Mayısın 15 'de bu gece üç ayların ikinci kandili Miraç kandilidir. İçerisinde bulunduğumuz Recep ve diğer Şaban ve Ramazan, iki ayın Kutsallığı İslam gelemden öncede İslam'ın doğduğu bölgede kutsal kabul edilip bu aylarda Savaşlar, adam öldürmeler ve eşkıyalıklar-haramilik yapmak yasaklanmıştı. Yapanlar toplum tarafından ve toplum önderleri trafından cezalandırılmıştır.
Bu seneki Miraç Kitabımız, kendisine bir süre tahsis edilmiş olan Cuma gününe rast gelmiş, daha bir önem vermemiz gerekir. Bu güne önem vererek bir taşla, iki kuş vurmuş olacağız. Hem Cumayı hem de Miraç kandilimizi değerlendirmiş olacağız.
Günümüzde, kutlamaların çoğu efendimizden çok sonraları otaya çıkmış, zamanın yöneticileri ve din âlimleri yapılmasına katkı yapmışlardır. Fakat geldiğimiz nokta bir türlü kutlamalar toplumun ahlaki ve vazifeşinas olmasına katkı yatmıyor. Bu kutlamalar şeklen önemseyenler olsa da ahlakımıza müspet bir katkı yaptığını kimse iddia edemez. Yapılanlar gündelik, belirli merasimlerden öteye geçemiyor, saman alevi gibi sönüp gidiyor. Bazılarımız bu geceyi, Para toplamak için istismar ediyor.
Miraç kandili tıpkı peygamberimiz ilk hanımı Hatice validemiz, amcası Ebu Talibin vefatıyla acılarını efendimize Miraç yaptırarak hafifletişti. Bu gece, Yüce Rabbimiz Ülkemizin çektiği acıları hafifletsin, cümlemizin ruhlarına bu gece hürmetine sekine ve sükûnet vermesine niyaz ediyoruz. Hz Muhammed'i (sav) Rabbimiz, yeryüzünden alıp göklere çıkarıp Miraç yaptırmış ve gittiği yerde bir takım nimetlerini göstermiştir. Gördüklerini gönlü ve aklı yalanlanamamış ve şaşırmadığı Kuran bize bilgi vermektedir. Çünkü gittiği yerler özeldi. Cebrail bile oraya varmaktan mahrum edilmiştir. Arşı ala ve Makamı Mahduttur.
Muhammed Ümmeti olan bizler, bu gece geçmişimizi ve kıldığımız namazları sorgulamak bize Miraç yaptıracaktır. Aksi takdirde namazlarımız külüstür araçlar gibi gideceğimiz yerlere bizleri ulaştıramayacaktır. Hz. Muhammed'in getirdiği, sıratı müstakim olan din yolunda şuurlu yürüdüğümüzü bilmeliyiz. Bu yol, müstakim dosdoğru yoldur. Elmalı tefsirinde müstakimi açıklarken"Madde erir, külle karışır. Kuvvet dağılır, külle karışır. Hepsi erir, Hak Teâlâ'ya döner" denmiştir. İşte Miraca çıkmak isteyenlerin maddelerini ruhlarında eritmelidir. Namazda adeta bedenlerimiz ruha çevrilmelidir.
Peygamberimiz: Şu insanlara şaşırmak lazımdır, Allah'ın yarattığına inanır da, Yaratıcı Allah konusunda şüpheye düşer. İlk yaratılışına inanır da, Ahireteki hayatı inkâr eder. Her gün, her gece ölüp yeniden dirilir de, öldükten sonra yeniden dirilmeyi inkâr ederler."buyurmuştur. Miraç yükselmek, yücelmek manasına geldiğine göre; bu yükselme nasıl olacaktır? Acaba bu gece namaz kılanlar, miraç yapmış oluyor mu?
Peygamberler insan olmaları hesabıyla, vahiyi hariç tutarsak insan çalışmalarıyla nebilerin maneviyatlarına erebilirler mi? Kıldığımız namazı içselleştirerek, Müminler Miraç yapabilirler mi?
Bana göre, Miraç öncelikle insan âdemlikten beşerlikten insanlık mertebesine çıkması gerekir. İşte bundan sonra Miraç yolculuğu başlamış olur. Miraç yolculuğu dünya yolculuğundan daha uzun ve meşakkatli bir yolculuktur. Miraç yolculuğu manevi olduğundan oraya ancak maddi olmayan bir binitle yol alınır. İşte karşımıza ruh biniti çıkmaktadır.
Âlimlerin çoğunluğu peygamberin gece yürüyüşün bedensel yaptığını, göğe yükselmesini ise, ruhla gerçekleştirdiğinde ittifak etmişlerdir. Bir gece, Mescidi haramdan Küdüs'de bulunan Mescidi aksaya ve oradan da peygamber ruhlarıyla göklere huruç etmiştir. Oradan da Burak ve Cebrail'le göklere huruç eylemiştir.
Günde kılınan namazları, miraç binitimize yakıt almak için uğranılan istasyonlar kabul edilmelidir. Bu gecelerde, Allah'ın marifetliğine bize ulaştıracaktır. Aksi takdirde günahlar ruhu kaplarsa, Köpek gibi olduğumuz yerde dilini çıkarıp soluyan Köpeklerin durumuna duşmuş oluruz.
Kuranda gece yürüyüşüne İsra denilmektedir. Ayette" Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye, kulu Muhammedi, Mescidi Haramdan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksaya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. O, gerçekten işitendir, görendir" buyrulur. Esas Miraç, peygamberin gönlünde şüphelerin, kırgınlıkların ve tahammülü zor görevin, Allah bazı ayetlerini Resulüne göstermiştir.
Hz. İsa'nın gökten sofrasını düşünmeliyiz. Nasıl Kuşlar ve gökten gelen sofra kuşkuları yok ettiyse, Miraç olayı da Müslümanlar için böyle olmuştur. Ayette, Allah Hz. Muhammed'e Resul değil, kul sözcüğüyle hitap etmiştir. Kul mütevazılıği ve bütün âdemin çocuklarını içine alır. Bu miraçta efendimize "Amener Resulü, beş vakit ve İmanlı olanların Cennette gireceği müjdesi verilmiştir. Herkesin kaderi boynunda olacaktır."Ya rabbi unuttuklarımızdan ve hatalarımızdan bizi sorumlu tutma. Ya rabbi bizden öncekilere yüklediğin ağır yükler gibi, bize ağır yük, yükleme. Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyleri taşıtma. ÂMİN.
Cemal Çalışkan
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.