Serzenişim, feryadım bir siyasetçi, bir muhalefet milletvekili olmamdan dolayı değildir. Bozkırın bir evladı, bir Bozkırlı olarak, Bozkır için “imdat” çağrısı yapıyorum. Hangi partiden, hangi görüşten olursa olsun yüreğinde Bozkır sevgisi olan herkese sesleniyorum. Artık uyanalım. Bozkır’a sahip çıkalım. Gerek Bozkır’daki, gerekse gurbetteki Bozkırlılar olarak hep birlikte öyle bir tepki koyalım ki, ne siyasetçiler, ne de bürokratlar Bozkır’a yan gözle bile bakmaya cesaret edemesin. Bozkır’ın hakkını kimseye yedirmeyelim. Bozkır’ın projelerine sahip çıkalım, Bozkır için yapılması gereken yatırımları söke söke alalım. Bozkır’ın erimesine, Bozkır’ın geriye gidişine artık bir dur diyelim.
MHP Konya Milletvekili hemşehrimiz Mustafa Kalaycı, Gazetemiz Bozkır Postası’na ana başlıklar halinde Bozkır’ın sorunlarını içeren yazılı basın açıklamasını siz okuyucularımızla aynen paylaşıyoruz.
Bozkır’ın gidişatı yürekleri sızlatmaktadır. 143 yıldır ilçe olan Bozkır, daha 20 yıl önce haklı olarak il olmayı beklerken, son yıllarda ilgisizlik, sahipsizlik ve tepkisizlik yüzünden her geçen yıl hızla gerilemiştir.
Daha önce kasabaları olan Ahırlı ve Yalıhüyük 1990 yılında ilçe yapılmasına ve bazı köyleri diğer ilçelere bağlanmasına rağmen, 2000 yılında 55.067 olan Bozkır’ın nüfusu, 2013 yılı itibariyle 28.152’ye inmiş olup 13 yılda yarı yarıya azalmıştır.
AKP HÜKÜMETİ BOZKIR’I ERİTMİŞTİR
12 yıllık AKP Hükümetleri döneminde Bozkır iyice kötüye gitmiş, tabiri caizse erimiştir. Bu dönemde birçok kamu kurumu ve birimi Bozkır’ın tek tek elinden alınmış, başka ilçelere taşınmış, ya da kapatılmıştır.
Bozkır’ın suçu seçimlerde AKP’ye yüksek destek vermek midir? Bozkır neden görmezden geliniyor, neden cezalandırılıyor?
ÇAĞLAYAN GÖLETİNE AYRILAN 2 TRİLYON NEREYE GİTTİ?
Bozkır’a yapılacak projeler engellenmekte ve ödenekler başka ilçelere kaydırılmaktadır.
Hükümet son günlerde yine Bozkır’ın hakkını gasp eden, Bozkır’ı göz ardı eden, Bozkırlının canını sıkan uygulamalar yapmaktadır. Bozkır’a ekonomik canlılık getirecek projeler sekteye uğratılmakta, ertelenmekte ve engellenmektedir.
Yıllarca verdiğimiz mücadele sonucunda, Çağlayan göletinin yükseltilmesiyle ilgili ihale 2013 yılının Ocak ayında yapılmıştı. Yapılan bu ihaleye göre, 2014 yılının Ağustos ayında da Çağlayan göletinin yükseltilmesi tamamlanacaktı. Çağlayan göletinin yükseltilmesiyle birlikte tüm Bozkırımıza katkısının da yıllık 8 trilyon lira olacağı hesaplanıyordu.
Ancak, Çağlayan göletinin yükseltilmesi için bu yıl ayrılan 2 trilyon liralık ödenek, Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu’nun memleketi olan Taşkent ilçemizin Gelmez gölet projesine aktarıldığı öğrenilmiştir. Taşkent ilçemizde bizim ilçemiz oranında yapılmasından onur duyarız. Fakat niye Bozkır’ın Çağlayan göletine ayrılan ödenek aktarılıyor? Başka yerlerden de Taşkent ilçemize kaynak bulunabilinirdi.
BOZKIRIMIZ BU KADAR MI YALNIZ VE SAHİPSİZ?
Yetkililer, “Bin günde bin gölet” projesi kapsamında bir yıl içinde bitebilecek projelere öncelik verildiğini söylüyorlar. Çağlayan göleti bir yılda bitmeyeceğinden dolayı bu yıl idari işlerinin yapılacağını ifade etmektedirler. Çağlayan göleti yıllardır gündemdedir, ama sürekli engeller çıkarılmıştır. 2013 yılının Ocak ayında ihalesi yapılan Çağlayan göletinin 2014 yılında tamamlanacağı haberlerine sevinirken, idari işlemleri bugüne kadar neden yapılmamıştır? DSİ yetkilileri ödeneği aktarmak için mi idari işleri bugüne kadar bitirmemiştir. Bozkırımız bu kadar mı yalnız ve sahipsiz? Bozkırımız bu yapılanları hak etmiş midir?
Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel Eroğlu kendi memleketindeki Dinar göletini 1 yıl içinde bitirmekle, Emirdağ göletini 6 ay erken bitirmekle övünürken, Çağlayan göletini neden geciktirmekte, üstelik 2 trilyon liralık ödeneğine neden el koymaktadır? Her geciken yılda Bozkır’ın 8 trilyon lira kaybı vardır. Bunun hesabını kim verecektir?
YAYLA YOLLARINI ASFALT YAPACAĞIZ DİYEREK BOZKIRLI YİNE KANDIRILDI MI?
Önceki yıllarda yayla yollarının yapımı ve asfaltlanması İl Genel Meclisi tarafından programa alındığı söylenmişti. Artı yerel seçimlerde Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek “Çağlayan’da Yörüklerimizin Bozkır’a geldiği sarıot yayla yollarını hemen asfalt yapacağız diye söz vermedi miydi?” Ne oldu? Bozkırlı yine kandırıldı mı? Yine önüne başka projeler mi alındı. Verilen sözler havada uçtu mu? Yayla yolları öylece kalacak mı? Daha da bozuldu. Yazın yoğun bir şekilde yaylalara giden Bozkırlı toz toprak içinde kalmakta, araçları hasar görmektedir. Ayrıca yollar asfalt olmadığından, Antalya yaylalarından daha önce alışveriş için Bozkır’a gelen Yörükler, son yıllarda başka ilçelere gitmektedir. Bozkır’ın esnafının, dolayısıyla ekonomisinin önemli kaybı olmaktadır.
BOZKIR-ANTALYA YOLUNU ENGELLEYEN BİRİLERİ Mİ VAR?
Bozkır, karayolları güzergahı açısından sapada kalmasının olumsuzluğunu hep yaşamıştır. Aslında doğudan ve güneyden Antalya’ya giden araçlar için en kestirme yer üzerinde bulunan Bozkır, uygun yol olmadığından bu durumdan istifade edememiştir. 30 yıla varan bir mücadele sonucu geçen yıl hizmete açıldı diye sevindiğimiz Bozkır - Antalya yolu, aradan bir yıl bile geçmeden heyelan nedeniyle oluşan büyük çökme sonucu trafiğe kapanmıştır. Yetkililer yolun tamirinin Ağustosun ortasına yetişeceğini söylüyor.
Hükümet nasıl bir yol yaptı ki bir yıl bile dayanmıyor? Kontrolleri hiç yapılmadı mı? Sorumlular bunun hesabını vermelidir. Ayrıca, yolda heyelan olduktan bugüne kadar ne yapıldı, niye beklendi, niye bir an önce tamir edilip trafiğe açılmadı? Antalya yolundaki Bozkır yön levhası bile kaldırılmış vaziyettedir. Bu yolu engelleyen birileri mi var?
HASTANEMİZİN SAĞLIK OCAĞINDAN BİR FARKI VARMIDIR?
Söz verilmesine rağmen 50 yatağa çıkarılmayan Hastanemizde gerekli branşlarda doktor olmadığından ameliyat yapılamamakta, acil’e bile nöbet tutacak doktor bulmakta sıkıntı çekilmektedir. Hastanemizin mevcut haliyle bir sağlık ocağından farkı bulunmamaktadır. Hiç kimse hastanemizi dışarıya karşı güllük, gülistanlık göstermesin. Tüm hastalar ya Seydişehir’e ya da Konya’ya gitmektedir. Bu da Bozkır’ın sahipsizliğinden değil mi?
BÖYLE GİDERSE BOZKIR MESLEK YÜKSEK OKULUNU DA KAPATACAKLAR
Bozkır Meslek Yüksek Okulu Müdürümüzün çabalarıyla, Bozkır’a “Alternatif Enerji Kaynakları” bölümü ile ikinci öğretim olarak “Mimari Restorasyon bölümü” ve “Elektrik bölümü” açılması Üniversite Senatosunca uygun görülmüş, ancak YÖK sadece ikinci öğretim Elektrik bölümüne onay vermiş, diğer bölümlere haklı bir gerekçe olmadan izin vermemiştir. Biliyorsunuz geçmiş yıllarda bu okulumuzdan bazı bölümlerde başka ilçelere kaydırılmıştı ve öğrenci sayımızı oldukça düşürmüşlerdi. Bu da yine Bozkırımızın sahipsizliğinden değil midir?
BÖLGEDE TAŞ OCAĞI İÇİN RUHSAT VERMİŞLER?
Zengibar kalesinde Bozkır ekonomisine büyük katkı sunacak bir servet toprak altında yatmaktadır. Ancak, yıllardır defineciler tarafından tahrip edilen bu kıymetli tarihi ve kültürel varlığımıza Hükümet sahip çıkacak yerde, daha da tahrip olmasını istermiş gibi, arkeolojik sit alanı olmasını da göz ardı ederek, bölgede taş ocağı için ruhsat verilmiştir.
BOZKIR’A DAMLA SU VERİLMEMESİ ASLA KABUL EDİLEMEZ!
Bozkır’ın, adı da verilen Bozkır Barajından, Bozkır’a damla su verilmeyecektir. Proje tadilatı yapılarak Bozkır’a su verilmesi yönündeki girişimimiz daha bir sonuç vermemiştir. Hem Bozkır’ın suyunu alıp, hem de Bozkır’a su verilmemesi asla kabul edilemez.
KOP EYLEM PLANINDA DA BÖLGE KANDIRILDI MI?
Bölgenin kalkınması için KOP Eylem Planı ile tahsis edilecek kaynaklara bağlanan umutlar da tükenmiştir. Hükümet, GAP Eylem Planını 2008 yılında hemen çıkarmış iken, KOP Eylem Planını 6 yıldır kabul etmemiştir.
HÜKÜMET ACABA BOZKIR’I İYİCE BİTİRMEK Mİ İSTİYOR?
Hükümet tarafından geçen yıl 4.lüğe düşürülen derecesi, bu gidişle beşinci hatta altıncı dereceye düşürülmesi kaçınılmazdır.
Hükümet acaba Bozkır’ı iyice bitirmek mi istiyor? Bozkır’ın tarihten silinmesi, sadece bir ziyaret yeri, bir ören yeri haline gelmesi mi isteniyor?
NE OLUR ARTIK BİR DUR DİYELİM!..
Bozkır’ın hakkını kimseye yedirmeyelim. Bozkır’ın projelerine sahip çıkalım, Bozkır için yapılması gereken yatırımları söke söke alalım. Bozkır’ın erimesine, Bozkır’ın geriye gidişine artık bir dur diyelim.
Başka gidebilecek bir Bozkır’ımız daha yok.
Tekrar ediyorum; Serzenişim, feryadım bir siyasetçi, bir muhalefet milletvekili olmamdan dolayı değildir. Bozkırın bir evladı, bir Bozkırlı olarak, Bozkır için “imdat” çağrısı yapıyorum.
Yine söylüyorum; Hangi partiden, hangi görüşten olursa olsun yüreğinde Bozkır sevgisi olan herkese sesleniyorum. Artık uyanalım. Bozkır’a sahip çıkalım.
Gerek Bozkır’daki, gerekse gurbetteki Bozkırlılar olarak hep birlikte öyle bir tepki koyalım ki, ne siyasetçiler, ne de bürokratlar Bozkır’a yan gözle bile bakmaya cesaret edemesin.
Bozkır’ın hakkını kimseye yedirmeyelim. Bozkır’ın projelerine sahip çıkalım, Bozkır için yapılması gereken yatırımları söke söke alalım. Bozkır’ın erimesine, Bozkır’ın geriye gidişine ne olur artık bir dur diyelim.
Mustafa KALAYCI
MHP Konya Milletvekili
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
