Ali Dutal
Belki de tüm insanlığın ittifakla kabul ettiği, hiç ayrılığa düşmediği tek şey; ölüm gerçeğidir. Her insanın ölüme karşı boynu bükük, ölüm karşısında çaresizdir. Bu çaresizlikten olsa gerek; şiirler, şarkılar türküler ve kısaca tüm duygular daha hüzünlü ve daha yumuşaktır. Yahya Kemal BEYATLI "Sessiz Gemi" şiirinde;
" Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden."
Dizeleriyle bu hüzünlü, çaresiz ve umutsuz yolcuğu dile getirerek ölümün gerçekliğini ortaya koymaktadır.
-Sahi, içimizi titreten ölüm nedir?
-Ölüm son mudur, başlangıç mıdır?
Yüce Rabbim, "Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz." (Enbiya, 21/35) buyurarak, ölümün son olmadığını bildirmektedir. Son olsaydı tadılacak bir şey olmazdı. Ölüm, ölümsüzlüğün başlangıcıdır. Hiçbir kimse, ben yeni bir başlangıç istemiyorum, bu dünyada ebedi yaşamak istiyorum diyemez. Bunun kaçışı yok, her canlı ölümü tadacaktır.
-Öyleyse, ki şüphesiz öyle! Neden dünyanın geçici hayatına, hiç ölmeyecekmiş gibi kaptırmış gidiyoruz?
-Ölümün soğuk yüzünü görmek için ille de bir yakınımızı ellerimizle toprağa gömmemiz mi gerekiyor?
Dostlarım, hiçbir şeyin kıymeti yok!
Dünyanın malı, mülkü, makamı, şanı şöhreti; kısaca her şeyi boş, hatta bomboş! Yunus Emre Hazretleri ne diyor:
"Mal sahibi mülk sahibi/Hani bunun ilk sahibi/Mal da yalan mülk de yalan/Var gel biraz da sen oyalan", "Derdi dünya olanın dünya kadar derdi olurmuş", "Maharet güzeli görebilmektir, sevmenin sırrına erebilmektir. Cihan, Alem herkes bilsin ki şunu; En büyük ibadet sevebilmektir.", "Bir bahçeye giremezsen, durup seyran eyleme. Bir gönül yapamazsan, yıkıp viran eyleme."
Gelin şu gelip geçici dünyada elimize, dilimize, belimize; en önemlisi gönlümüze sahip olalım. Çünkü, gönlüne sahip olan her şeyine sahip olur. Gönül "kalp" demek; kalbi iyi olanın her şeyi iyi olur. İnsanda iki tane kalp vardır. Birisi el kadar et parçası olan, diğeri görünmeyen ruh kalbimiz. Birisi iyi olursa vücudumuz iyi olur, diğeri iyi olursa gönlümüz ruhumuz iyi olur. Kalbimizin iyi olması için geçici dünya için değil; ebedi olan dünyamızı kazanmak için yapılması gerekenleri yapmak ve yapılmaması gerekenleri yapmamanın gayreti içinde olmalıyız. En önemlisi bizi yaratan Yüce Allah'a iyi bir kul olabilmeliyiz. Ölmeden önce ölebilmeliyiz. Öldükten sonra pişmanlık fayda vermiyor.
Dün, hatası ve sevabıyla geçmiştir. Geçen günleri geri getirmek mümkün değildir. Yarının ise ne olacağı belli değildir. Yarını yaşayacağımıza dair bir garantimiz de yoktur. Gün bugün; saat bu saat; an bu andır. İnsan ancak içinde bulunduğu anı değerlendirme imkanına sahiptir ve bu anı fırsat bilerek âhiret için hazırlık yapmak durumundadır. İnsanı aldatan sonu gelmez emellerden ve ölçüsüz dünya sevgisinden kurtulmanın tek yolu; ölümü hatırdan çıkarmamaktır. İmansız gitmekten korkulmalıdır. Dünyada bir insanın başına gelebilecek en büyük tehlike; imansızlıktır.
Allah'ım hiç birimizi imansız bırakmasın. İmanlıların imanını daim, imandan yoksun olanlara hidayet nasip etsin. ve herkese hayırlı uzun ömür versin. Selam ve saygılar.
Ali DUTAL
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.