Ali Dutal
Bilindiği camilerimizde, Kur'an Kurslarımızda yaz kursları başlamış bulunmaktadır. Camilerimizi, kurslarımızı çocuklarımız doldurursa camilerimizde çiçekler açar. Kitabımız Kur'an-ı Kerim'in, dinimizin öğretilmesine dünden fazla bugün ihtiyacımız var; bu gidişle yarın çok daha fazla ihtiyacımız olacaktır. Bu kadar önemli olmasına rağmen çocuklarımızın dinimizi öğrenmeleri için gerekeni yapmadığımız gibi çokta kaygı duymuyoruz.
Oysaki ocuklarımızı camilere, kurslara gönderdiğimiz gibi, gerekirse özel hocalar tutmalıyız. Camilerimiz, özellikle büyük şehirlerimizdeki camilerimiz çok kalabalık oluyor. Kalabalık olmaları sevindirici olmakla birlikte verimlilik istenildiği düzeyde olmuyor. Onun için imamlarımız, hocalarımız gerekli tedbirleri almalı; küçük çocukları camilerden göndermemeli; çocuklar camilerde hoş tutulmalıdır. Varsın koşuştursunlar, oynasınlar; çocuklarımız camilerimizin manevi havasını teneffüs etsinler.
Bugün camilerimiz çok süslü, görkemli olsa da acı hatta çok acı ama içleri boştur. Cemaate devam edenler üç beş ihtiyardan ibarettir. Onlarda gidince camilerimiz iyice garip kalacak. Onun için herkese büyük vazife düşmektedir.
Çocuklarımıza dinimizin öğretilmesi gerek devletin kurumları gerekse ana baba açısından birinci öncelikli görevdir. Bu görevini yerine getirmeyen, getirilmesi için şartları oluşturmayan sorumluluk sahipleri Hz. Allah (cc) katında sorumludurlar.
Yüce Rabbimiz:
"Ey iman edenler! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyunuz." Buyuruyor. (Tahrim,6)
Peygamber Efendimiz (S.A.V.);
"Hepiniz bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, sizde evlerinizde ve emriniz altındakileri cehennemden korumalısınız. Onlara Müslümanlığı öğretmelisiniz. Öğretmezseniz mesul olacaksınız." Buyurmaktadır. (Buhârî, Vesâyâ, 9; Müslim, İmâre, 20)
Çocuklarımızı cehennemden korumanın tek yolu, çocuklarımıza İslam'ı öğretmektir. Öğrettikten sonra da nerede olurlarsa olsun peşlerini bırakmamaktır.
İster yüz yüze ister telefonda, her görüşüldüğünde, "aman kızım, aman oğlum namazlarınızı kılınız, orucunuzu tutunuz vs…" diye ikaz etmelisiniz.
Yok efendim, o daha küçük, büyüyünce namazını kılar, orucunu tutar, başını örter vs. gibi bahanelerle kendini kandırıp, çocuğuna düşmanlık etme! Küçükken çocuğu alıştıramazsan büyüyünce gücün yetmeyebilir!
Analar babalar, çocuklarınızın yaptığı her kötü işten, aynı oranda sizde sorumlusunuz!"
Herkese selam ve saygılar.
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te Bozkır Haber'e abone olun.