Eğitimci-Yazar M. Emin Karabacak
Bir gün bir baba evine gelerek; "Haydi çocuklar hazırlanın, yarın sizi tatile götüreceğim." der. Evde herkes sevinç çığlıkları atıp sevinirken evin küçük çocuğu:
-"Hayır, ben tatile gitmek istemiyorum" der.
Nedenini merak eden anne ve baba:
-"Çocuğum herkes tatile gitmek için can atarken, senin gitmeme sebebin nedir?" diye sorarlar. Çocuk soruya soruyla karşılık verir;
-"Babacığım gideceğimiz tatil yerinde Allah var mı?" diye sorar. Çocuğun sorusuna şaşıran baba:
-"Tabi ki var çocuğum; çünkü Allah her yerdedir." der. Çocuk:
-"O zaman ben de gitmiyorum." der. Duruma iyice şaşıran baba merakla:
-" Peki, niye?" der baba. Çocuk ise kararlı; fakat korkak bir şekilde:
-"Anneciğim babacığım, sizi kızdırdığım zaman ya da sözünüzü dinlemediğim zaman bana; Allah seni taş yapacak demiyor muydunuz? Ne zaman ben bir hata yapsam ya da sizin isteklerinizi yerine getirmesem sizler bana; Allah taş yapar, Allah çarpar diyordunuz. Tatile gittiğimiz zaman bir hata yapıp Allah'ın beni taş yapmasından korkuyorum, onun için tatile gitmek istemiyorum." diye karşılık verir.
***
Eş dostla birlikte Aygır'a (Bozkır-Konya) ilk defa pikniğe gittiğimizde dağdaki taş adamı gösterdiler.
Oradaki şeklin adam mı değil mi diye incelerken bir taraftan da taş adamın hikâyesini dinliyorduk. Taş adamın hikâyesinin özünde; ekmeğe küçük abdestini yaptığı için çobanı Allah'ın taş yapması vardır. O zamanları birinci sınıfa yeni giden kızım, benzer şeyleri masal kitaplarında okuduğu ve böyle bir şeyi somut olarak gördüğünde ise tepkisi:
-"Gerçekten de baba Allah o adamı taş mı yapmış." şeklinde olmuştur.
Hikâye ne kadar gerçek ne kadar uydurma orasını bilmem; ama soyut zekâsı gelişmemiş çocuklarda nasıl etki yapacağını gördüm.
***
Bir gün bir kız çocuğu kurs hocasına:
-"Hocam arkadaşlarım başlarını açanları, Allah saçlarından tavana asarak cehennemde cayır cayır yakacağını söylüyorlar." der. Toplumumuzda anne babaların çocuklara dini bilgileri nasıl anlattığını gösteren ibretlik bir ifadedir.
Hoca da çocuğun psikolojisini çok iyi anlamış olacak ki, çocuğun cezadan çok Allah'tan kaygılandığını anlar ve hem çocuğun sorusunu cevaplamak hem de Allah'ın kötü biri olmadığını anlatmak için;
-"Hayır, evladım Allah hiç kimseyi başı açık diye cehennemde cayır cayır yakmaz. Allah çocukları da saçlarını kapatanları da çok sever. Allah sevdiklerini de cennetine koyar." diye cevaplandırır.
Çocuk büyük ihtimalle Allah'ın kötü biri olmadığını, insanları cezalandırmak istemediğini hatta çocukları, çok sevdiğini anlamış ve rahatlamış olacaktır. Burada yapılmak istenen ne olursa olsun çocuklara Allah'ın cezalandırıcı değil, affedici olduğu mesajının verilmesidir.
***
Doç Dr. Sefa Saygılı; çocuklara Allah'ı yanlış anlatmanın hangi boyutlara ulaştığını şu şekilde anlatmaktadır.
Ahmet adındaki genci Hıristiyanlığa geçtiği için "Acaba hasta mı?" diye muayeneye getirmişlerdi. Kendisine "Nereden çıktı bu din değiştirme?" diye sorduğumda şu cevabı vermişti:
"Doktor Bey, benim babam aşırı dindar bir insandır. Ancak çok sinirlidir, her şeye bağırır çağırırdı. Ters bir hareket yapsak cehennemlik olduğumuzu söyler döverdi. Çok şiddetli dayaklar yedim, hakaret ve aşağılamalar işittim. Sonra ne zaman ki artık büyüdüm, ona inat olsun diye din değiştirdim. Onun bu durumuna üzüntüsü adeta bana zevk veriyor."
Bizim için çok önemli olmayan, söylenmesi çok kolay; fakat sonucunun nereye varacağını bilmediğimiz bir sözün çocukta neler yaptığını anlatan önemli bir örnekti.
Çocuklara Allah'ı anlatılırken ceza veren değil; seven, bağışlayan ve affeden olarak anlatılmalı. Yoksa çocuklar Allah'ı kötü, insanlara ceza vermeyi seven olarak tanıyacaklardır. (Devam Edecek)