Ali DUTAL
Yüce Rabb'im;
Vermiş ise bir kuluna ihsan; dünyayı versen ne yapsın İHSAN!
Vermemiş ise bir kuluna ihsan; yan ağla dön ağla ey İHSAN!
Diyeceksiniz ki, nereden çıktı bu İhsan'lar. Aslında bu İhsan'ları çoğumuz biliyoruzdur. Birisi İhsan ŞENOCAK diğeri ise İhsan ELİAÇIK.
Bu şahıslardan İhsan ELİAÇIK'ı çoğumuz "Gezi Parkı" kalkışmasında tanıdık. Hani kendilerini "Anti Kapitalist Müslümanlar" diye tanıtan, Gezi Parkı'nda yapmış oldukları eylemleriyle gündeme gelmişlerdi. Sizi bilmem ama ben daha önce bu adamı tanımıyordum. Benim inanç dünyamda hiçbir karşılığı olmayan biri olmakla birlikte bu ve bunun gibi ortalıkta dolaşan, televizyondan televizyona koşan şahısların bir çok insanı etkilediği de inkar edilemez bir gerçektir. İşte bundan dolayı yazımda kendisine yer verdim; ya değilse hiç bahsetmezdim.
Geçenlerde bir Perşembe gecesi televizyonun birinde gece yarılarına kadar İhsan ŞENOCAK Hocayı izledim. Kendisinin üslubuna, bilgisine, edebine hayran kaldım. Özellikle ehli sünneti, Efendimizin sünnetini, tasavvufu, mucizeyi kabul etmeyen güruha karşı Ayet-i Kerime, Hadis-i Şeriflerden delilleriyle ortaya koymuştur. Hatta karşı taraftakilere çağrıda bulunarak bu konuları karşılıklı konuşalım, demiştir.
Olacak ya bir gün sonra Cuma akşamı kanalları gezerken bir televizyon kanalında İhsan ELİAÇIK'ın programına rastladım. Gece yarılarına kadar izledim. Daha önce uzun boylu kendisini izlememiştim. Adam hakkında bir şey söylemek istemiyorum; ancak, bu ve bunun gibi adamlara itibar edenlere Allah(cc) feraset versin. Üzüldüğüm, bunlardan çok bunların peşine gidip iman ve itikadına zarar veren Müslüman evlatları. Allah(cc) aşkına aklınızı başınıza toplayın bu yol yol değil; adamlar resmen Kur'an-ı Kerim'de geçen mucizeleri kabul etmiyorlar; yok sembol, yok mitoloji daha neler neler…diyorlar. Hak mezheplere, sünnete, şefaate karşılar ve her daim bu değerlerin aleyhinde yazı yazar, propaganda yaparlar. Bunların peşine takılıp gitmeyin; Allah (cc) korusun, bu yolun sonu felaket!
Neymiş mezhepler Müslümanlar arasında çatışmaya neden oluyormuş. Allah (cc) aşkına söyleyin ülkemizde mezhep çatışması var mı? Yoktur olmamıştır ve niye olsun ki?
Ülkemizin yüzde 78'i Hanefi, yüzde 12 Şafii; diğer geriye kalanlar ise Alevi, Caferi, ateist kısmı teşkil etmektedir. Ülkemizde 12 Eylül 1980 öncesi Alevi Sünni çatışması olarak gösterilen çatışmalar mezhep eksenli değil; ideoloji eksenli çatışmalardır. Ülkemizde böyle çatışmalardan faydalananlar her zaman çatışma istemişlerdir. Şükürler olsun ki mezhep eksenli bir çatışma yoktur ve olacağını da düşünmüyorum.
Bu gerçeklere rağmen hoca görünümlü adamlar mezheplerin Müslümanlar arasında bölünmeye neden olduğunu söyleyerek mezhepsizlik mezhebini savunurlar. Onlara göre mezhep imamlarımızın, hadis alimlerimizin, mürşid-i kamillerimizin hiçbir kıymeti olmadığı gibi hep kötülerler. Oysa ki bu büyük zatlar ümmetin yıldızlarıdır. Mezhepler, İslam'ın hayata tatbikinde Müslümanlara büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
Kendimizi, çocuklarımızı, yakınlarımızı bunların zehirli fikirlerinden koruyalım. Hiçbir şey olmaz demeyin; Allah (cc) korusun insanı imandan edebilirler.
Başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere devletimizin tüm ilgili kurum ve kuruluşları ile tüm ehli sünnet duyarlılığı olan şahıs ve örgütler bunlara karşı mücadele etmeli; yapılması gerekenler neyse gecikmeksizin yapılmalı. Ya değilse bu vebalin hesabını Allah'a (cc) veremeyiz.
Yüce Rabb'im;
Vermiş ise bir kuluna ihsan; dünyayı versen ne yapsın İHSAN!
Vermemiş ise bir kuluna ihsan; yan ağla dön ağla ey İHSAN!
Sadece bir İhsan'la kalsa iyi; zarar görüyor çok İNSAN;
ALİ DUTAL
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.