.jpg)
Fırsat buldukça farklı yerler görmek, farklı kültürlerle tanışmak düşünce dünyamızı zenginleştirir. Gittiğim pek çok yerde yöreye has özelliklerin ön plana çıkarılma çabalarını takdirle inceledim. Küçük bir örnek vereyim, Bartın-Amasra ilçesinde şehrin ortasında bir adam heykeli var,kimdir diye merak edip incelediğinizde genç yaşta vefat eden ve orada doğmuş büyümüş bir müzisyene, Barış Akarsu'ya ait olduğunu anlarsınız. Böylece o şahısın oralı olduğunu ve kendisine verilen değeri görürsünüz. Heykelin önünde fotoğraf çektirmek için yarış eder insanlar ve ne zaman Barış Akarsu radyoda çalsa, aklıma hemen Amasra gelir, peşinden "bir daha mı gitsek acaba" cümlesi… Bunun gibi burada sayamayacağım pek çok yer ve imaj var…
Bizim de ön plana çıkartıp imaj oluşturabilecek bir çok unsurumuz mevcut, bunlardan birisi de Bozkır kaşık ekibi ve Aslan Mustafa figürü… Bozkır dışında çok büyük bir hayran kitlesi olduğuna bizzat şahidim… Bir organizasyonda kaşık ekibi varsa herkes yemeyi içmeyi bırakıp, ön sıralara kadar gelip daha yakından izlemek için çaba harcar. Defalarca buna şahit oldum. Pek çok kez yeni tanıştığım birisi bana "kaşık ekibinizi biliyorum, izledim bir daha izlemek isterim" deyip methiyeler düzmüştür. Bunlar gurur veriyor insana, sadece kaşık ekibi değil, tahin konusunda bile ayak üstü sohbetlerde övgüler aldığımız çok olmuştur. Bu tür durumlarda her Bozkır milliyetçisinin omuzları kabarır tabiî ki…
Bozkır için de bir imaj çalışması yapıldı, şehir girişine bir Aslan Mustafa heykeli yapıldı, Zengibar Kalesi vurgulandı ve dikkat çeken bir manzara oluştu. Tabi Bozkır ikiye bölündü, ne gerek vardı buna diyenler oldu, her şey bitti her sorun çözüldü bir heykelimiz kaldıydı eksik diyenler, o parayla başka şeyler yapılırdı diyenler oldu… Diğer tarafta ise sırf savunmak için içeriğini bile anlamadan güzel oldu yahu sizde her şeye muhalifsiniz diyenler…
Benim düşüncem ise bu heykel ve tak imaj anlamında gayet güzel , düşünce olarak anlamlı bir çalışma oldu. Konuyu açıklayıcı metinlerin olması da güzel bir düşünceydi. Daha iyi olabilir miydi? Daha zarif olabilir miydi? Şurası şöyle burası böyle olabilir miydi bunu tartışabiliriz. Öncelik başka konulara verilebilir miydi bunu da tartışabiliriz, daha yeşil bir giriş olabilir miydi bunu da tartışabiliriz ancak ben gittiğim bir çok yerde gördüğüm bu imaj çalışmasının başlatılmış olmasından memnunum. Ama bu imaj çalışmasının içinin boş olmasından endişeliyim. İş Aslan Mustafa heykeli dikmekle bitmiyor, asıl olay kaşık ekibini maddi manevi desteklemek ve gelecek nesillere aktarmak için kurumsal anlamda çalışmalar yapmak . Oysa ki şimdiye kadar bu konuda bir çalışmaya rastlamadık. Şu an o heykelin içi boş duruyor…
Gelelim bu heykel konusuna girmemin asıl sebebine… Geçtiğimiz ay Çanakkale Zaferini kutladık, seminerler, konuşmalar gösteriler, sosyal paylaşım sitelerinde içli paylaşımlar, göz dolduran savaş fotoğrafları ve daha bir çok şehit edebiyatı yaptık… Hepimizin Çanakkale'de kalan dedeleri aklımıza geldi, gururla sohbetlerde "benim dedem de orda kalmış" dedik. Ninelerimizin dedelerimizin hikayelerini anlattık, paylaştık. Ama geçti gitti.. Gelecek yıla kadar ne şehit dedemiz aklımıza gelecek ne Çanakkale'de yaşananlar.
Şimdi birleştirelim iki konuyu; Bozkır'a bir imaj çalışması yapılacaksa, 800 den fazla şehidi olması ve en çok şehit veren ilçeler arasında olması ön plana çıkartılmalıdır. Yıllardır Çanakkale'de kalan dedelerimizin isimlerini bari ilçemize taşıyabilmenin gayretini veriyorum, bu konuda bir kampanyada başlattık ve bir miktar parada toplandı. Şu an o paralar Belediyede emanette bekletiliyor. Ancak, maalesef her şeye bulunan yer şehitlerimizin adının getirilmesi için bulunamadı.
Filiz Kılınçel
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.
