Türkiye' de ve bölgemizde belli bir yere gelen sanatçıların hepsinin bir hikayesi vardır. Her biri çok büyük zorlukları geçerek bu seviyelere gelmiştir.
Bu sanatçıların içinde benimde çok yakından tanıdığım biri var ki gerçekten yokluklar içinde yaşadığı hayatta kendi tırnakları ile çok büyük bir başarı elde etmiştir.
SAMİ ÇELİK
Sami Çelik 1967 yılında Konya ili Bozkır ilçesi Çağlayan kasabasında doğdu. 4 çocuklu bir ailenin en küçüğüdür.
Müzikle 6-7 yaşlarında ilgilenmeye başladı. İlk okul yıllarında öğretmeni Abdullah Özcan' ın ısrarıyla bağlama çalmaya baslar. İlk okuldan sonra Bozkır da yorgancı çırağı olarak meslek hayatına başlayan sanatçı aynı zamanda müzikle de iç içe olmayı sürdürür.
Yorgancılık mesleğinde 4 yıl çıraklık döneminden sonra Seydişehir' e gelerek yorgancı kalfalığı yapmaya baslar.
Seydişehir'deki ilk yıllarında han boğazında Ali Çatal' ın hanında kalmış ve yıllarca yoksulluk içinde yasamış, kış aylarında sobasız evlerde kalmıştır.
Bu sırada Seydişehir' deki iyi müzisyenlerle tanışıp çalışma imkanı bulur. İlk önceleri bölgedeki folklor ekiplerinde bağlama, keman çalar aynı zamanda solist olarak düğünlerde kendini gösterir. Solist olarak ilk gittiği düğün Bostandere' dir.
Kısa zamanda Seydişehir' de sevilen bir ses olarak kendini ispatlar. Taşağıllı Muzaffer ve arkadaşlarıyla solistliğe devam eder.
Solistlik ile birlikte han boğazında yorgancı Mevlüt' un dükkanında kalfalık yapan sanatçı bir gün Seydişehir Set Orkestrasının şefi Faik Aslan' ın önünü keser.
"Abi beni orkestraya solist olarak alırmısın?" der. Faik Aslan genç ve yetenekli çocuğa bir gel bakalım der.
Sanatçı ayni zamanda Seydişehir musiki cemiyetinde nazariyat, usul ve nota dersleri alır. Bu esnada, Set orkestrasında malzemeci olarak çalışmaya başlar, düğün salonlarında bir iki şarkı okuyarak halka kendini sevdirmeyi başarır.
Aynı zamanda keman üstadı Mustafa Aslan, bağlama üstatları Ahmet Kabakçı Hasan Koçakoğlu gibi ustalardan ders alır ve kendini geliştirir.
1984 yılında Fuar gazinosunda sahne alır. 1987 yılında askerlik görevini yapmak için Manisa ya giden sanatçı hemen Orduevine alınır. 18 ayın sonunda Seydişehir'e gelen sanatçı mesleğini icra etmek için bir yorgancı dükkanı açar. Ama müzik daha ağır basar, yorgancılık başarısızlıkla sonuçlanır. Bu sırada Kuyumcu Yunus Akgün' ün kızı Dilek ile evlenir.
1992 yılında Grup Set Orkestrasında sahne ve solistlik sınavını başarıyla tamamlayan Çelik kabına sığmaz. Faik Aslan bir gün "Sami kardeşim sen artik buraları aştın, sesini Ülkemize duyurma zamanın geldi" çağrısını dikkate alır İstanbul' a taşınır.
İstanbul' da sadece müzik yapmaya başlar. Kısa zamanda müzik dünyasında kendini kabul ettirir. 1997 yılında çoğu kendi şarkıları olan "YALAN" albümünü piyasaya çıkarır. Albüm 150 bin satar. Bu başarı sanatçıyı yeni albümler yapmaya teşvik eder. Daha sonraki yıllarda yine çoğu kendi şarkılarından oluşan "UNUTTUM SENİ SAMİMİCE" adlı albümünü piyasaya çıkarır.
Üç klip çeken sanatçı bu arada ulusal anlamda sesini ve şarkılarını tüm Türkiye'ye ve yurt dışına duyurur. Birçok TV de kendi müzik programlarını yapmaya başlar. Programlarında Konya, Seydişehir ve Bozkır ilçelerinden övgü ve iftiharla bahseder.
Son çıkardığı "SAMİMİ TÜRKÜLER" albümü ile İç Anadolu ege ve orta Anadolu' nun ölümsüz türkülerini başarıyla seslendirir.
Cengiz Kurtoğlu, Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses, Latif Doğan, Vahdet Vural, İbrahim Erkal, Ümit Besen, Bedia Akartürk gibi ünlü sanatçılar ile yakın dostluklar kurar.
Kendisini çok yakından tanıdığım Sami Çelik müzik dünyasında sağlam adımlarla çalışmalarına devam ediyor. Sami Çelik Tuğçe adında bir kız babasıdır.
Kısaca yorgancılıktan kendi tırnakları ile sanatçılığa yükselen Konya, Seydişehir ve Bozkır' ı tüm dünyada başarı ile temsil eden Sami Çelik' e teşekkür ediyorum.
Elde ettiği büyük başarılarından dolay da tebrik ediyorum.
Yolun açık olsun değerli kardeşim.
Abdullah LEBLEBİCİ
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.