"Ya Rabbi, başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden necat olan Ramazan ayını ülkemize ve insanlarımıza hayırlı eyle" amin.
Gecen seneki ramazanı yaşayalı bir yıl olmuş, dünya telaşı yüzünden nasıl geçti, nasıl yaşayarak ulaştık yine ramazana diyenler olabilir. Beş parmağın beşi bir mi? Müslümanlarda iman ve amel yönünden bir birinden farklıdır. İnsanlar arsa gibi, kimisinin fiyatına güç yetmez kimisi de para etmez. Kendimizi Rabbi âlemin yerine koyup ta insanları hesaba çekme görevimiz olamaz. Ama bir görevimiz var. Bildiğimiz doğruları tatlı ve yumuşak bir dillere anlatabildiğimiz kadar dinleyenlere anlatmak. İnsanları zorlamamak. İnsanları kendimizden ve anlatacağımız öğütlerdensoğutmaktan uzak kalmak. Anlatma ehliyetine sahip değilsek, anlatmak uzak durmak. Çünkü kaş yapayım derken gözü de kör etmemektir esas olan. Ramazan çat kapı gelmiş değil. Bilenler biliyor. Gelmeden aylar önce geleceğini haber verdi bizler.
Ramazana girmeden önce, Kutlu doğum günlerini yaşadık. Sonra üç aylar geldi. Üç ayların Recep ve Şabanlar aylarında Kandilleriyaşadık. Mevlit, Regaip, Berat ve miraç gibi mübarek Kandil geceleriyle adım adım, basamak basamak manevi âleme çıkmaya çalıştık. Yani oruç ayı için bunca manevi eğitim yaptık. Ramazanda manevi düşmanlarımızla daha kolay mücadele etmek, onlarla başa çıkmak içindi bütün bunlar. Böylece düşmanlarımızı kolayca alt edebileceğiz.
Sözünü ettiğimiz mübarek gün ve gecelerde insanlığımızı ve Müslümanlığımızı gözden geçirmek ve sorgulamak olanağı bulduk. demeyelim ki, insanlığımızı ve Müslümanlığımızı sorgulama ve gözden geçirmek ne demektir? Hepimiz biliriz ki, her meslek sahibi kendisini geliştirmek istediğinde, yaptığı iş konusunu gözden geçirir. Yaptığıişinasıl daha yüksek ve verimli seviyeye yükseltebilir? Sorusunu kendisine sorar ve gözden geçirir ki, hem kendisini hem de yaptığı işini kemale ulaştırmak için metot ve bilgisini yenilemek gerektiğine inanır. İşte Müslümanlarda inancını, amellerini ve ahlakı konumunu gözden geçirmek ve sorgulamak için bulunmaz bu günler fırsatlarıdır. En fazla insanlar sözünü ettiğimiz gece ve gündüzlerde maneviyata yoğunlaşırlar. İnşanlar bu günlerde kul olduğunu hatırlar, dünyaya bir sınav için geldiğini, sorumlulukları olduğu için diğer varlıkların fevkinde yaratıldıklarını bu nedenle, Allahinsanoğlunu kendisine muhatap aldığı bilincini taşır.
Ramazan ay, oruç ayı olduğu kadar Kuran'ı kerim ayıdır. Çünkü Kuran bu ayda nazil olmaya başlamıştır. Oruçta bu ayda farz kılındı. Zamanımızda insanların en büyük sorunu, yanlış beslenmeden dolayı şişmanlıktır. Bu sebeple sağlıksız yaşamaktalar. Sağlı yaşamak için insanlar, büyük emekle birlikte, parasını harcayarak aç kalarak zayıflamaya çalışıyorlar. Ne mübarek bir din ki, ibadetlerinde hem sevap kazandırıyor, hem de diğer yandan sağlı yaşamın yolunu gösteriyor.
Ramazan ay ve oruçla ilgili ayette " Ramazan ayı öyle bir aydır ki, bu ayda Kuran nazil oldu. Bu Kuran 'da insanlar için bir hidayetler ve Hak ve Batılı açıklayan beyineler ve deliller bulunmaktadır.İnsan mahiyeti itibariyle diğer mahlûkattan farklıdır. Varlık nedenimiz Yaratıcımızı tanımak ve onun emir ve yasaklarına uymaktır. İşte bu ayda insani ilişkilerimizi ve eylemlerimiz Allah'ın rızası doğrultusunda değiştirmek yeni bir dünyaya gelmiş gibi kendimizi bir değişime uğratmak gerekir. Din, insana verilmiştir.Başka varlıklara değil. Dinde helal ve haramlar vardır. İnsan kutsal bir varlıktır ki, ancak kutsal olan Allah'la ilişki kurabilir. Bu ilişki için insan kendisi zorlayıp değiştirmelidir. Ölü ruhlarla ilişki kurulmaz. Din öncelikle bireyseldir. Bu bütün sema dinlerde böyledir. Fakat yaptığı ameller topluma yöneliktir. Topluma faydaları vardır.
Dinin önceliği imandır. Sonra ibadet gelir. İman ve ibadet insanın ahlaklı olmasını sağlar. İnançlar ve ibadetler insanları bir birine bağlayarak, birbirlerine yaklaştırılıp toplumları ve grupları oluşturur. Din, bizden bildiklerimizi başkalarına da ulaştırmayı ister. Allah her an bilmediğimiz şeyleri yaratmaya devam ediyor. Allah'ın yaratmada ve idare etmekte hiç bir yardımcıya muhtaç değildir. Allah, insanların akılarına geldiği her hangi bir varlıktan başkadır. İnsanların Allah'a yönelmesi için bir aracıyaihtiyaçları yoktur. Ona yönelmesi ve bağlanması yeterlidir.
Allah insana genel bilgi kaynağı olarak aklı, aklı destekleyen özel bilgileri peygamberler aracığıyla bildirmiştir. Kuranda peygamberimizin bizim gibi insan olduğu, diğer yönden Allah'ın elçisidir. Akılla sırt dönerek Müslümanlığı anlamaya çalışanları Kuran onaylamaz.Oruç ibadetine gelince temek gayesi Allah rızası ve nefis terbiyesidir.oruç hiçbir disiplin ve öğretide görülmeyen ruhsal ve ahlakı faydaları içermektedir. Sonuç olarak toplumda görülen suç gayri ahlaki davranışlarda oruç ayı Ramazanda önemli ölçüde düşüşler gözlenmektedir.
Cemal Çalışkan
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
