Bir ülkede milli irade kaybolmaya başladığı gün fotoğraf kendini gösteriyor demektir.
Olayları zamanında görmek, geleceği yorumlamak yönetimlerin Ferasetidir.
Bugünkü olaylar; geldiğimiz noktada iyi yönetememenin, yönetimlerin gelecek ferasetinin olmadığının bedelidir.
Yaklaşık 12 yıldır tek parti iktidarı olan bir ülke bu olaylara gebe oluyorsa, olayları bahanelerin arkasına saklanarak izliyorsa konuşacak bir şey kalmamış demektir.
Olayların asıl sebebinin uluslararası siyaset mühendislerinin Ortadoğu projesi olduğunu göremeyenler dün BOP Eş başkanlığını ballandıra ballandıra anlatıp, Arap baharının kahramanları olmayı kendilerine marifet saymışlardı.
Bu gün yaşanan olayları değerlendirebilmek için bayağı gerilere gitmek lazım aslında ama burada çok değil az bir zaman öncelerine gidip olayların ayaklarına bakmak gerek.
ABD El Kaide Örgütüne neden destek verdi, 11 Eylülde ikiz kulelere neden saldırı yapıldı?
ABD El kaide için Afganistan'a neden koğuşlandı?
Özgürlük ve Demokrasi getirme bahanesiyle, ABD Irak'a neden girdi?
Yıllarca başımızın belası olan PKK'ya neden destek verdi?
Arap baharını neden yaptı?
Bu soruları genişletmek mümkün.
BÖL PARÇALA YOK ET!...
Önce Siyonizm'in ve onun taşeronu ABD'nin politikasına bakmak gerek.
"Böl parçala yok et" politikasıyla büyük güç olan ülkeleri toplulukları bölmek, parçalamak önceliğidir.
Osmanlıdan ayrılırken Arap yarımadasını küçük devletlere ayırmış ABD, İngiltere, Fransa emparyalizmin eline bırakılmıştır. Kontrolü kolaylaşmıştır.
Bu gün olaylara baktığımız zaman aynı şeyi yapmak istiyorlar. Irak'ı üç'e Suriye'yi üç'e böldüklerini görüyoruz.
Türkiye'ye baş belası olacak sözde Kürdistan'ı oluşturmak istiyorlar.
Suriye olayları devam ederken demiştik ki; "Mısır'ı, Libya'yı kısa sürede bitiren güçler Suriye'yi Esad'ın güçlü olduğu için değil, Suriye'nin kuzeyine PKK ve Barzani güçlerini yerleştirmek güçlendirmek için Esad'ı perde yapıyorlar"
Aynen de öyle oldu buyur bu gün Kobani olayları yaygarası PKK'nın PYD kolunun o bölgede yerleşmesi, güçlenmesi, şimdide zarar görmesindendir.
Gene Türkiye'nin de destek verdiği muhaliflerle birlikte olan PYD ve IŞİD'i çarpıştırmaktır.
ABD ve koalisyon güçleri böyle bir bahane olmasa bölgede hareket edemezlerdi.
ÖNCE YIK SONRA İMAR ET Kİ, HAKİMİYET SENDE OLSUN!....
Gene Siyonizm'in "Önce yık sonra imar et ki; hakimiyet sende olsun" prensibidir.
Yıllardır nerede olursa olsun gerek ABD işgalleri, gerek Sovyet işgallerinde bu prensibi uygulamışlardır. Önce bir sebeple yıkacak saldıracak işgal edecek, hakimiyeti sağlayacak, sonra imar edip o ülkenin varlıklarını eline geçirecektir.
Dün Saddam'ı bahane ederek Irak'ı yıkan zihniyet bu günde IŞİD'i bahane ederek havadan saldırıp yıkıyor yakıyor.
Bu oyunu tüm Ortadoğu ülkeleri Türkiye dahil seyrediyor ve kabul ediyor.
İSLAM'I İSLAM'LA VURMAK
Tüm planları Ortadoğu olan Siyonizm'in iki hedefi vardır.
BİR; Ortadoğu'nun yer altı zenginliklerine hakim olmak!...
İKİ; Büyük İsrail devletini kurmak!...
Bilindiği gibi Ortadoğu Türkiye dahil yeraltı zenginlikleri olan bölgedir. Buraların hakimi olmak dünya'nın hakimi olmaktır. Onun için Osmanlı'nın dağılmasıyla birlikte hakimiyet planları yapmışlar ve bunu gerçekleştirmişlerdir. Bu gün Ortadoğu'nun zenginlikleri emperyalizmi yani Siyonizm'i beslemektedir. İslam Dünyası olmasına rağmen.
İkinci hedefi ise bir deyimle BOP, diğer deyimle Büyük İsrail Devleti. İslam toplumlarının elinde olan her inanç için kutsal olan beldeleri İsrail yani Siyonist toprakları yapmak istemektedirler. Bunun birinci ayağı olan yer altı zenginliklerinin hakimiyetini sağlamış durumdaydılar. Ama bir gerçek vardı ki; ne kadar zenginlik hakimiyeti olsa da İslam'ın birleştirici gücü onlar için bir engeldi. Özellikle Türk Milletinin İslam ve insanlığa hizmet adına her an bir güç olabilecekleri gerçeği ellerini kollarını bağlıyordu.
Bunu kırmak için önce Useme Bin Ladin'li El Kaide'yi yetiştirdiler.
Ne hikmetse yetiştirdiği El Kaide 11 Eylülde ABD'de ikiz kulelere saldırıda bulundu. Birden El Kaide hedef yapıldı.
Hiç yokken birden bire bir "İSLAM'I TERÖR" icad edildi. İslam'ı bu şekilde gözden düşürmek ve İslam'ı İslam'la vurmak istiyordu bunu başardı.
Aynı bölgede yıllardır PKK'ya destek verirken, bugün El Kaide'nin bir kolu olan IŞİD belası türedi.
Irak işgalinden sonra Irak'tan askerlerini geri çekmiş Obama büyük eleştiri almıştı. IŞİD bahanesiyle bölgeye gene ABD ve koalisyon askerleri koğuşlanmaya başladı.
Peki IŞİD'ın adı ne "Irak, Şam İslam devleti" nerelere saldırıyor İslam beldelerine, İslam toplumlarına. Peki İslam böyle bir vahşeti kabul ediyor mu?
Asla hayır!....
Ama bu şekilde Siyonist düşünce ve yapı bunu kabul ettiriyor.
TÜRKİYE OYUNA GELMEMELİDİR
Bütün bunlar açıkça ortadayken Türkiye hala bunu göremiyor. İç çekişme dış siyasetteki liyakatsizlik devam ediyor.
Kobani saldırıları başlamasıyla Türkiye Büyük Meclisi içinde buluna PKK ile özdeşleşmiş bir parti ve ana muhalefet partisi teskere destek vermemesine rağmen halkı protestoya davet etmiş sokaklar savaş alanına çevrilmiştir.
HDP'yi anladık zaten o kanatın siyasi temsilcisi ama ana muhalefet partisi olan CHP'yi anlamış değiliz halkı ne diye sokağa davet etti. Bu muhalefet olarak siyaset üretememenin ve teskereye destek vermemenin suçluluk duygusunu bastırma belirtisidir. Diğer muhalefet MHP ise saflarını sokağa sürmemek için gayret sarfediyor, olan küçük gruplara sahip olmaya çalışıyor.
Olaylara çözüm üretme yerine hedefinin Esad olduğunu söyleyen Başbakan Davutoğlu, halefi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her zaman olduğu gibi birilerine sataşmadan duramıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan iyi bir laf ederek IŞİD'i terör örgütü gördüğü gibi yıllardır terör örgütü olarak ağzına almadığı PKK'yı da terör örgütü olarak lanse etti.
Bütün bunlar gösteriyor ki; Türkiye oyunlara gelmemeli birlik ve beraberliği tesis etmeli iç çekişmeleri bir tarafa bırakmalıdır. 12 Eylülde siyasilerin yapamadığı sükuneti, huzur ortamını Asker yapmış, huzur ortamını sağlamasına rağmen ülkeyi 50 yıl geriye götürmüştü, gene öyle bir şeyler olmasın.
En tehlikeli durumda, eli yüzü maskeli vatan hainlerinin tahriklerine vatandaş cevap verecek olursa Allah muhafaza
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.