“… Prof. Dr. Üstün Dökmen, 1954 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. 1971 yılında Ankara Cumhuriyet Lisesi'ni bitirdi. Sosyal Bilimlere ilgi duyuyordu, ancak öncelikle Hacettepe Üniversitesi Fizik Bölümü'ne kaydoldu. Üçüncü sınıfa gelince fiziğin kişiliğine uygun olmadığını fark etti. Yeniden üniversite sınavlarına girerek Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü'ne geçti. Bu bölümden mezun oldu ve aynı bölümde Uygulamalı Psikoloji (Klinik Psikoloji) alanında master yaptı…”
Gençlerimiz uzun bir eğitim süreci ve büyük bir sınav maratonun ardından, insan hayatına yön verecek ve kendi geleceklerini belirleyecek iki önemli seçimden biri olan, meslek seçiminde hata yapmamak adına dikkatli olmalıdırlar.
Üniversiteyi sınavını kazanmış ve 07-17 Temmuz 2014 tarihleri arasında tercih yapacak olan bu gençler; hem maddi hem de manevi açıdan tatmin olamayacağı tercihlerden kaçınmalıdırlar. Gençler, kendilerini bir ömür boyu mutsuzluğa mahkûm etmemek için meslek seçiminde dikkatli davranmak zorundadırlar.
Çevremizde yüksek puanı yazık olmasın diye aileleri ya da çevresi tarafından farklı bölümlere yönlendirilen öğrencilerle, okudukları bölümden memnun olmayıp idealindeki bölüme gitmeye çalışan yüzlerce öğrenciye şahit olduk.
Ne umduk ne bulduk diyen öğrencilerle, ne işim var benim burada deyip okuduğu bölüme bilinçsizce yapılan bir tercihle geldiğini itiraf eden öğrencilere de şahit olduk.
“2002 ÖSS’de sayısal puan türünde ilk 1000’e giren öğrenciler arasında yapılan bir araştırma sonucunda, bu öğrencilerden % 40’ının seçtiği bölümden memnun olmadığı görülmüştür. Yine diğer bir araştırmada okuyan öğrencilerin neredeyse üçte ikisinin okuduğu bölümden hoşlanmadığı ortaya çıkmıştır” (Meslekler Kitabı, S,7. Pi Analitik Yay. 2008). Bu da gösteriyor ki gençlerimiz bilinçsiz tercih yapmaktadır veya onlara yaptırılmaktadır. Bu nedenle de işinden memnun olmayan mutsuz insanlar ortaya çıkmaktadır.
Bilinçsiz tercihlerin sebeplerinin başında; aile beklentilerinin farklı olması, uygun yönlendirmelerin yapılamaması, kişinin kendini tam tanımaması ve meslekler hakkında yeterince bilgi sahibi olmamasını sayabiliriz.
Meslek Seçmeden Önce Tanımanız Gerekenler
Meslek seçmeden önce kendinizi tanıyınız. Kişiliğinizi, karakterinizi ve mizacınızı gerçek manada tanıyınız.
İlgi ve yeteneğinizi tanıyınız. Bunun için de okul rehber öğretmenleri tarafından yapılan “Akademik Benlik Kavramı Ölçeği ile Kendini Değerlendirme Envanteri” gibi test sonuçlarından yararlanabilirsiniz
Psikolojik yapınızı tanıyınız. Seçilecek mesleğin sizin psikolojik yapınıza ve beklentinize (ben ne istiyorum?) uygun olup olmadığına bakmalısınız.
Meslek seçerken de şu soruları (bu soruları çoğalta da bilirsiniz) kendi kendinize sorun ve cevabını bulmaya çalışınız.
— Kendimi 10 yıl sonra nerde görmek istiyorum?•—Seçeceğim mesleğin çalışma şartları nasıl?•—Bir şirkette mi yoksa serbest mi çalışmayı seviyorum?•—Masa başı mı yoksa açık alanda mı çalışmayı seviyorum?•—Şehirde mi yoksa köy-kasabada mı yaşamak istiyorum?•—Devlet işinde mi yoksa özel sektörde mi çalışmak istiyorum?•—Seyahat etmeyi seviyor muyum?•—Sağlık ve kişilik yapım, bu meslek için uygun mu?•—Yalnız mı, grupla mı çalışmayı seviyorum?•—İnsanlarla rahat iletişim kurabiliyor muyum?
Sonuç olarak; tercihler yapılmadan önce idealinizdeki meslekler ve üniversiteler hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Bu konuda yayınlanmış kitaplardan yararlanabileceğiniz gibi internetten de yararlanabilirsiniz. Bunun yanında seçmek istediğiniz meslek hakkında okuyan üniversite öğrencilerinden ve bu mesleği yapan kişilerden de bilgi alabilirsiniz.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.