemezsiniz. Vatan için her şeyinizi feda edersiniz.
İşte bu sevginin olduğu yerde, bu vazgeçilmezlik Milli iradeyi tecelli eder.
Son zamanlarda yaşadığımız olaylar, askeri alanda gönderden bayrağın indirilmesi, vatan toprağı sayılan konsolosluk işgali kendiliğinden oluşan günü birlik olaylar değildir.
Bir süreden beri gelen çözüm süreci programının bu güne getirdiği haldir.
Her iki olay bize milli iradenin ne derece zaafa uğradığını hatta yok olduğunu gösteriyor. İktidarla birlikte Genel Kurmay Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı sınıfta kalmıştır.
Olayları ayrı ayrı inceleyecek olursak ve arkasında bıraktığı mesajı okuyacak olursak ülke vahim bir uçuruma sürüklendiğini görmekteyiz.
BAYRAĞI GÖNDERDEN İNDİRDİ KİMSENİN SESİ ÇIKMADI
Diyarbakır Lice’de çıkan olaylarda 2 terörist öldü. Bu 2 kişinin ölmesini protesto eden grup içinden bir kişi tel örgülü olan duvarı aşarak 2. Taktik Hava Kuvveti Komutanlığı bahçesindeki direğe tırmanarak asılı olan Bayrağı indirdi ve protestocu gruba attı. Grup bayrağı ayakları altına aldı.
Olay bu şekilde gelişirken orada bulunan askeri yetkililer ve nöbetçiler sesini çıkarmadı. Oysa bayrağa uzanan el kırılması gerekirdi. Hatırlarsınız KKTC’de, 14 Ağustos 1996’da bayrağımızı indirmeye kalkıştılar anında gereği yapılmıştı.
Bayrağın indirilmesi kadar yapılan açıklamalarda oldukça vahim. Başbakan Erdoğan “Bayrağı indireni ben mi gelip indireceğim, hemen orada indirmelisin” derken BDP tarafı bayrağı indirenin çocuk olduğunu iddia etti. İçişleri Bakanı Ala’da 16 yaşında olduğunu bildirdi.
Görüntülerde görüldüğü kadarıyla 16 yaş üstünde bir performansla Bayrağı indirdi. Yetişmiş bir militan olduğu açıkça görülürken çocuk masalının ardına sığınmak suçu ortadan kaldırmıyor.
Başbakan o an orada olan nöbetçi ve yetkilileri suçladı işi bitirdi. Fakat çözüm süreciyle askerin elini kolunu bağladığını hiç dile getirmedi.
Bir askeri yetkili “Vursak bir dert, vurmasak bir dert” diye dert yanıp, “Siyasi iktidar vursak, çözüm sürecinde neden ateş ettin? Diyor vurmasak, neden indirmedin diyor” dedi.
Haksızda değildi hemen o gün Lice’de iki teröristin ölmesi üzerine askerlerin silahlarına el konuldu.
İktidar bir süredir çözüm süreci sevdasıyla vatan hainlerini baş tacı yaptı. Ülkenin memurlarını ve eli silah tutmamış bir kitleyi paralel yapı diye suçlarken asıl o bölgeye hakim olan 30 bin insan ve bebek katillerini siyasallaştırdı. Asıl önemli olanda milli hakimiyeti zaafa uğrattı, kaybetti. Bir tarafta yol kesen teröristler, diğer tarafta çocuklarını dağdan indirebilmek için günlerdir Diyarbakır Belediyesi önünde bekleyen analar derken, Bayrağımız ayaklar altına alındı. İktidar taviz verdikçe PKK güçlendi hakimiyeti eline aldı. Dağdaki çocuklar ve yol kesmeler için BDP ve HDP milletvekillerini bebek katiline ricacı gönderildi.
VATAN TOPRAĞINA DÜŞMAN GİRDİ
Tam bayrak olayıyla ülke çapında bayrağa olan saygı gösterilirken, Musul’u işgal eden Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütü Musul konsolosluğumuzu işgal etti yani vatan toprağına düşman girdi.
Burada da baktığımız zaman milli iradenin zafiyetini görüyoruz. Dün AK Parti iktidarının beslediği Suriye’de Esed’e karşı kullandığı IŞİD bu gün kendi topraklarımızda konsolosluk yetkilileri ve özel hareketçi polislerimizi rehin aldı.
Olay birkaç gün öncesinden ben geliyorum demesine ve MHP Milletvekili Sinan Oğan Meclisteki konuşmasında konsolosluğun işgal edileceğini belirtmesine rağmen AK Parti milletvekilleri dalga geçmişlerdir. Konuşmadan 15 saat sonrada konsolosluk işgal edildi.
Bütün bu gelişmeler gösteriyor ki, bir milletvekili olayın vahametini anlıyor dışişleri bakanı anlamayıp, ABD’ye paralel yapıyı nasıl çökertmeyi planını kurgulamaya gitti.
Türkiye’de terör örgütü PKK’ya verilen imtiyazlarla güneydoğu illerimiz işgal altındayken gene Musul, Kerkük gibi tarihi bağlarımız olan yerler terör örgütleri kanalıyla işgal ediliyor.
BOP EŞBAKANLIĞI İFLAS ETTİ
Başbakan Erdoğan bizzat kendisi açıklamıştı. BOP Eş Başkanı olduğunu. AK Parti iktidara gelirken de plan Ortadoğu ülkelerine sıcak yüz AK Parti ve Başbakan Erdoğan tam uymuştu. Muhafazakar İslam ölçülerini kendisine prensip etmiş bir parti kadrosu ve başkanı vardı.
Benzeri ABD Başkanı Obama’da bu planla başkan yapıldı. Ortadoğu ülkelerine baktığınız zaman müslüman ve siyahi. ABD’de siyahi bir başkan, Türkiye’de de muhafazakar bir iktidar. BOP’un büyük patronu ve eşbaşkanı bu tabloya tam uymuştu.
Komşularla sıfır sorun projesiyle Davutoğlu’da dışişleri bakanlığına tam yakıştı.
Ortadoğu’da Arap Baharı, Türkiye’de çözüm süreci başladı.
Her iki projede Milli Kimliğe darbe vuran bir proje oldu.
ABD planları tıkır tıkır işledi. Fakat Türkiye zaafiyet yaşadı.
Ortadoğu’da istediğini alamadı, Türkiye’de de terörist başının inisiyatifinde Güneydoğu’da mili irade zaafa uğradı.
AK Parti zorunlu oy potansiyeliyle iktidarı elinde tutarken, muhalefet üretemediği veya üretme yerine direk olma politikasıyla sorumluluktan kaçtı ve kaybeden devlet oldu.
AK Parti iktidarı Suriye’de terör örgütü IŞİD’e destek verdi Musul’da topraklarımıza girdi. Türkiye’de PKK’ya taviz verdi Bayrağımızı gönderden indirdi ve yerlere attı.
Gelindiği noktada Ak Parti iktidarı destek verdiği terör örgütlerinin inisiyatifine girerken muhalefet uyudu veya o fotoğrafı okuyamadı.
Şimdi ayıkla pirincin taşını.
İktidarla birlikte Dışişleri, İçişleri ve Genel Kurmay sınıfta kaldı. Ne yapacağı telaşına düştü. Muhalefet her zaman ki gibi iktidar istifa, bakan istifa söylemlerine sarıldı.
Dere geçerken at değiştirilmez iktidar muhalefet elele dizdize omuz omuza verip Ortadoğu ve çözüm süreci politikalarını gözden geçirmeleri yeniden yapılanma yapmaları gerekir. Milli Politika üreterek, Milli İrade ve hakimiyet yeniden tesis edilmelidir.
Selametle!...
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
Maalesef senin bu yorumlarının hiç birinin dayanağı yok. AK PARTİNİN terör örgütlerine destek verdiğine dair her hangi bir kanıtın yok.Sen kendi idolojik düşüncelerini yansıtıyorsun.Ak Patiye karşı içinde oluşan kinini kusuyorsun.
YanıtlaSil