Yerel seçimlerin hemen sonrası Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tahir AKYÜREK'in bizzat katıldığı muhtarlar toplantısında Konya Belelediyesinin, ne yaptığını bilen ehil insanların elinde olduğunu görmüş ve çok sevinmiştim. Bizim köylerimizi en az muhtarlarımız kadar iyi bilen bir büyükşehir belediye başkanı ve onun kurduğu ekip vardı.
Genel seçimler öncesi Tahir Başkanın Çar,Dere,Sorkun yayla yollarının asfaltlama sözü verdiğini duyduğumda da çok sevinmiş ama "seçim vaadi" çerçevesinde değerlendirip gerçekleşeceğine dair pek ümit beslememiştim. Geçtiğimiz pazar günü Dere köyünden Kumlu boğaz mevkiisine kadar olan (yaklaşık olarak 25 km) yayla yollarında ciddi bir çalışma ile yolların düzeltilip genişletildiğini gördüm. Ertesi gün fısıltı gazetesinin manşetlerinde yayla yollarının asfaltlaması için ihale aşamasında olduğu okudum. Bu esnada Tahir Başkanın " biz köylülerimize büyükşehir hizmetini köylerinde vererek köylerinde yaşamalarını sağlamalıyız" söylemi geldi. Sayın başkan mana olarak, köyden kente ciddi, riskli, korkutan ve istemediğimiz bir göç var. Biz bu insanlarınn geçim derdi ile büyükşehire gelmelerini istemiyoruz bu insanlara ekonomik özgürlüklerini kazanabilecekleri iş imkanları sağlamalıyız şeklinde konuşmuştu. O gün bu gündür yapılan hizmetlerin köylüleri köylerinde hayat sürdürebilmelerinin alt yapısını, çelik gövdesini oluşturduğu görmemek için kör olmak gerekir.
Daldan dala hopluyorum ama okudukça ilintileri kendiniz göreceksiniz.
Bir kaç gün önce Bozkıra 60 km ötede olan Söbüçimen Yaylasından gelen bir yörüğün şu sözleri bence çok şeyi anlatıyor. "Eskiden Bozkıra gelmek için kullandığımız yollar çok kötü idi o nedenle 2-3 haftada bir defa anca geliyorduk.Şimdi Hisarlık yaylasının çıkışına kadar asfalt olmuş, yollar kaymak gibi. Bu nedenle her haftada gezmeye eş dost sohbeti etmeye geliyorum."
Ben daima küçük hesaplar yapar genele vururum. Yine çok basit bir hesap yapacağım. Yörüklerin Bozkır ekonomisine katkısı tartışılamayacak büyüklüktedir.Bu insanlar araçlarına yakıt almak için petrole uğrar, market alışverişini buradan yapar,kordonboyunda iki bardak çay içer...Kısaca bir yörüğün Bozkıra bırakacağı nakit 100 tl den aşağı düşmez.Köylerden Bozkır merkeze ciddi bir göç akımı yaptığını TUİK in verilerinde okuyabiliriz. Market işçi çalıştırır,petrol işçi çalıştırır ve bir mikro döngü gerçekleşir.Öte yandan bozuk yolların milli ekonomiye verdiği zararda ortadan kalkınca asfaltın getirisi ciddi oranlara çıkmaktadır. Tahir başkanın köylüyü köyünde tutma amacına ulaşmasında çok büyük bir adımdır Yayla yollarımızın asfalt olması. Bu hizmet tabii ki durduk yere gelmiyor bunda sayın belediye başkanımızı İbrahim GÜN ün Tahir başkan ile olan olumlu ikili ilişkisi önemli bir etkendir.
Bozkır genelinde adeta bir hizmet patlaması görmekteyim. Köylere yapılan su depolarından tutunda parke taşı döşemesi, çocuk parkları , tarımsal destekleme gibi daha bir çok hizmeti görmek gerekir.
Bozkır artık çöküşünü durdurmalı ve büyük sıçrama için tabanını bulmalı. Kapasitesi doğrultusunda hizmet beklemelidir. Bunun için ilk evvela Bozkır idaresi için devletin görevlendirdiği- görevlenireceği kişilerin ufuk sahibi olması gerekir. Şenliklerde pilav başında mesai harcamak yerine köylü Mehmet ağanın ahırında neden tavuk yok diye kafa yorması gerekir. Yani " aman başıma iş çıkarmasınlar görev süremi usulca doldurayım" diye düşünen değil, bu güzel topraklara ve bu güzel insanlara nasıl daha fazla hizmet verebilirim derdinde bir idareci görmek istiyorum.
Şahsi kanaatim odur ki Bozkırın akıbetini belirleyecek bu olumlu rüzgarı, bu süreci çok iyi değerlendirmek gerekir.Bu rüzgarı bir kaçırtırsak bir daha 25 yıl yakalayamayız.
Yazacak çok şey var ama kısaca toparlayıp özellikle Sayın Konya Büyükşehir Belediye başkanımız ve onun hizmet ekibine Bozkır Belediye Başkanı Sayın İbrahim GÜN 'e teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
İşte objektif bir bakış açısı.
YanıtlaSil