Bozkır Devlet Hastanesinde ilk laparoskopik kolesistektomi (kapalıyöntemle safra kesesinin alınması) ameliyatı başarı ile gerçekleştirildi.
Bozkır Devlet Hastanesinde ilk laparoskopik kolesistektomi (kapalıyöntemle safra kesesinin alınması) ameliyatı başarı ile gerçekleştirildi.Hastanemizin ilk laparoskopik kolesistektomi (kapalıyöntemle safra kesesinin alınması) ameliyatı başarı ile gerçekleşti.
Bozkır Devlet Hastanesinde ilk olarak gerçekleştirilen laparoskopik kolesistektomi ameliyatı hakkında bilgiler veren Bozkır Devlet Hastanesi başhekimi ve genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Numan VAROL şu bilgileri verdi: "Bozkır Devlet Hastanemizde bağışçımız Akçapınar' lı Ömer YALÇINKAYA Bey' in hastanemize tedarik etmiş olduğu laparoskopi sistemi ile Bozkır Devlet Hastanesi' n de bir ilki gerçekleştirdik. Hastamız G.P.' ye laparoskopik kolesistektomi (kapalı yöntemle safra kesesinin alınması) ameliyatı başarıyla uygulandı. Ameliyattan bir gün sonra hastamız taburcu edildi.
Operasyona katılan Ameliyathane ekibimiz; Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Uz. Dr. Ebubekir SALDUŞ' a, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Uz. Dr. Abdullah CELEP' e, Sağlık Memuru Mehmet KASBOLAT, Yavuz EYİER ve Melih ŞAHİN' e, Anestezi Teknisyeni Mustafa ÇAĞLAR' a ayrıca vermiş olduğu hizmetlerden dolayı servis sorumlusu Hemşire Sevgi Böyük' e ve servis hemşirelerimize gayretli ve fedakar çalışmalarından dolayı teşekkür ederim."dedi.
Hastalık hakkında da bilgi veren Genel Cerrahi Uzmanımız Varol, şunları kaydetti: "Safra Kesesi Taşları: Safra kesesi taşları oldukça yaygın olan bir sağlık problemidir. Ortalama her 10 erişkinden birinde safra kesesi taşı mevcuttur. Yaşla birlikte bu oran artar. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülür. Büyük çoğunlunu obezite ve yüksek karbonhidratlı ve yağlı diyetin oluşumunda rol aldığı kolesterol taşları oluşturur. Hızlı kilo kaybı ve düşük kalorili diyet de oluşumunda rol oynayabilir.Safra kesesi taşı olanların büyük çoğunluğunda (Yaklaşık %80) belirgin şikayet yoktur. Bunlara"sessiz taş"denir ve tesadüfen başka tetkikler sırasında saptanırlar. Şikayeti olan hastalarda önemli bulgu özellikle yemeklerden sonra artan karın sağ üst kısmında oluşan ve sırta da vurabilen ağrılardır. Bulantı, kusma, şişkinlik ve hazımsızlık gibi belirtiler de görülebilir.
En sık olarak Safra kesesi taşları kesenin ağzını tıkayarak "kolesistit"adını verdiğimiz iltihaplanmaya yol açabilir. Küçük taşlar ana safra kanalına düşüp burada tıkanıklığa yol açarak "tıkanma sarılığı" meydana getirebilirler. Yine safra kesesindeki küçük taşların ana safra kanalının alt ucunda pankreas bezine ait kanalı tıkamaları sonucu "pankreatit"adı verilen pankreas bezi iltihabı da görülebilir.
Bozkır Devlet Hastanesinde ilk olarak gerçekleştirilen laparoskopik kolesistektomi ameliyatı hakkında bilgiler veren Bozkır Devlet Hastanesi başhekimi ve genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Numan VAROL şu bilgileri verdi: "Bozkır Devlet Hastanemizde bağışçımız Akçapınar' lı Ömer YALÇINKAYA Bey' in hastanemize tedarik etmiş olduğu laparoskopi sistemi ile Bozkır Devlet Hastanesi' n de bir ilki gerçekleştirdik. Hastamız G.P.' ye laparoskopik kolesistektomi (kapalı yöntemle safra kesesinin alınması) ameliyatı başarıyla uygulandı. Ameliyattan bir gün sonra hastamız taburcu edildi.
Operasyona katılan Ameliyathane ekibimiz; Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Uz. Dr. Ebubekir SALDUŞ' a, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Uz. Dr. Abdullah CELEP' e, Sağlık Memuru Mehmet KASBOLAT, Yavuz EYİER ve Melih ŞAHİN' e, Anestezi Teknisyeni Mustafa ÇAĞLAR' a ayrıca vermiş olduğu hizmetlerden dolayı servis sorumlusu Hemşire Sevgi Böyük' e ve servis hemşirelerimize gayretli ve fedakar çalışmalarından dolayı teşekkür ederim."dedi.
Hastalık hakkında da bilgi veren Genel Cerrahi Uzmanımız Varol, şunları kaydetti: "Safra Kesesi Taşları: Safra kesesi taşları oldukça yaygın olan bir sağlık problemidir. Ortalama her 10 erişkinden birinde safra kesesi taşı mevcuttur. Yaşla birlikte bu oran artar. Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülür. Büyük çoğunlunu obezite ve yüksek karbonhidratlı ve yağlı diyetin oluşumunda rol aldığı kolesterol taşları oluşturur. Hızlı kilo kaybı ve düşük kalorili diyet de oluşumunda rol oynayabilir.Safra kesesi taşı olanların büyük çoğunluğunda (Yaklaşık %80) belirgin şikayet yoktur. Bunlara"sessiz taş"denir ve tesadüfen başka tetkikler sırasında saptanırlar. Şikayeti olan hastalarda önemli bulgu özellikle yemeklerden sonra artan karın sağ üst kısmında oluşan ve sırta da vurabilen ağrılardır. Bulantı, kusma, şişkinlik ve hazımsızlık gibi belirtiler de görülebilir.
En sık olarak Safra kesesi taşları kesenin ağzını tıkayarak "kolesistit"adını verdiğimiz iltihaplanmaya yol açabilir. Küçük taşlar ana safra kanalına düşüp burada tıkanıklığa yol açarak "tıkanma sarılığı" meydana getirebilirler. Yine safra kesesindeki küçük taşların ana safra kanalının alt ucunda pankreas bezine ait kanalı tıkamaları sonucu "pankreatit"adı verilen pankreas bezi iltihabı da görülebilir.
"Safra kesesi kanseri"ile safra kesesi taşları arasında bir ilişkinin var olduğu da bilinmektedir. Daha az oranda da safra kesesi taşları safra kesesinin delinmesine, barsak tıkanıklığına da neden olabilmektedir.
Safra kesesi taşlarının tedavisi kolesistektomi" yani safra kesesinin içindeki taşlarla birlikte ameliyatla çıkarılmasıdır. Safra kesesi taşı oluşumunun esas sebebi safra kesesinin kendisindeki fonksiyon bozukluğudur. Kolesistektomi sonucunda hem safra kesesi taşı çıkarılmış, hem de normal yapı ve fonksiyonu bozulmuş, tekrar taş oluştumuna neden olabilecek safra kesesi de ortadan kaldırılmış olur. Günümüzde safra kesesi taşına bağlı şikayeti olan hastaların tedavisinde altın standart laparoskopik kolesistektomi dediğimiz kapalı yöntemle safra kesesinin alınmasıdır.
Laparoskopik kolesistektomi 1990'lardan itibaren kullanılan bir ameliyat yöntemidir. Genel anestezi altında karına açılan 4 adet ya da kullanılan yöntem ve malzemeyle daha az sayıdaki küçük delikten içeri sokulan çeşitli cihazlar ve kamera yardımıyla, bir televizyon ekranından izlenerek safra kesesinin dışarı çıkarılması işlemidir. Ortalama 45 - 60 dakika sürmektedir. Açık ameliyatlardaki gibi karın duvarında büyük bir kesi olmadığından hastanın konforu ve iyileşmesi çok daha iyidir. Hasta günlük aktivitelerine ve yeme-içmeye daha erken başlar." dedi.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.