Her erkek çocuğunun iki rüyası vardır. Biri korkulu rüyası
sünnet olmak, diğeri ise bir bisiklet. Bozkır belediyesinin gerçekleştirmiş
olduğu 1. Sünnet Şöleninde 100 Bozkırlı çocuk erkekliğe ilk adımını attı.
Sünnet işlemini
Bozkır Devlet hastanesi Genel cerrahi doktoru ve aynı zamanda başhekim sayın
Numan Vural ve sağlık memuru Mustafa YURT gerçekleştirdi. Sünnet olacak olan
çocuklar guruplar halinde ayrı ayrı günlerde ve sünnette en iyi yöntem olan
alisklamp yöntemi ile başarılı bir şekilde sorunsuz olarak tamamlandı.
Bu işin en zorlu kısmında emeği geçen Bozkır Devlet
hastanesi sağlık personelimize oğlu sünnet olmuş bir baba olarak, gösterdikleri
ilgi, şefkat ve titizlikten dolayı teşekkür ederim.
5 Eylül cumartesi
akşamı ise sünnet çocuklarının heyecanla beklediği şölen, şöleni canlı bir şekilde
başlatan mehteran takımı ile birlikte çarşı içinde kısa bir turdan sonra Anıt
meydanında başladı. Anıt meydanı neredeyse tamamen dolduran topluluğun heyecanı
ve neşesini anlatacak, o hissiyatın karşılığı olabilecek kelimeler bulamıyorum.
Hani derler ya “anlatılamaz yaşanır” işte öyle bir şey…
Şenliğin ilk etkinliği olarak geleneğimizden kaybolmak üzere
olan orta oyunu sergilendi. Orta oyununda oynayan oyuncularımızın; gösteri
sonrası halkın arasına karışarak çocukları adeta oyunun içine girdirmeleri ise
artı bir neşe kattı. O kardeşlerimize de üstlendikleri vazifeyi başarılı ve
içtenlikle gerçekleştirdikleri için teşekkür ederim.
Meddah gösterisi ise gerek ses sisteminin azizliği, gerek gösteri
için seçilen temanın güne uygun olmaması nedeni ile çocukların ve yetişkinlerin
sıkıldığı bir gösteri oldu.
protokole davetli
olan ve şenliği gerçekleştiren Bozkır Belediye Başkanı Sayın İbrahim GÜN ,Bozkır
Kaymakamı Sayın Mustafa DEMİR, ve komşu ilçe belde başkanlarının halkı
selamlama ve kutlama konuşmalarını yapmalarının
ardından sergilenen gölge oyunu ve Hacivat Ve Karagöz oyunu çocukları
neşelendirdi.
Sırası ile sahneye çıkan Ateşbazın gösterisinin ardından
ilahi dinletisi ile devam eden şenlik, sergilenen bütün oyunlardan daha fazla heyecana
neden olan bisikletlerin sahiplerine dağıtılmaları ile son buldu.
Yazımın buraya kadar olan kısmı işin daha çok haber niteliği
ile alakalı idi. Bundan sonrası Sayın belediye başkanımız İbrahim Gün’ün
kendisinin de ifade ettiği gibi. “ilk olmasından dolayı” olan eksiklikleri dile
getirmek istiyorum ki böylesi çok güzel bir şenlik ilerleyen yıllarda çok daha
güzel ve başarılı olsun. Değerli büyüklerimin hoşgörüsüne sığınarak görmüş
olduğum olumsuzlukları sırayla yazmak istiyorum.
İlk olarak anıt alanına hazırlanan ve aileleri ağırlamak için
yerleştirilen sandalyeler maalesef yetersizdi. Şenlik boyunca birçok aile
ayakta kalmak zorunda kaldılar.
Orta oyunu sergileyen arkadaşlar çok başarılı idi ama her ne
kadar kültürümüzün değişmez bir parçası olan bıçağın oyunda sergilenmesi bir
ebeveyn olarak çocukların zihninde bıçakla oyun oynanır izlenimi bıraktığı
kanısındayım. Çok iyi biliyoruz ki “bıçakla oyun olmaz”
Meddahı oynayan oyuncuda elbet başarılı idi. Lakin oyun
konusu gecenin asıl hitap ettiği kitle olan çocukların yaş gurubunun biraz
üzerindeydi sanki. Oyunda verilmek istenen mesaj tüm ailelerin çocuk yetiştirme
esnasında ebeveyn olarak vermesi gereken “kul hakkı” şuuru ile alakalı idi. Daha
farklı, çocukların neşesine neşe katacak bir konu seçilebilirdi.
Ve gecede tamamen
olmaması gereken ve bıçak oyunu kadar hatta ondan da tehlikeli olan “ateş oyunu” idi. Evet şenlik alanında ki
çoğu insan heyecanla izledi ama dediğim gibi gecenin asıl hedef kitlesi olan çocukların
ki doğruyu yanlışı ayırt etme konusunda henüz yeterince gelişmemiş yaştaki
çocukların izlememesi gerekirdi diye düşünüyorum. Bunun yerine palyaço
olabilirdi.
Son olarak bütün çocukların heyecanla beklediği, hayallerini
süsleyen ve birçok çocuğun belki de rüyalarında gördüğü bisiklet dağıtımı
çocukların uyku saatinin çok daha geçtiği bir zamana kalması biraz zamanlama
hatası olarak görülebilir. En azından benim oğlum heyecanla beklediği bisikleti
kendi eller ile teslim almaya kalmadan uyudu kaldı. Hediyesini sabah gördü ama
hani derler ya sıcağı sıcağına olmasını tercih ederdim.
Saydığım bu olumsuzluklar dahi gecenin güzelliğini elbet
gölgeleyemez. Ne olursa olsun böylesi güzel bir şenliği düzenleyen Bozkır
Belediyesine, Başkanından, zabıta amirliğine, işçilerinden müdürlerine her
birine ayrı ayrı tekrar teşekkür etmek istiyorum. Ve yine özellikle işin en zor
kısmı olan sünneti gerçekleştiren Bozkır Devlet Hastanemize, tüm personeline de aynı şekilde teşekkür ediyorum.
Biraz torpilli olacak ama hak ettiğine inanıyorum değerli arkadaşım Mustafa
YURT kardeşimin çocuklarımıza göstermiş olduğu şefkatli tutum ve ailelerine
olan yaklaşımı için ayrıca teşekkür ediyorum.
Bu yazımı okuyan birçok
kişinin aklından ilk geçen “ Hüseyin de
her şeyin olumsuzluklarını yazıyor”
görüşlerine elbet saygı duyarım ama bu Bozkır hepimizin. Nihayetinde
belediye başkanı da beşer, kaymakamı da beşer, başhekimi de beşer yani şaşar.
İnsan her şeyi bir anda düşünemeyebilir ki saydığım insanların yükü gerçekten
çok ağırdır. Ve biliyorum ki onlar bu ağır yükü bilerek üstlendiler bize düşen
de onların bu yükünü paylaşarak Bozkır'ı daha güzel bir belde haline getirmede
onlara yardımcı olmak, daha huzurlu bir yaşam için kişilerin ve kurumların
artısı kadar eksisini de görüp göstermektir. Sürçü lisan eylediysek af ola.
Allah'ın selamı ve bereketi üzerinize olsun.
Hüseyin DUMRU.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.