Geçtiğimiz hafta Vuslat haftasıydı. Hz Mevlana'nın Sevgilisine kavuşmasını kendi tabiriyle Şeb-i Aruz'u andık. Bu vesileyle Konya'mız oldukça yoğun günler yaşadı. Sosyal paylaşım sitelerinde de bol bol sema töreni fotoları ve bol bol Mevlana'dan özlü sözler paylaşıldı. Ancak maalesef ne o özlü sözlerin anlamı anlaşıldı ne de semanın mânâsına erildi. Pek çok kişi turistik bir gezi olarak geldi Konya'ya, bir çok kişide o gün oradaydım demek için katıldı törenlere… Yine maalesef çok az kişi Hz Pirin anlatmaya çalıştığı manayı anladı ve maalesef çok az kişi o manayı hayatına geçirebildi. Öyle olmasaydı yani o törenlere katılan herkes mânayı anlasaydı, o özlü sözleri paylaşanlar gerçekten hayatına geçirmiş- içselleştirmiş olsaydı, katılım rakamlarına bakılarak dünyada bu kadar çok hoşgörüsüzlük bu kadar çok kan ve göz yaşı olmazdı, olamazdı.
Son yıllarda akla hayale gelmez bir şekilde Mevlana öğretilerinin nasıl suiistimal edildiğine, meraklı ama bilgisiz insanların maddi manevi nasıl sömürüldüğüne şahitlik ediyoruz. Bu alanda öyle bir piyasa oluştu ki kitaplardan dergilerden ayrı, alakalı alakasız bir çok Mevlana uzmanı çıktı piyasaya… Piyasa demem boşuna değil, bu işin ciddi bir piyasası da var. İnsanların cehaletinden faydalanarak neredeyse kendini ermiş ilan eden bir çok kişi türedi. Şimdi burada Nasrettin Hocamızı da yad etmek istiyorum, Onun da dediği gibi "hırsızın hiç mi suçu yok…" Kendilerince bir site kurup, üç beş kuruşa insanların manevi duygularını sömüren insanlar suçlu da, cehaletini gidermek için doğru kaynaklardan araştırarak, okuyarak doğruyu bulmaya çalışmayan kolaycı zihniyetin hiç mi suçu yok. Arz talep meselesi yani, talep var ki arz olsun. Peki ne yapmak lazım, her şeyden önce çok okuyup çok dinleyip çok araştırmak gerekiyor. Ön yargılı olmadan herkesi dinleyip herkesi okuyup doğruyu insanın kendisi bulması gerekiyor. Zaman içinde zaten neyin doğru neyin yanlış olduğunu kendisi anlayacaktır insan, ama önce aklını işletip okuması araştırması gerekiyor. Maneviyatımıza dokunan büyük üstatlarımızı hakkıyla araştırıp, mânâya erenleri ve öğretileri hayatına geçirip içselleştirenleri tenzih ediyorum, bu durumda olan bir çok dostum da var ancak dediğimiz gibi insanların manevi duygularını kullanarak cehaletlerinden faydalanıp, her türlü sömüren sahtekarlara karşı da uyanık olmamız gerekiyor.
Kimseye karşı hoşgörüsü olmayan, kimseye faydası olmayan, doğayı insanı sevmeyen, hatta kendini bile sevemeyen insanların dillerinden düşürmedikleri Mevlana sözlerine aldanmadan, yaşayışlarına bakarak mânâyı anlayıp anlamadıklarını sezebilirsiniz. Çünkü Mevlana hoşgörünün, sevginin padişahıdır. Maalesef bu yıl da Hazretin anlatmaya çalıştığını anlamadık, anlatamadık. Maalesef bu yıl da sema törenlerinde fotoğraf çekilip mezarı başında dilekler tuttuk. Maalesef bu yılda manadan uzak, -şekilde- takılı kaldık. Önümüzde ki Vuslat yıl dönümüne kadar birazcık da olsa mânâ kapısını aralamak nasip olur İnşallah…
Filiz Kılınçel
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.