"Orucun rahmeti korkuyu, çaresizliği ve yalnızlığı gönlümüzden süpürüyor. Toprak kokusu geliyor gönüllerimize, topraktan geldik döneceğimiz toprağa, bu rahmet ayı toprak kokusu taşıyor"İnsan oruçlu iken Allah'ın misafiri sayılır. Nasıl ki, eve gelen misafirimizi güler yüzle karşılarsak, onu memnun etmek gayesiyle gücümüzü sarfedersek, Yüce Rabbimizde bu ayda cehennem kapılarınıkapatmış, şeytanları zincirlere vurmuştur. Cehennem kapılarını kapatırken misafiri olan müminler için binlerce cennetin kapılarını açmıştır. Bu ayda bizlerin yüksek makamlara yükselmesi için makamlara götüren yolları göstermiş, yükselmemizi kolaylaştırmıştır. Oruç ayrı, müstakil bir ibadet olduğu için her günkü oruca niyet şarttır. Teravih namazının başında yirmi rekâta birden niyet edebilir. Namaz ve oruçlar toplumsallığımızın ziyade olmasını, camilerdefeyzinden nasiplenmemizi zevkli hale getirir. Oruç tutmayanlarda kılabilir. Namazlar Oruca bağlı değildir.
Hz. peygamber "Kim orucunun sevabını Allah'ın vereceğine inanarak, orucunu tutarsa geçmişteki günahları af edilir" buyurdu. Oruçlunun uykusu bile ibadettir dedi. Susması tembihattır. Duası kabul edilir. Günahları affedilir. Ayette" Ey iman edenler! Allah'ın hukukunu gözetin, onun hakkını ihlal etmekten korkun. Ona yaklaşmak için vesile arayın ve onun yolunda mücadele edin ki, korktuğunuzda kurtulup umduklarınıza kavuşasınız" maide35 Bu ayda oruçtan iyi vesile mi olur? Allah yapılan ibadetlere vereceği sevabı bildirmiş, sadece oruca vereceği sevabı bildirmemiştir. Oruçlu insan, meleklik ve Rabbanilere en yakın olduğu anı yaşamaktadır. Vesilemi yok. Bir oruçluya iftar ver, bir gönlü kırıklara merhem ol, korkusu olana emniyet ver. Dinin özü olan ahlaklı olmayı önemse, zihnini ve gönlünü kötülülere kapat, sevgiye aç. Devamlı alıcı olmayı bırak, biraz da vermeyi dene. Efendimiz veren el alan elden üstündür, zayıflıktan kendini kurtarmaya çabala!
Mecliste bir adam Hz. Ebubekir'inaleyhine sözlersarf ediyordu. Ebubekir'de cevap vermeden dinliyordu. Bir müddet sonra adam hakaret etmeyi uzatınca, hazrette yanıt vermeye başladı. Bu anda efendimizin yüz rengi değişti. Oturduğu yerden kalkarak gitmeye hazırlandı. Ebubekir şaşırdı. Ebubekir Efendimize, bu adam benim aleyhime konuşurken oturuyordun. Ne zamanki ben karşılık vermeye başladım kalkmaya hazırlandın deyince, peygamber efendimiz şöyle cevap verdi. Adam senin aleyhine konuşurken senin adına melekler, o adama yanıt veriyordu. Sen cevap vermeye kalktığında melekler gittiler, şeytanlar geldi. Benim de şeytanlarla aynı ortamı paylaşmam doğru olmazdı "buyurdu. Bu nedenle efendimiz oruçlu olana "birisi çatarsa, kötü sözler söylerse, ona aynıyla karşılık vermemesini, oruçlu olduğunu üç kere söylemesini" söylemiştir.
Yemeğin bereketi, yemekten önce ve sonra elleri yıkamaktır. İnsanların en fazla kirlenen organı elleridir. Yemeği de elleriyle yedikleri için hastalıklardan uzak kalmaları,sağlığa uygunyaşamaları için ellerin yıkanmasınadikkat çekilmiştir. Ramazanda yenilen yemekler ziyafetten daha çok bir ibadettir. Oruç tutmanın ruhsal yararları yanında, vücut üzerinde de fiziksel olumlu etkileri vardır. Orucun kalp hastalıklarına da olumlu etkilisi olduğu ortaya çıkmıştır.
Ramazan insani ve imanı değerler anımsamamız için müthiş bir fırsat oluşturuyor. Bunlar, yaşanarak gösterildiği için çocuk ve gençler üzerinde müspet etki yapıyor. Oruç insana dur, düşün ve yeniden bir yaşama başla fırsatları yaratır. Ramazan bir nefis terbiyesi için en önemli ibadet ortamıdır. Kendisini sorgulama zaman dilimleridir. Nefsini bilen rabbimi bilir. Ameller niyetlere göredir. Ramazan çevremizin en fazla maneviyatla kaplandığı vakitlerdir. Oruç, vücutta bir yıl boyunca, biriken zararlı maddeleri dışarı atar. Oruç sabrın yarısıdır, sabrı ve zorluklara dayanmayı öğretir.
Müslüman toplumlarda Ramazan ayı, eve gelen değerli bir misafir gibi karşılanır. Misafirin evimizde kaldığı sürece onu memnun etmek, rahat ettirmek için davranışlarımızla gösteririz. Öyleyse misafirimiz olan oruca da aynısını yapmalıyız.Ramazan iyilikte buluşma ayıdır. Ayette" Sevdiğimiz şeyleri Allah adına infak etmedikçe asla iyiliğe ulaşılamayacağı"diğerinde ise, "yüzümüzü doğuya yâda Batıyı çevirmemizin olmadığı, iyiliğin Allah'a, peygamberlere ve Ahiret gününe iman olduğu" açıklanır. Demek ki, iyilik zamana göre maldan sarf etmek, zamana göre de kuvvetli bir imandır. Bu ay manevi doyuma ulaşmamızı sağlar. Bu ay şahsiyetimizin, karakterimizin iyi yönde gelişmesine katkısı olur.
Müthiş bir harpten Medine dönerken efendimiz arkadaşlarına küçük cihattan, büyük cihada döndüklerini anlatınca, askerler şaşırmışlar. Şöyle demişler" Ya Rasülallah bu savaştan daha büyük bir savaş olur mu? Her birimiz düşmanın kılıcından zor kurtulduk dediler. Efendimizde onlara insanın nefsiyle savaşması ve mücadele etmesi düşmanlarla savaş meydanlarında savaşmasından daha zordur. Çünkü savaşlar kısa süreli olup sona ermektedir. Nefisle ise öyle değildir. Ölünce kadar sürekli mücadele devam etmesi gerekir. Güçlü pehlivan rakibini yenen pehlivan değil, kızdığında kızgınlığına galip gelenlerdir "buyurdu.
Cemal Çalışkan
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.