Son 4- 5 yıldır ülkemizde devletimizin tarifi ile bir yapılanma meydana geldi. Bu yapılanmanın adı devlet kayıtlarına göre "FTÖ" halk dilinde ve siyaset dilinde ise paralel yapı. Peki paralel gerçekten nedir Türk Dil Tarih Kurumu sözlüğünde; 1- Aynı zaman içinde gelişen veya aynı özellikleri gösteren olay veya düşünce, 2- Aynı yönde fakat eşit mesafeler ile birbirinden ayrılmış, birbirini kesmeyen gibi anlamları bulunmaktadır. Vatandaşın anladığı manada ise en azından Sn. Cumhurbaşkanımızın beyanlarından anlaşılan, devletin her kademesinde ve her seviyede, makamda, rütbede olan bazı kişiler bağlı oldukları amirleri, kurumlarından bağımsız başka bir otoriteye tabii olarak devlet içinde ayrı bir oluşum içerisine girmiş bir gurup olarak anlaşılmakta olup, bu oluşum veya örgüt güya bu herzelerini de DİN adına yaptığını bazen ima bazen de açıklıyor.
Bu oluşum ülkemizde iddialara göre 40 senedir kök salmakta ve taraftar toplamaktadır. Çalışmalar esnasında Muhafazakâr " Müslüman" kesim seçilmiş ve oluşuma da "Hizmet Hareketi" ismi verilmiştir. İlk önce Halihazırda Yurtdışında bulunan lideri konumundaki zat öncülüğünde yine Devleti cami kürsülerinde dini vaazlar ile taraftar toplanılmış daha sonraları ise dergi, gazete yani yayın organları ile propaganda yapılmış bu propaganda o kadar etkili olmuş ki DİN' e aç bir millet olarak kendi aile ekonomimizi zorlayarak dergi ve gazetelere bone oluyorduk hatta durumumuz biraz iyi ise birkaç tane abone olup dağıtarak aklımıza göre Dini yayınlara destek veriyorduk. Proje okadar mükemmel ilerliyor ki bu sefer dershane, yurt, okul gibi daha ilerisinde televizyon kanalları ile dev bir organizasyon halini aldı. Artık bu oluşum MARKA olmuştu. İl önceleri Müslüman kesim tarafından tercih edilen bu yapının okulları yurtları, yayınları hayatımızda ne ihtiyacımız varsa artık bu gurup referanstı çünkü her dalda artık söz sahibi olmuşlardı.
Bütün bu gelişmeler halk tarafından desteklendiği kadar Devlet tarafından da destekleniyordu. Nitekim Devlet tarafından desteklendiği "Ne istediler de vermedik" diye Sn. Cumhurbaşkanımız sitemlerini, Başka bir Başbakan Yrd.cısı da bir belediye başkanına Ankara'yı parsel parsel sattın diye itham veya itiraf etmişti. Yani Devletin her imkanı bu oluşumun emrinde idi. Diğer taraftan kamuda memur alımları atamalar terfiler de bu oluşum elinde idi. Ne zaman ki açık açığa devlet yönetimini istediler o zaman Hükümetle ipler koptu, koptu da devlet çok hırpalandı çok zarar gördü halada görmekte. İşte böyle bir oluşum var ve güneş kadar ay kadar gerçek. O halde muhalefet, siyasi parti ve medya olarak neden kabul etmez, vatandaş neden kabul etmez.
Muhalefetin kabul etmemesi madem bu oluşum vardı da biz muhalefet olarak özellikle yargı ve emniyet söz konusu gurup elinde derken neden biz dinlenmedik aslında aynılar fakat çıkarları çatıştığı için paralel yapı diyerek suçu bir guruba yıkmak istiyor mantığı ile bu açıdan Hükümeti sıkıştırmak için kabul etmemiş gibi hatta beraber çalışma içerisine girmişlerdir. Peki çok azda olsa paralel yapının varlığını kabul etmeyen vatandaş neden kabul etmiyor; 1- Bu gurupta çalışan ekonomik olarak bu guruba bağlı olduğundan, 2- Aslında ne bu grubu seviyor nede muhalefete inanıyor yalnız ve yalnız Sn. Cumhurbaşkanı karşıtı olduğu için, 3- Bu gurubun ne olduğunu anlamış ancak ya bir yakını ya evladı bu grup tarafından Devlete yerleştirilmiş, anlaşıldıktan sonra işine son verildiğinden, 4- Daha yüksek sevileli makam mevki sahibi kişiler ise büyük olasılıkla şantaj edildiğinden.
Netice olarak böyle bir örgüt var ve Büyük Türk Devletini dış düşmanlarımıza gambazlamaya devam etmekte, Kendi himmet saltanatlarının yıkılmaması, akan para musluklarının kapatılmaması için ne yazık ki tertemiz Müslüman Türk Milleti hedef seçilmiştir. Muhalefette bu oyundan bir pay alma sevdasında olduğundan ve onun için bir UMUT KAPISI olduğundan maalesef bertaraf edilmesi zor oluyor.
26.04.2015
Abdullah PEHLİVAN
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.