ÇARŞAMBA ÇAYI’NI KAYBEDEBİLİRİZ
Dostlar uzunca bir zamandır yeşille, doğa ile iç içe yaşamanın tadını alma imkanı bulduğumdan Rab’bıma sonsuz şükürlerimi arz ediyorum. Tabii hal böyle olunca da bazı imkanlardan yararlanamıyorsun, ancak belli imkanlar olmasa da temiz ve açık havada yaşamanın tadı bambaşka. Dostlar görünce yüzüne renk gelmiş diye latifede bulunuyorlar. Aslında latifeden öte, şüphesiz Anadolu köylerinde olduğu gibi bizim köyde de yaşamak fark edilir derecede insanda olumlu yönde değişime sebep oluyor.
Bu arada köylerde ve ilçemiz Bozkır ‘daki olayları, gelişmeleri, halkın düşündüklerini yakından dinleme imkanımız da oldu. Köyler genellikle mahalle olmasından Büyükşehir kapsamına alınmaktan memnun, bu memnuniyette direk belediye hizmetlerinden olmayıp AK parti, Sn. Cumhurhurbaşkanımız ve Başbakanımıza olan sevgiden olduğu kanaatindeyim. Zira hiç kimse sohbetlerinde belediye ve hizmetlerinden bahsetmiyor. Daha ötesi bazı muhtarlar sıkıntılı. Mesela Sarıot Yaylasında “Kara su” denilen su kaynağını KOSKİ nin almak istemesi üzerine, Çarşamba Çayı kurur iddaları üzerine bazı testler yapılması, bu test sonuçlarının söz konusu su kaynağının Çarşamba Çayını beslediği yönünde çıkmış ise de KOKİ’nin bu suyu alma kararlılığında olduğu, buna karşın bazı köylerin itirazlarını resmi makamlara bildirdikleri ancak resmi makamlarca bazı muhtarların azarlandığı kulağımıza geldi. Sonuç olarak yöre muhtarları konu hakkında geri çekilmiş bir tek muhtar kısmı itirazlarda bulunabilmiştir.
Devlet kurumlarımız ve belediyeler hiç şüphesiz ki halk için çalışırlar, ne var ki bu tür çalışmalar yapılırken o yöre halkının da görüşü alınması ve ekolojik dengenin gözetilmesi gerekmekte olduğunda sanırım düşüncelerim paylaşılır. Bir kerre anılan suyun alınacağı bölge Bozkır değil Konya bölgesinde mesire alanı olarak bilinmekte dernekler tarafından çeşitli etkinlikler düzenlenmekte. Öte yandan yapılan testlerde de Çarşamba Çayını beslediği kanıtlandığından, başta Bozkır olmak üzere Çarşamba çayının Apaya döküldüğü güzergah üzerindeki bütün köy, kasaba ne varsa etkileneceği açıktır. İşte bu sebeple Sn. Devlet yetkilileri gerekli hassasiyeti, halk ise nemelazımcılığı bırakarak elinden gelen itirazı dillendirmesi gerekmektedir.
İkinci bir hususu ise Bozkır Belediye başkanımızın İktidar partisine mensup bir belediye olmasına rağmen Bozkır’da gözle görünür bir çalışmanın hizmetin olmaması. Madem Büyükşehir kapsamına alındıysa köylerimiz neden hala köylükten kurtulamadık. Buradan Sn. KOSKİ Yönetimine seslenmek istiyorum beş ay köyde kaldım, köylerin suyu en ufak bir yağmurda çamur halinde akıyor, köylerdeki su tesisat ve vanaları sahipsiz rast gele insanlar açıp kapatıyor. Önceden hiç olmazsa muhtar ilgilenirdi şimdi oda yok.
Üçüncü husus Karacahisar ve Sorkun mahalllerine damlama suyu diye bir tesis yapıldı oda sahipsiz: Bozkırda ilgili mercilere bu konuyu aktarıp bunun sorumlusunu sordum sahibi yoktur. Böyle başıboşluk olmaz.
Dördüncü bir husus Bozkır Halkı Belediye başkanını başta söylediğim sebeplerden dolayı iktidardan seçmiş ancak Bozkır’ın Başkanı hep Konya da, kaç kez vardımsa Konya’da ben böyle başkanlık görmedim. Bir başkanın evi seçildiği yerde olması gerekir aksi halde gerekli hizmeti veremez. 6 Kasım 2015
Abdullah PEHLİVAN
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.