Ali DUTAL
Efendimiz Hz. Muhammed (sav); Miladi Takvime göre 20 Nisan günü dünyayı şereflendirmişlerdir. Ülkemizde 1989 tarihinden beri de 14-20 Nisan tarihleri arası "Kutlu Doğum Haftası" olarak kutlanmakta olup Efendimizi tanıtıcı bir çok etkinliğe yer verilmektedir.
Tüm övgülerin övgüde kifayetsiz kaldığı Efendimiz Hz. Muhammed'i (s.a.v.) anlama, sünnetini yaşama ve yaşatmayla ile ilgili yapılan her türlü etkinlik benim için çok çok kıymetli ve başımın tacıdır. Ancak, Efendimizi anlamak, aziz hatırasını, sünnetlerini çocuklarımıza, nesillerimize öğretmek ve yaşantımıza yansıtmak için yapılması gerenleri yapmanın oldukça uzağındayız.
Eğer, yapılması gerekenler yapılsaydı ümmet bugün bu halde olmaz; ümmet olma şuurundan bu kadar uzaklaşmazdı. Bu gerçeği hepimiz görmek zorunda ve utanacak yüzümüz varsa utanmalıyız. Törensel etkinliklerin insanlarda beklenen etkiyi yapmadığına inanırım. Hele hele şu; anneler, babalar, ebeler, dedeler, yengeler, görümceler… günlerinden hiç hazzetmem! Bunların hepsinin temelinde kapitalizmin sömürü tuzağı olduğu gibi değerlerimizden uzaklaştırmanın şeytani bir tarafı da vardır.
Açık ve net olarak, eğmeden bükmeden söylüyorum. Başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere tüm kişi ve kuruluşlar, ümmetin bugünkü yaşadığı vahim durumundan sorumlu olup "Kutlu Doğum Haftası"nda yapılan etkinliklerle sorumluluktan kurtulamazlar. Bırakınız haftayı, günü; 365 günün her anında Efendimizi (sav) hatırlamalı ve sünnetlerini hayatımızın her alanında yaşatmalıyız. Allah (cc) şahittir ki riya yapmıyorum; Efendimize karşı hem şahsım hem de ümmet adına mahcubiyet içerisindeyim ve mahcubiyetimi arz ediyorum.
Ey Allah'ın Resulü! Zatı şerifine layık ümmet olamamanın ezikliği içinde manevi huzurunda mahcubiyet içindeyiz!
-Mahcubuz;
-Ümmet, ümmet olma şuurunu kaybetmiş; birlik beraberlikten uzaklaşarak küffarın istilasına uğramıştır. İslam coğrafyasında kanlar sel olup akmakta; bombalar, füzeler Müslüman canına kastetmektedir.
-Mahcubuz!
-İslam'ın son kalesi Osmanlının varisi Müslüman Türk Milleti, İslam'dan uzaklaştırılarak geçici dünyanın gizemine kaptırılmış, ebedi dünyası unutturulmaktadır.
-Mahcubuz!
-Zina, riba, içki, kumar gibi büyük günahlar aleni işlenir hale gelmiş; en acısı bu büyük günahlar meşrulaştırılmıştır.
-Mahcubuz!
-Bir takım haddini bilmezler sünnetlerini etkisiz kılmak için kitabımız Kur'an-ı Kerimin hilafına "Kur'an bize yeter" diyerek; Yüce Zat'ı Şerifine saygısızlık içerisindedirler.
-Mahcubuz!
-Yine kendilerini Müslüman olarak tanımlayan kimi çevreler Zat'ının kati emirlerinin hilafına "Eshabı" nın bazılarına dil uzatmaktadırlar.
-Mahcubuz!
-Camilerimiz boş, hatta bomboş; Müslümanlar cemaati hafife aldıkları gibi namazdan da uzaklaşmışlar; namaz kılanların sayısı çok azalmış; namazlarını kılmadıkları yetmiyormuş gibi namazı itibarsızlaştırmanın çabası içerisine girmişlerdir.
-Mahcubuz!
-Cami imamlarımız tatil günleri evlerinde oldukları halde "izinliyim bahanesiyle" cemaate iştirak etmedikleri gibi mahcubiyet bile duymamaktadırlar.
-Mahcubuz!
-Müslüman kızları tesettürden uzaklaşarak Zatı'nın lanetlediği "giyinik çıplak" hali içerisinde büyük çoğunluğu pantolon ve buna benzer giysiler giymektedirler.
-Mahcubuz!
-Mahremiyet ortadan kalktı; kadın erkek aynı ortamı paylaşmakta; bu duruma karşı olanlar ise aşağılanmaktadır.
-Mahcubuz!
-Okullarımızda seçmeli ders olarak okutulan "Hz. Muhammed'in Hayatı" dersi çok az veli tarafından seçilmektedir.
-Mahcubuz Ey Allah'ın Resul'ü mahcubuz!
Mahcup olacak o kadar çok halimiz var ki; anlatmak için kelimeler kifayetsiz kalır.
Ey! merhametlilerin merhametlisi Efendimiz (sav); mahcubiyetimizi Zat'ı Şeriflerine sunuyoruz; kabul buyur da bu ümmeti ŞEFAATİNDEN mahrum etme!
ALİ DUTAL
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.