Anti-Demokratik seçim sistemiyle Cumhurbaşkanını halk seçecek diye vatandaş kandırılıyor.
Türkiye İlk defa Cumhurbaşkanını sandıkta seçecek. Halkın önüne sandık konulmasına rağmen anti-demokratik seçim sitemiyle yine halk istediğini değil, dayatılanı seçecek.
Genel seçimlerdeki anti-demokratik seçim sistemi aynen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de yerini aldı.
Önce isterseniz daha önce nasıl seçiliyordu bir bakalım. Cumhurbaşkanını; Milletvekilleri en az 20 imzayla aday gösteriyor, meclisteki oylamayla seçiyordu. Uzlaşma adaylar veya iktidarın adayı çoğunlukla seçiliyordu. Turgut Özal'a kadar Cumhurbaşkanları sanki şartmış gibi asker kökenli oluyordu. Turgut Özal'la birlikte Süleyman Demirel, Abdullah Gül siyasetçi, Ahmet Necdet Sezer ise hukukçu, sivil Cumhurbaşkanlarıyla tanıştı Türkiye!...
Mecliste 20 milletvekilinin aday göstermesiyle ve Genel Kurulda Milletvekillerinin oylarıyla Cumhurbaşkanı seçiliyordu.
2007'de Abdullah Gül son kez meclis Cumhurbaşkanı olarak geldi ve 2014 yılında süresi bitti.
Çıkarılan kanunla artık Cumhurbaşkanını halk seçecek. Bu durumla da 10 Ağustos'ta Türkiye sandık başına gidecek.
Fakat sandık başına giderken genel seçimlerde olduğu gibi anti-demokratik bir seçim sistemiyle karşı karşıyayız.
Halk Cumhurbaşkanı için oy verecek ama istediğine değil birilerinin dayattığı kişilere.
Madem halk seçecek neden bireysel aday olunamıyor?
Bu soru önemli, gerekli kriterleri koyarak, kriterlere uyan parti adayları yanı sıra bireysel adaylarda, Cumhurbaşkanlığına aday olabilmeliydi. Şu durumda vatandaş istemese de dayatma adaylara oy verecek veya protesto edip oylarını geçersiz kılacak.
İki türlü bir seçim olduğuna göre kriterlere uyan aday olmak isteyen her Türk vatandaşı aday olabilmeliydi.
Vatandaş istediği adaya oyunu verebilmeli.
Şimdi nasıl olacak partilerin grup kararıyla gösterilmiş dayatma adaylar arasından seç diyerek vatandaşa cumhurbaşkanı seçtirilecek.
Vatandaş bu üç aday dışında bir aday görmek oyunu ona vermek isterse, veremeyecek. Bu üç adayı benimsemiyorsa oyumun vebali var diyorsa kime verecek, zorunlu seçim yapacak ya da boş atıp geçersiz oy vermiş olacak.
Peki, böyle bir seçim olur mu? Halkın oylarıyla Cumhurbaşkanı seçilmiş olur mu? Bu durum ne kadar adil ve demokratik olur?
Zaten olmayacak!...
Seçimlerin bir diğer ayağı da adil olunmaması!...
Seçime giderken AK Parti adayı başbakan Recep Tayyip Erdoğan; tüm yönleriyle Başbakanlık forsunu kullanıyor. TRT tüm kanallarında dakikalarca yer veriyor. Yerelde ve genelde devlet imkanları kullanılıyor. Böyle olunca halkın karşısına çıkıp miting bile yapmasına gerek kalmadan seçime gitse diğerlerinden daha fazla görünmüş oluyor.
Anti-demokratik ve adil olmayan bir seçim sistemiyle Türkiye 12. Cumhurbaşkanını seçecek. Dayatma bir adayla dayatma oy istenecek birçok vatandaş verdiği oydan tatmin olmayacak sorumluluk duygusuyla içi acıyacak. Hiç istemediği halde, istemediği bir adaya veya geçersiz oy verirken istediği bir aday olmaması içinde ukte kalacak.
Tabi bu seçimler ne getirip ne götüreceği biraz muamma, çünkü ilk defa şahsa, Cumhurbaşkanına oy verilecek.
Sonuç olarak adil olmayan, anti demokratik bir seçim yaşıyoruz. Gene de 10 Ağustos'ta sandık başına gideceğiz. Ama adaylara ama boş olarak oy vereceğiz. Adaylardan özellikle ikisinden biri kazanacak büyük sürpriz olmaz ise!...
Fakat hiçbir şey değişmeyecek. Toplumsal kutuplaşma restleşme bitmeyecek. Recep Tayyip Erdoğan kazanırsa benim diyecek muhalefetin Cumhurbaşkanı olmayacak, muhalefeti takmayacak. Ekmelettin İhsanoğlu kazanırsa iktidarda olan Erdoğan Çankaya ile arası hiç iyi gitmeyecek önümüzü tıkadı diye gene ortamı gerecek. Kazayla Demirtaş kazanırsa Türkiye'de kıyamet kopar Allah muhafaza.
Bu durumda ihtimaller çok ama ilk turda muhtemelen iki ihtimal geçerli olur. AK Partinin aldığı zorunlu oylar gene istikrar derse ilk turda;
Genelde %80 civarı oy kullanılır.
Recep Tayyip Erdoğan % 53'le seçimi alır.
Ekmelettin İhsanoğlu %39
Selahattin Demirtaş %6
Geçersiz % 2
Ama normal şartlarda;
Genelde %80 civarı oy kullanılır.
Recep Tayyip Erdoğan % 46
Ekmelettin İhsanoğlu %43
Selahattin Demirtaş %8
Geçersiz % 3
Ortalamasıyla seçimler ikinci tura kalacağını tahmin ediyorum.
İki türlü bir seçim olduğuna göre kriterlere uyan aday olmak isteyen her Türk vatandaşı aday olabilmeliydi.
Vatandaş istediği adaya oyunu verebilmeli.
Şimdi nasıl olacak partilerin grup kararıyla gösterilmiş dayatma adaylar arasından seç diyerek vatandaşa cumhurbaşkanı seçtirilecek.
Vatandaş bu üç aday dışında bir aday görmek oyunu ona vermek isterse, veremeyecek. Bu üç adayı benimsemiyorsa oyumun vebali var diyorsa kime verecek, zorunlu seçim yapacak ya da boş atıp geçersiz oy vermiş olacak.
Peki, böyle bir seçim olur mu? Halkın oylarıyla Cumhurbaşkanı seçilmiş olur mu? Bu durum ne kadar adil ve demokratik olur?
Zaten olmayacak!...
Seçimlerin bir diğer ayağı da adil olunmaması!...
Seçime giderken AK Parti adayı başbakan Recep Tayyip Erdoğan; tüm yönleriyle Başbakanlık forsunu kullanıyor. TRT tüm kanallarında dakikalarca yer veriyor. Yerelde ve genelde devlet imkanları kullanılıyor. Böyle olunca halkın karşısına çıkıp miting bile yapmasına gerek kalmadan seçime gitse diğerlerinden daha fazla görünmüş oluyor.
Anti-demokratik ve adil olmayan bir seçim sistemiyle Türkiye 12. Cumhurbaşkanını seçecek. Dayatma bir adayla dayatma oy istenecek birçok vatandaş verdiği oydan tatmin olmayacak sorumluluk duygusuyla içi acıyacak. Hiç istemediği halde, istemediği bir adaya veya geçersiz oy verirken istediği bir aday olmaması içinde ukte kalacak.
Tabi bu seçimler ne getirip ne götüreceği biraz muamma, çünkü ilk defa şahsa, Cumhurbaşkanına oy verilecek.
Sonuç olarak adil olmayan, anti demokratik bir seçim yaşıyoruz. Gene de 10 Ağustos'ta sandık başına gideceğiz. Ama adaylara ama boş olarak oy vereceğiz. Adaylardan özellikle ikisinden biri kazanacak büyük sürpriz olmaz ise!...
Fakat hiçbir şey değişmeyecek. Toplumsal kutuplaşma restleşme bitmeyecek. Recep Tayyip Erdoğan kazanırsa benim diyecek muhalefetin Cumhurbaşkanı olmayacak, muhalefeti takmayacak. Ekmelettin İhsanoğlu kazanırsa iktidarda olan Erdoğan Çankaya ile arası hiç iyi gitmeyecek önümüzü tıkadı diye gene ortamı gerecek. Kazayla Demirtaş kazanırsa Türkiye'de kıyamet kopar Allah muhafaza.
Bu durumda ihtimaller çok ama ilk turda muhtemelen iki ihtimal geçerli olur. AK Partinin aldığı zorunlu oylar gene istikrar derse ilk turda;
Genelde %80 civarı oy kullanılır.
Recep Tayyip Erdoğan % 53'le seçimi alır.
Ekmelettin İhsanoğlu %39
Selahattin Demirtaş %6
Geçersiz % 2
Ama normal şartlarda;
Genelde %80 civarı oy kullanılır.
Recep Tayyip Erdoğan % 46
Ekmelettin İhsanoğlu %43
Selahattin Demirtaş %8
Geçersiz % 3
Ortalamasıyla seçimler ikinci tura kalacağını tahmin ediyorum.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
Bunlar yüzünden şu teröristin oyu %10'larda olacak ya ben ona yanıyorum. Boş atacağım büyük ihtimalle.
YanıtlaSil