Recent Comments

BU BAYRAMDA SILA-İ RAHİM

                                       

​"Yaşayanlardan istenmesi caiz olmayan şeylerin, ölmüşlerden istenmesi hiç caiz olmaz. Ziyaret edilen mezarlar bir kitap gibi okunabilirse yararlı olur."

Bayram arifesinden başlamak üzere ölmüşlerimizin bulunduğu mezarlara erkekler, çocuklar, kadın ve kızlar olmak üzere akın akın ziyaretler başlayacaktır. Mübarek günler olduğu için aşırılıklarda olmuyor değil. Ölmüş olan insanlardan, müşriklerin putlarından isteklerde bulunduğu gibi türbede yatan ölmüşlerden şefaat ve dilek isteklerinde bulunanlarımız sayılmayacak kadar fazladır. Bunu yapanların tümü avam tabakasında olsaydı fazla mesele yapmazdık. Bunu çoğunluğumuz psikolojik toplum etkisiyle okumuş olanlarımız da yapmaktan uzak değildir. Bayramla birlikte Ramazansız ilk günlerimiz olacakdir. Bayram günlerinden başlamak üzere, davranışlarımıza dikkat etmeliyiz. Müflis olanlardan olmayalım. Müflis nedir mi diyorsun? Yarın kıyamet gününde kişi hayır ve hasenatıyla huzuru ilahiye gelir. Fakat ona, buna eziyet etmiş, hakkını yemiştir. Bu nedenle sevaplarını hak sahiplerine Hak Teâlâ verir. Sonunda bu adam yüzükoyun cehenneme atılır." haberini unutmayalım. Bir taraftan hayır işlerken bunların elimizden gitmesine sebep olacak yaşamdan uzak kalalım.

Bu topraklar, çok savaşlar görmüş, bunların birçoğu Hakanlar arasında kardeş kavgaları olmuş,  mezhepler arasında olmuştur. Çevremizde bizim inancımızı paylaşanların bir birini hayvan boğazlar gibi boğazladıklarını gözlerimiz önünde bir birlerini öldürdükleri bir gerçektir. Öyleyse bu millet ve toplum olarak aynı tehikenin ülkemiz için uzak olduğunu kime söyleyemeyiz. Bu günleri din kardeşliğimiz için fırsat bilerek, dostluk ve akrabalıklarımızı sıklaştırmalıyız. Yeniden milli birliğimizi sağlayacak Fıratlar bulmalıyız. Lider takıntısına takılıp kalmayalım. Yeni liderler her zaman bu millet çıkaracak güçtedir.

 Sıla-ı rahimle ilgili peygamberimiz konumuza ışık tutar: "Kim Allah'ın rızkını bol ve ömrünü uzamasını istiyorsa, sıla-i rahim yapsın. Fakire yapılan yardımda sadaka sevabı vardır. Ama akrabaya yapılan yardımda iki sevap vardır. Birisi sadaka, diğeri ise sıla-i rahim sevabıdır. Sebepsiz akrabayla ilgiyi kesmek cennete girmeyi zorlaştıracaktır. Sıla-i rahmi yerine getiren ise cennetin iki yüz yıl uzaktan kokusunu duyacaklardır." Bu gösteriyor ki, sıla-i rahmi yerine getirmek, büyük bir ibadet derecesinde sevaptır.

Her Müslüman buna dikkat etmek zorundadır. Hz. Peygamberimiz hayatı boyunca sıla-i rahmi yerine getirmiştir. Onun bu davranışları bize örnek olmalıdır. Hep başkasının bizi aramasını beklemek doğru değildir. Hataları başkasında bulunduğunu düşünmeyelim. Kendimizi yeniden kontrol edip yaptığımız olumsuzlukları gözümüzün önüne getirmeliyiz. Yakınlarımızla temas kurmaktan çekinmeyelim. Dini bayramlarımızı birer fırsat olduğunu düşünelim. Peygamberimiz: "Ne mutlu o kimseye ki, kendi hatalarıyla meşgul olmaktan başkasının hata ve kusurlarına vakit bulamaz" buyurmuştur.

 İlk selamın verilmesi, ilk elin uzatılması çok önemlidir. "Veren el alan elden her zaman üstündür."Bütün bunları dikkate alırsak, dünya mutluluğu da, Ahret mutluluğu da bizimle olacaktır. O zaman mutluluğu biz aramayacağız, mutluluk bizi arayacaktır. Mutlu ve huzurlu günler!

Dileğimiz bayramda olduğumuz bu günlerde, aklıselim öne geçsin, Müslümanlar arasında hiçbir ırkı kaygıların olmadığı kardeşlik duygusu hâkim olsun. Bu kardeşlik duygusu için her Müslüman doğup büyüdüğü yerleri ve akraba ziyaretlerini gerçekleştir gerekin.  Bu konuya peygamber efendimiz çok özen göstermiştir.  Hep canlı tutmuştur.                                                                                    

Sıla-i rahim: kişinin doğup büyüdüğü yerden hangi sebeple olursa olsun, orayı ziyaret etmesidir. Dinimiz, insanların doğdukları yerleri unutmamaları gerektiğini söylemiş, ara sıra bile olsa, oraları ziyaret etmeyi ibadet ve sevap kabul etmiş ve teşvik etmiştir. Bu konu türkülerimizde bile söz konusu edilmiştir. "Yârim İstanbul'u mesken mi tutun. Gördün güzelleri beni unuttun." diye inleyen sevgiliyi ve sevenlerimizi bu bayramda merakta ve umutsuz bırakmayalım. Olanaklarımız el verirse sıla-i rahimi ziyarete gidelim.

Nasıl ki, Cuma günü duaların kabul edildiği saat,  günün içinde gizlenmişse, Kadir gecesi de bir yılın içinde gizlenmiştir. Çünkü değerli şeyler, uzun çaba ve alın teri dökmeden elde edilmezler. Bu nedenle atalarımız "Her geleni Hızır, her geceyi de Kadir bil" demişlerdir. Nedeni bunların gizli olmasıdır.

İnsan gerçekten Allah'a tam ulaşmak isterlerse, uzun zihin ve gönül muhasebesi yapmaları gerekir.

Örnek insan bir taraftan günah işlerken bir yönden de kendisiyle hesaplaşır. sonunda gönül aydınlığına ulaşır. Önemli olan şuurlu bir yaşamı paylaşmaktır. Müslümanlığı benimseyip sevdiğimizle birlikte bayramı geçirmeliyiz.

Bahar mevsiminde, sabahın güzelliğini, kuşların ötüşünü, gecelerdeki yıldızların raks edişini görmeden ömürleri tüketmek nasıl bir bedbaht bir yaşamaktır. Tabiatta bazı anlar var ki, olanları seyretmek bir ömre değer. İşte bunları büyük şehir insanı yaşayamıyor.

Bu hayat yarışı, bazılarına para, bazılarına makam ve şöhret kazandırırken, bazılarına da zorluk ve farkına varmadan birçok sefaleti beraberin alıp gidiyor. Çünkü burası imtihan dünyasıdır. İnsanlar dolayısıyla daha bencil ve ikiyüzlü yapıyor.

 Bu yarış aynı zamanda insanlar arasında bir rekabettir. Gurbete gelen insanlar, yeniden geldikleri yerlere gitmek istemiyor. Çünkü büyük şehirlerde kaderlerini değiştirmişler, yeni bir hayata başlamışlardır.

Yoksulluklarını zenginliğe çevirmişler. Bunu unutmamak gerekir ki, hala orada yakınlarımız yaşamakta, olumsuzluklarla boğuşmaktadırlar. Onların her biri bizim yaşadıklarımızı yaşamaya devam ediyorlar. Cümleten güzel aryamlar dilerim.

           Cemal Çalışkan 


 
Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te Bozkır Haber'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* yapılan yorumlar denetlendikten sonra yayınlanmaktadır.