6360 Sayılı yasanın ilgili maddesi gereğince Aygır çayı, namı diğer Çarşamba Çayı güzergahında bulunan üç tane belde belediyesi kapatılarak yine aynı güzergah üzerinde bulunan bir köy de kapatılan belde belediyeleri gibi mahalle statünü aldılar. Benim edindiğim izlenimler ve duyumlara göre halkın büyük çoğunluğu belediyelerin kapatılması ve mahalle statüsü verilmesine olumlu yaklaştılar, en azından söz konusu belde ve köydeki durum böyle idi. Bunun sebebi de Bozkır Belediyesi gibi anılan belediyelerin de tüzel kişiliği olması ve büyükşehirle ayrı ayrı partilerden olmasından dolayı gerekli ilginin gösterilmemesi gibi sebepler sıralanıyor.
İlk başlara belirtildiği gibi büyükşehirden mahalle statüsü alan söz konusu mahallelere gözle görünür bazı hizmetler gelmeye başladı, aslında bu hizmetler dişe dokunur bir hizmet sayılamaz basit şeylerdi, mesela mahallelere çöp konteyniri konulması, bir iki yere banklar koymak gibi basit hizmetlerdi, yine de vatandaşın hoşuna giden ve gönlünü okşayan bir davranış olarak benimsendi. Ancak diğer yandan sınırlar kayboldu mahalleler birbirine karıştı, hangi mera hangi, hangi yayla hangi su, kimin kime ait belli değil.
Aygır çayı ve çevresi sosyal medya üzerinden takip ettiğim kadarı ile çok önemli bir mekan oldu, bu durumdan o köylü yani Karacahisar'lı olarak memnun olmakla birlikte bazı endişeleri taşımakta olup, endişelerimden en başta gelen ve çok tehlikeli olduğunu düşündüğüm Çarşamba çayı, çevresi ve bu çayı besleyen hayat veren yayla suları, Sarıot Yaylasında bulunan Suğla gölü ile ilgili tamamen ranta dayalı sözüm ona projeleri devreye sokma çalışmaları. Ey bu mekanlara göz dikenler, güya amaçlarının buraları değerlendirmek ve halkın yararına tesisler yapmak gibi bahanelerle bu mekanların doğal yapısı ile oynayanlar, buyurun gelin çevreyi kirletmeden, kimseyi rahatsız etmeden tatilinizi yapın, bırakın eskisi gibi kalsın. Bu çay,aygırdibi dediğiniz yer, yaylalar göller neresi varsa bu çevrenin halkına ait iken neden hariçten müdahale edilmektedir.
Durum böyle olunca ve olur olmaz kişilerin buralarla ilgili planlar yapmasının önüne geçilmesi için, öncelikle Çat, Dere, Sorkun ve Karacahisar Mahallelerinin muhtar ve dernekleri tam bir uyum içerisinde bu iş için gerekli yerlerle temasa geçmeleri lazımdır. Bunun yanı sıra Bozkırlılar Derneği madem kendine bütün köy derneklerinin tabi olmasını istiyor ve onlar da oluyorsa kendine düşen öncülüğü bu gibi alanlarda göstermelidir.
Abdullah PEHLİVAN
04 Haziran 2015
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
Sayın Abdullah Pehlivan duyarlı bir vatandaş olarak uyarı görevini anlayana ve sorumlulara yapmış.Bu duyarlılığı tüm Bozkırlılar göstermesi gerekir.Sarot'un doğallığı,Ayğır'ın görsel güzelliği gidince Bozkır'ın nesi kalır.Bozkır göç veren ilçemizdir.Bozkır dışında yaşayanlar bu doğal güzellikleri gelecek nesillere göstermek, sevdirmek için gelirler.Ekonomik,sosyal konaklama tesisleri,yörede yaşayanların aşırı ilğisi vs.için gelmez.Sonuç tamiri mümkün olmayan bu proje iptal edilmelidir.Görev tüm Bozkırlıların...
YanıtlaSilAdımı yazmayı unutmuşum.Özür dilerim.Mithat Arı
Silİnsallah bolge halki durumun vehametinin farkina varmistir.ozellikle boya testi bir cok sehir efsanesine cevap niteliginde.
YanıtlaSilAbdullah abimizin yüreğine sağlık diyorum, güzel makalesi için. (h) (h) (h) (h) (h)
YanıtlaSilSayın yazarımız lütfen gerçekçi olalım.Köylerin mahalle olmasının nesi güzel yarın arazilerden yıllık emlak vergisi alınmaya başlanınca anlaşılacak mesele.Suyumuzu kendimiz getirdik depoları yaptık,pompaları kurduk.evlere su saati taktık.koski geldi sayacınızı okuyun bedelini yatırın dedi.
YanıtlaSil