Başbakanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Davutoğlu'nun çocukluk yılları zorluklar içerisinde geçmiştir.26 Şubat 1959 Yılında Konya'nın Taşkent ilçesinde dünyaya gelmiş, Babası Mehmet Bey ve Annesi Memnune hanımdır. Baba Mehmet Bey Taşkent'te nakliye işleri ve kunduracılıkla uğraşmaktadır. Küçük Ahmet 4 yaşındadır. Doğum için hastaneye yetiştirilemeyen annesini kaybetmiştir. Annesi oğlunun okuyup doktor olmasını ister.
Baba Mehmet Bey, belli bir süre sonra Sefure hanımla evlenir. Sefure hanım küçük Ahmet'in üvey annesidir ama ona hiçbir zaman gerçek annesini aratmaz. Ahmet'e tam anlamlıya kol kanat gerer, annesinin yokluğunu hissettirmemeye çalışır. Ahmet Davutoğlu bu ikinci annesini her zaman minnet ve şükranla anar. Onun hakkında konuşurken, Beni ve kardeşlerimi hiçbir zaman ayrım gözetmeden bir Anadolu terbiyesiyle büyüttü der. Davutoğlu doğan ilk kızına ikinci annesinin adını(Sefure)vermesi minnetinin bir ifadesidir. Babası Mehmet Bey oğlunun işletme okumasını, işlerini ona devretmeyi düşler.
Ahmet Davutoğlu, Babası Mehmet Bey den duyguyla, övgüyle bahseder, Babası imkânsızlıklar nedeniyle okuyamamıştır. Baba bu okuyamamış lığı hep içinde hisseder. Daha sonra Taşkent'te imam hatip okulu açılması için ön ayak olur. Baba Mehmet Davutoğlu köyleri ziyarete gidince köydeki çocukların Anne ve Babaları tarafından tarlaya bağa bahçeye hayvan otlatmaya gönderirlermiş. Mehmet Davutoğlu ise köydeki çocukları toplayıp Konya'daki yatılı okullara yazdırıp çocukların eğitim almalarını sağlayıp durumlarını takip edermiş. Köydeki Anne ve Babalar ise hayvanları kim otlatacak, tarlaya bağa bahçeye kim bakacak diyerek köylerine Mehmet bey gelince çocukları ormana, dağa kaçırırlarmış.
Diğer bir durum ise Baba, Mehmet Davutoğlu'nun evinde ambar olurmuş, köye gelen gariplerin, yetimlerin ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacına göre ambardan eksikleri karşılanırmış. Dertlilerin, çaresizlerin yoksulların dertleriyle dertlenirmiş,
Baba Mehmet Bey ilk eşinin ölümünün üzerine İstanbul'a gelerek Fatihe yerleşir. Fatih deki evde babaanne, baba, amca hep birlikte otururlar. Canı kadar çok sevdiği babaannesi onun için Oğlun ola kızın ola. Oğlunla ordu, kızınla oba olasın. Koç koç oğlanların ardına düşe, dünyalar ayaklarına gele, herkes sana akıl danışa diye dua eder. Davutoğlu bu duayı da Sabah okula giderken, babam işe giderken hepimiz sıraya girer babaannemin elini öperdik. Bu babaannem 97 yaşında ölene kadar aksamadı. Şimdi de o duaların bereketini her zaman hissediyorum sözleriyle hatırlamaktadır.
Hala Nilüfer Özlü yeğeni Ahmet Davutoğlu'nu bir tv programında anlatırken gözyaşlarını tutamaz. Hala Özgü 4 yaşında öksüz kaldı. Çok zorluklarla büyüttük 4 kardeşlerdi. Annesi aniden öldü. Âmâ Elhamdülillah annemin duası onu bu derecelere getirdi.
Davutoğlu 12 yaşında yatılı olarak İstanbul Erkek lisesinde okumaya başlar. Başarılı bir lise eğitiminin ardından Boğaz içi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Ekonomi bölümünden mezun olur. Böylece Boğaziçi'nden iki bölümü (ÇAP)birden bitiren ilk öğrenci ünvanı alır. İngilizce, Almanca ve Arapça bilen Davutoğlu, aynı üniversitenin Siyaset Bilimi ve Uluslararası ilişkiler bölümünde doktorasını yapmıştır. Akademik kariyer basamaklarını hızla tamamlayıp profesör oldu.
1980 yıllarında Abdullah Gül ile tanışır. Yeni Şafak gazetesindeki makalesi Gül ün dikkatini çekmiş. Danışmanlığı Gül ün Başbakan olmasıyla resmileşmiştir. Belediye başkanlığı öncesinde tanıştığı Recep Tayip Erdoğan Başbakan olduktan sonrada bu görevine devam eder. Gölge Dışişleri bakanı gibi dış temaslarda etkili olmaya başlar. Göreve başlarken 3 yıl sonra ayrılmayı, kitap yazmayı, üniversiteye dönmeyi hayal eder.2007 seçimleri yaklaşırken ayrılmaya niyetlenir. Bunu ne Erdoğan nede Gül kabul eder. Kendini yeniden yoğun bir diplomatik trafik içinde bulur. Devam edecek
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
